Salih Karaca'nın haberi

Bundan önce diğer dini topluluklara verilen haktan yararlanmayan Müslüman toplumu bundan sonra hem devlet televizyonunda hem de radyoda kendi programlarını sunabilecek. 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren verilen yayın izni ilk etapta 5 yıl boyunca geçerli olacak. Yayınların ise Müslüman Televizyonu ve Radyosu Kurumu (MTRO) tarafından hazırlanacağı aktarıldı.

Bu yıl içerisinde farklı topluluklar radyolarda toplam 64 saat yayın yaparken, televizyonlarda da 50 saate yakın yayın gerçekleştirdiler. Ancak bu zamana kadar Müslüman toplumu bu alanda kendine yer bulamamıştı. Yapılan bütün yayınların maddi anlamda desteğini ise Flaman Hükümeti karşılıyor. Yapılan açıklamada geçen yıl radyo yayınları için harcanan miktarın 51 bin Euro civarı olduğu aktarılırken, televizyon yayınları için de toplam 1 Milyon 490 bin Euro'ya yakın bir meblağın kullanıldığı ifade edildi. Şu ana kadar bu maddi destekten Katolik, Ateist, Ortodoks, Protestan ve Yahudi toplumları istifade ederken, 500 bini aşan sayısıyla Müslüman toplumu dışarıda kalıyordu.

Flaman Bölge Milletvekili ve aynı zamanda eski medya çalışanı olan Flaman Parlamentosu Milletvekili Veli Yüksel de bir açıklama yaptı. Yüksel, Müslüman toplumunun devlet kanallarında temsil edilecek olmasının çok önemli olduğunu ifade ederken, Müslümanların anlaşılması için de büyük bir fırsat olduğunu aktardı.

Yayınlarda toplumsal yaşam alanında uzmanlaşmış Müslüman toplumunu temsil edebilecek bilgi ve anlayışa sahip kişilerin kullanılacağı da ifade edilirken, diğer toplumlara karşı da saygı çerçevesi içerisinde kalınması gerekildiği aktarıldı.

Veli Yüksel 11 Eylül saldırıları sonucunda İslam dinine bakışın olumsuz yönde değiştiğini ancak bu bakışın tekrar normale dönmesi için bu fırsatların iyi değerlendirilmesi gerektiğini de belirtirken, MTRO'nun üstleneceği görevin çok önemli olduğunu da ifade etti. Yüksel MTRO'dan İslam toplumunun ve İslam dininin gerçek anlamda temsil edilebilmesini beklediğini de söylerken, bilgilendirici ve hoşgörü etrafında yoğunlaşan programların yapılması gerektiğini belirtti. Yayınların birleştirici olması ve ayrımcılık politikalarından da uzak durması gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Yüksel, Müslüman Temsil Kurumunun (Executief) da bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Yüksel Executief'in bundan önce olumsuz olaylarda isminin anıldığını ve bu yayınların iyi bir fırsat olduğunu aktardı. Bu yayınların iyi değerlendirilemediği takdirde Müslüman topluma büyük zararının olacağını da ifade eden Yüksel, çok titiz çalışılması gerektiğini söyledi.