Bediüzzamandan 'insan hakları aspirini'-ÖZEL
Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Beytar, Genç Girişimcilere, Bediüzamanın insan haklarına dair düşüncelerini, ilginç bir benzetmeyle anlattı
Cemil Yüzer'in haberi:
RisaleHaber-Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı ve RisaleHaber yazarı Av. Emrullah Beytar, Yenisiad Ankara Şubesinde düzenlenen Genç Girişimciler Buluşmaları kapsamında “Risale-i Nur’da İnsan Hakları” isimli bir seminer sundu. Beytar, Bediüzaman’ın insan haklarına dair fikirlerinin, insan hakkı savunucuları için bir aspirin niteliğinde olduğunu söyledi.
Av. Emrullah Beytar, Bediüzzaman’ın Maide: 32 ve Fatır: 18. ayetler ışığında adalet kavramını yorumladığını söyleyerek, “Maide 32: "Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır. Fatr 18: Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın yükünü yüklenmez. Bu ayetlerden yola çıkarak Üstad, Adalet-i mahz ve izafiyeyi yorumlamıştır. Bu noktada Bediüzzaman, adalet-i mahz’ın Kur’ani, adalet-i izafiyenin de bir yorum olduğunu dile getirmiştir.” diye konuştu.
Bediüzzaman’ın adaleti dağıtan mekanizmalarlailgili hep “olması gerekeni” söylediğini belirten Beytar, “Üstad, adaleti dağıtan mekanizmaları da çok derin irdelemiştir. Hem mahkeme, hem de savcılık heyetleri hakkında Risale-i Nur’un birçok yerinde yorumlar yapmıştır. Kimi yerde mahkeme heyetine çok yumuşak sözler sarfederken, savcılığı ise çok şiddetli bir şekilde eleştirmiştir. Nursi, adaleti dağıtan mekanizmalarla ilgili hep “olması gerekeni” söylemiştir. Bu noktada, mahkemelerin devletin en tarafsız ve en adil kurumu olması gerektiğini dile getirmiştir.” sözlerini aktardı.
Bediüzzaman’ın insan haklarına dair fikirlerinin geniş bir kitleye yayılmasının önemine değinen Beytar,, şöyle konuştu: “Bediüzzaman’ın “Bir adamın kıymeti, himmeti nisbetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir.” sözü, beni çok heyecanlandırmaktadır. Bu söz ve bunun gibi birçok söz, insan hakları mücadelesine çok olumlu katkı yapmaktadır. Fakat ben dahil birçok insan hakları aktivistleri, bunların farkına yeni yeni varıyoruz. Eğer Üstad’ın insan haklarıyla ilgili fikirlerini geniş bir kitleye duyurabilirsek, insan haklarının gelişimi noktasında çok büyük bir katkı sağlamış oluruz.”
Bediüzzaman’ın, ümitsizliğe kapılmama noktasında verdiği Celaleddin-i Harzemşah örneğinin, insan hakları mücadelecileri için bir aspirin olduğunu söyleyen Beytar, “ÜStad’ın Bediüzzaman’ın ümitsizliğe kapılmamak için Risale-i Nur’da verdiği, “Cenâb-ı Hakkın vazifesine karışmam. Muzaffer etmek veya mağlûp etmek Onun vazifesidir." sözünü söyleyen Celaleddin-i Harzemşah örneği, insan hakları mücadecileri için bir aspirin niteliğindedir. Bazen bir şeylerin düzelmediğini görüp de ümitsizliğe kapıldığımda, bu örnek bana moral vermektedir.” şeklinde konuştu.
İslamiyet’in yaşama hakkına verdiği öneme de değinen Beytar, şunları söyledi: “Normal bir zamanda insana haram olan bir yiyecek, hayatını kaybedebileceği bir zamanda insana helal kılınmaktadır. Sadece bu örnek bile İslamiyet’in insanın en temel hakkı olan yaşama hakkına verdiği önemi gözler önüne sermektedir.”
Beytar, seminer sonunda gençlerden gelen sorulara da cevap verdi.