Bel ağrısında şişmanlık faktörü

Bel ağrısında şişmanlık faktörü

Yrd. Doç. Dr. Hülagü Kaptan çalışan orta yaş grubunda bel ağrısının çok sık yaşandığını belirterek, işini vevmeyenleri bel ağrısı nedeniyle daha çok hekime başvurduğunu söyledi.


Konya Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Beyin Omurilik ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hülagu Kaptan “Bel ağrısı 35–45 yaş arası genç çalışan nüfusun da önemli bir kısmını etkilemektedir.” dedi.

Hülagu Kaptan “Mesleki risk faktörleri göz ardı edildiğinde, kadınlar ve erkekler arasında bel ağrısı sıklığı arasında fark yoktur. Ayrıca düşük gelir grubundaki insanların bel ağrısı sıklığının, yüksek gelir grubundakilere göre daha düşük olduğu da bildirilmektedir. Bel ağrısının en sık nedeni bel omurlarının mekanik bozukluklarıdır. Mekanik bel ağrısı enfeksiyonlar, metabolik hastalıklar, tümörler ve kırılma ağrıların dışındaki bel ağrılarıdır. Ani ortaya çıkan bel ağrısı vakalarının %80' e yakın bir oranında 6 – 8 hafta içinde tedaviye bağlı olmaksızın iyileşme olmaktadır. Devamlı bel ağrılı olan hastalarda ise % 80' inde bir yıl içinde yeni atak gelişmektedir. Burada önemli olan, ilk ağrı atağını önleyebilmek ve bel ağrısında kronikleşmeye ve bunu izleyen sakatlığa mani olmak için ağrıyı başlatan ve devamını sağlayan risk faktorlerini tanımak ve koruyucu önlemleri almaktır.” dedi.

ŞİŞMANLIK AĞRININ SÜREKLİLİĞİNİ TETİKLİYOR

İşini sevmeyenlerin bel ağrısı nedeniyle hekime başvurma oranının sevenlere göre 2,5 kat fazla olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Kaptan “İşinden memnun olmama, takdir edilmeme bel ağrısında risk faktörüdür. Ağır fiziksel şartlar, psikososyal etmenler, kişisel ve fizyolojik etmenler bel ağrısının oluşumunda rol oynamaktadır. (Ağır fiziksel koşullarda çalışma, ağır kaldırma, işten memnun olmama, dinlenme saatlerinin yetersizliği, stres, fiziksel aktivite yetersizliği, sigara kullanımı, hamilelik). Şişmanlığın bel ağrısının oluşumunda etkisi az olmasına rağmen ağrının sürekliliğinde etkisi büyüktür. Bel ağrısı; çok sık görülmesi, ayaktan tedavi için hekime başvuru yapılan en sık üç neden arasında yer alması, tanı ve tedavisinde çok fazla harcama yapılması ve neden olduğu işgücü kayıpları ile önemli bir sağlık sorunudur. Yetişkinlerin yaklaşık %80’inin yaşamlarının bir döneminde bel ağrısı yakınması olduğu belirtilmektedir. Bazı araştırmacılar, bel ağrısı gelişiminde ailevi/genetik faktörlerde etkilidir. Bel ağrısının süreğenliğinde da genetik faktörlerin çevresel faktörlerden daha büyük rol oynamakta olduğu belirtilmektedir. Gebelikle bağlı bel ağrısında arttığı bilinmektedir. Yakın geçmişte bel ağrılı hastaların tedavisi ağrı kesici ve yatak istirahatından oluşmaktaydı. Günümüzde ise yatak istirahatının iyileşmeyi geciktirebileceği ve ağrıyı uzatabileceği belirtilmektedir. Ağrı sınırları içinde normal aktivitenin devamı tedavide daha iyi sonuç vermektedir.” diiye konuştu.

DOĞRU BİLGİYLE KORUNMA

Kaptan tedavi edilmeyen hastalarda ameliyatın önemli olduğunu belirterek şunları aktardı; “Cerrahiden en çok faydalanacak hastaları bulmak için sosyal ekonomik, psikolojik özellikler dikkate alınmalıdır. Birçok sağlık sorununda olduğu gibi, bel ağrısında da “korunma” daha kolaydır. Çalışma sırasında düzgün duruşu öğretmek, çalışma sırasında doğru hareketleri öğretmek (doğru eğilme, ağırlık kaldırma, taşıma, dönme gibi), sağlıklı yaşam biçimini geliştirebilecek önerilerde bulunmak gibi konuları kapsamalıdır.”
Zedhaber