Bediüzzaman'ın boş kabrinin yanında geçtik

Bediüzzaman'ın boş kabrinin yanında geçtik

Mustafa Özcan, sabah namazını kıldığı Urfa'da Bediüzzaman'ın "boş kabri"ne de uğradıklarını söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Mustafa Özcan, sabah namazını kıldığı Urfa'daki Balıklıgöl'de Bediüzzaman'ın "boş kabri"ne de uğradıklarını söyledi.

Vakit gazetesinin himayesinde yapılan GAP turu çerçevesinde yaptıkları ziyareti anlatan Özcan, ezan sesine vurgu yaptı. Özcan, "Ezan İslam’ın mucizelerinden birisidir. Yahya Kemal Beyatlı’nın ifadesiyle ezan sesi ve ezan, bülend-i Muhammedi’dir yani ulvi bir sestir. Bu ulvi ve lahuti sesi seslendiren müezzinin taifesinin kıyamette en uzun boylu insanlar olacağı rivayet ve ifade edilir" dedi.

Gaziantep ve Urfa'daki ezanları da aktaran Özcan, "İnsanı dirilten sesler de cıvıl cıvıl kuş sesleriyle birlikte bülend-i Muhammedi olan ezan sesleridir. Bundan dolayı gurbetin en zor yönü ezan sesinden mahrum kalmak, yaşamak ve ezana hasret gitmektir. Mabetsiz semtler esasında bu ulvi seslerden mahrum mıntıka ve alanlardır. Gaziantep’te kulağımda kalan hoş seda bülend-i Muhammedi oldu. Lakin bu ezanın camide edası Şanlı Urfa’da oldu. Elbette ki Gaziantep’te okunan ezanın namazı orada; otelde eda edilmekle birlikte Gaziantep’de sabah namazını camide eda edemedik. Ertesinde vasıl olduğumuz Urfa’da kaldığımız er Ruha Oteli’nde yine ertesi sabah müteferrik ezanları dinledik. Makamları farklı idi. Lakin Urfa’da Hazreti İbrahim’in manevi ikliminde ve huzurunda; Balıklı Göl’ün haziresinde bulunan camide sabah namazını kılmak tam bir merasim" şeklinde yazdı.

Urfa'da sabah namazına gidişlerini de anlatan Özcan, Bediüzzaman'ın boş kabrini gördüklerini ve fatihalar gönderdiklerini kaydetti. Özcan, yazısını şöyle sürdürdü:

"Kafilemiz uyanmış ve sabah namazına hazır olmuştu. Bazı arkadaşlarla birlikte o sabahın mahmurlu havasında Balıklı Göl’e doğru adeta akın ettik ve Hazreti İbrahim’in mağarasının civarındaki camiye vasıl olduk. Cami son yıllarda yenilenmiş ve ferah bir cami. Camiye giderken Bediüzzaman’ın boş kabrinin yanından geçiyoruz. Geçerken de boş kabrin sahibine ruhu nerede olursa olsun Fatihalar yolluyoruz.

Gaziantep ile Urfa iki kutup ve ulu iki şehir. Birisi maddiyatın kutbu, diğeri de maneviyatın kutbudur. Bir başka ifadeyle iki cenah ve iki kanat. Ancak iki kanadı bir araya getiren bir yapı kuş olarak varlık gösterebilir ve kanatlanarak uçabilir. Sanki Cenab-ı Hak iki şehri birbirini tamamlaması için yaratmış. İki şehrin hikayesi bizim zaviyemizden böyle görünüyor."

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.