Bir yılın intibaları

İki bin yirmi bir yılında yüzeyde değişen hiçbir şey yok. İçte değişen çok şey var. Ama bu değişim daha çok negatif yönde. Maneviyat az, tereddüt çok. Yıllar tıpkı günler gibi birbirinin benzeri. İçlerine doldurduğumuz şeyler farklı biraz. Okunan on kitap ve yazılan tek kitap. Okunan kitapların adları önemli değil. Yazılan tek kitabın adını ise herkes biliyor artık. Belki değmezdi, icap etmezdi, layık değildi ama çıktı bir defa.

Tercihlerimizi tayin eden kader-i ezeli çoğunlukla. Başının üstünde şaibe bulutları eksik olmuyor. Onu en çok memnun eden şey okuyucu intibaları. Emekli emektar bir öğretmen yedi kitabın hepsini dikkatle okumuş, çoğu yerin altını itina ile çizmiş, sayfa kenarlarına uzun notlar düşmüş. Böyle elli okuyucusu olsa huzurla kabre girmeye razı olacak.

Kendini onun aynasında seyredecek veya tartacak bir muhatap bulamadı henüz. İnsan öylesine azalıyor ki dünyada! Bu yılın en büyük bahtsızlığı: belirsizliği. Ekonomide yarın neler olacak meçhul. Üst üste denenen yeni modeller. Her birinin ömrü birkaç ay. Sonuç: hayal kırıklığı. Geçen yılın afeti korona idi, bu yılın afeti ekonomik belirsizlik ve istikrarsızlık. Umut etmek lazım çünkü umut etmek insanlığın şanındandır.

Yıl içinde hayata elveda diyen bazı kıymetli simalar: Sezai Karakoç, Teoman Duralı, Alaaddin Yavaşça, Urfalı Mustafa Kılıç Hoca... Hepsi ile az çok bir masalı var. İki yıldan fazladır yayınevinde bekleyen "Düşünen Düşer" isimli dosya. Adamın yoksa bekliyorsun çaresizce. Kayda değer bir yenilik yok bu yılda. Birkaç yeni dost ve binlerce kez tekrarladığı, alışık olduğu hayatın öylesine akıp gidişi. Kuşkular, vehimler, tedirginlikler..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum