Birgün, 'Dersimiz Said Nursi' oldu!
Birgün gazetesi bugünkü manşet haberini "Dersimiz Said-i Nursi" başlığı ile verdi
Risale Haber-Haber Merkezi
Birgün gazetesi bugünkü manşet haberini "Dersimiz Said-i Nursi" başlığı ile verdi. Ünal Özmen imzalı haberde "Said Nursi’nin Kuran tefsiri ile ayetlere getirmiş olduğu kişisel yorumlarından oluşan ve adına Risale-i Nur denen öğretileri okullardaki derslerde kullanılmaya başlandı" ifadelerine yer verildi.
28 Şubat benzeri "fişleme" haberlerini andıran manşette İbrahim Demirkan'ın İstanbul İlim ve Kültür Vakfında yaptığı konuşmaya yer veriliyor.
Haberin tamamı şöyle:
Sünni İslam gruplardan Nur cemaatinin manifestosu olarak bilinen dini görüşler, öğrencilere, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü'nde ders konularını anlatmak üzere hazırlanan filmler aracılığı ile ulaştırılıyor.
Risalelerin, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünde eğitim amaçlı olarak hazırlanan film ve internet gösterimlerine nasıl yerleştirildiğini aynı kurumun televizyon bölümünde eğitim filimleri çekimi yapan İbrahim Demirkan anlattı. Demirkan, Said Nursi’nin “Risale-i Nur birgün mekteplerde okutulacak” temennisinin kendisi tarafından gerçekleştirildiğini belirttiği konuşmasında, Risalelerin ders kitaplarına da girmesi gerektiğinin altını çizerken bunun yakında gerçekleşeceğini belirtiyor.
MEB görevlisi, İstanbul İlim ve Kültür Vakfında (İİKV)yaptığı konuşmada, Alevilikle ilgili filmler de yapacaklarını belirerek cemaatlerin bu konuya el atmasını istiyor. Konuşmada şu an Türkiye’de buna karşı çıkacak gücün bulunmadığını vurgulayarak bunun için sendikaların milli eğitimi tavsiyeye zorlamaları gerektiğini özellikle belirtiliyor.
KARŞIMIZA ÇIKACAK GÜÇ YOK!
MEB görevlisi, itiraflarını ve görüşlerini İstanbul İlim ve Kültür Vakfının (İİKV) 29 Haziran 2011’de düzenlediği 1. Türkiye Akademisyenler Konferansı “Bediüzzaman Ne Yapmak İstemiştir” sempozyumuna sunduğu “Risale-İ Nur’da Görsellik ve Sinema” konulu tebliğde dile getirdi. Şu an MEB internet sitesinde de yayınlandığını belirttiği risalelerin hangi yöntemlerle öğrencilere aktarıldığının kamera önünde anlatılan kısmı şöyle:
“Filmler okullara gönderildi, lisenin on bölüm senaryosunu ve programını biz yaptık, Ragıp Güç’le beraber. Orda Risale-i Nur’dan cümleler var. Nasıl var, mesela Ankara ilahiyattan bir profesör diyor ki işte, Peygamberimiz niçin önemlidir, din niçin önemlidir? Profosörün sözü duruyo orada, üstadın sözü geliyo ekrandan. Can Atilla var ben ona orijinal görüngülük yaptırdım, oradan üstadın sözü akıyo. İşte böyle; mesela ibadetle ilgili bir tanım yapıyo; çok alakalı olmasa da hocanın sözü bitince hemen o görüntü donuyo ve üstadın, ibadetin tanımını, ama sadeleşmiş biçimde yapıyo. Yalnız ben hayatıma baktığımda üstat hazretlerinin birgün mekteplerde okutulacak Risale-i Nur temennisini; inşallah yakın zamanda gerçekleşecek, görsellik anlamında bunun girişini yaptığımı düşünüyorum. Kendi başıma, kendi imkânlarımla Allah’ın lütfu ve ihsanıyla. Ama inşallah cemaatte… Alevilik konusu olacak, Alevilikle ilgili biz videolar da yapacağız; eğitim filimleri… Cemaate, işte sendikalara söylüyoruz, Risale-i Nur’u özellikle Alevilikle ilgili bahisleri okuma parçası olarak resmen milli eğitimin tavsiye etmesini sağlamalarını istiyoruz. Şu an Türkiye’de buna karşı çıkacak güç vesaire de yok!
SENARYOLAR CEMAATE YAZDIRILIYOR
İİKV’yi bir dost meclisi olarak gördüğünü belirten MEB görevlisi, bağlı bulunduğu TV bölümü şube müdürü Mustafa Yavuz’la birlikte dini cemaatleri, okullara gönderilecek eğitim filmlerinin senaryolarını yazmaya teşvik etmişler. Konuşmasının bir yerinde “Biz milli eğitime film yöneteceğiz, senaryo yazın bize, projeniz varsa getirin bize” diyerek İslami hassasiyeti olan herkese mail attıklarını açıkça söylemekten çekinmiyor.
'GÖRSEL SANATLAR İHMAL EDİLMEMELİ'
MEB yetkilisi “Sinemanın mantığını ve mantalitesini yakalamamızda birçok veri sunuyor bize. Risale-i Nur, sinematografik olarak bizlerin bir şeyler anlamasını en çok isteyen kitaplar” olduğu görüşünde. Fakat buna rağmen cemaatlerin görsel sanatları ihmal etmesinden de yakınıyor. Cemaatlerin öğrencilere burs vererek hayır işlerine katıldığını fakat sinemaya yatırım yapmamasının sonucu olarak “Yolcu” belgeselini Marksist Leninist adamların çektiğini belirterek cemaatlere sitem de ediyor.
ADI YENİ, KAFA ESKİ
Teşkilat yasasında yapılan son değişiklikle adına “Yenilik” eklenen Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün, ancak iletişim alanında akademik eğitim almış bir uzmanın gerçekleştirebileceği bu çalışmaları ilahiyat mezunu bir din dersi öğretmeni ile yapmaya çalışması ise ayrıca düşünülmesi gereken konulardan biri...
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı: (İİKV), Gayesi “Milli, ahlaki, dini ve tarihi esaslara bağlı kalarak ilmin ve ilmi çalışmanın yaygınlaşmasını, fertlerin bu esaslara göre yetişip şahsiyet kazanmasını sağlamak." olan İstanbul merkezli bir vakıf.
Risale-i Nur: Said Nursi’nin Kuran tefsiri ve ayetlere getirmiş olduğu kişisel yorumlarının tümüne verilen addır. Said Nursi’nin Kuran yorumuna ve öğretilerine bağlı olan Sünni İslam grubuna ise Nurcular denmektedir. Nur Cemaati, İslami esaslara (şeriat) dayalı bir devlet düzenini savunmaktadır.
Kim kimdir?
İbrahim Demirkan, din dersi öğretmeni iken MEB’e bağlı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünün televizyon bölümünde üç yıl önce göreve başlamış. Bu sürede kurumun ona eğitim amaçlı filmler çekme dışında verdiği bazı görevler şöyle: e-Eğitim ve e-Portal şubesinde video-ses-fotoğraf üretim grubu koordinatörlüğü, Açık Öğretim Lisesinde rehberlik, e-dergi ve tanıtım filmleri hazırlama, Müzik Portalı kurulması ve İntel firmasının Türkiye ayağı olan ‘Sayısal Dünyana Beni Dahil Et’ çalışmalarının komisyon başkanlığı, 2009 “E-Biko Uluslararası Bilişim Olimpiyatları” ve MEB-Oracle firması ortaklığında düzenlenen 2009 “ThinkQuest proje yarışması”nda jüri üyeliği, hizmetçi eğitimlerde eğitmenlik ve akademik sempozyumlara bildiriler sunmak.