Hüseyin EREN
Bitmeyen iftar
Ramazan gibi kısa ömür; ömür bir ramazanlık. Hazırlık neye; hazır olan ne? Oruç disiplini hayatı anlam derinliğine taşıyor; ölümü düşündürüyor, hayatı sorgulatıyor, acizliği hatırlatıyor, iradenin azlığını gösteriyor, fakirlerin varlığını ihtar ediyor, merhamete muhtaçlığa açlık gibi yaşatarak talim ediyor.
Bir gün gibi ramazan, gökteki ay gibi akıp gidiveriyor. Yarıyı geçti; ona tutunmayanlar neyi kaybettiğinin farkında bile değil; ölümün dönüşü var mı, bir dakika rötar yapar mı ölüm?
Hangi atom, hangi galaksi bir saniye rötar yapmış da hayat ölüm karşısında direnebilsin? Açlık sadece midenin açlığı değil nefsin dizlenmesi, şeytanın taşlanması, batini hassaların harekete geçmesi; oruç hayatı, ölüm hakikati başka nasıl idrak edilir, ölüm anlaşılmadan hayat öğretisi öğrenilir mi?
Çarşılar, pazarlar, alış verişler, seçim geçim; Hayatın tali yolu. Otoban; hayat hakikati, kısa yolu ölümü anlamak!
Önümüzde koca bir sandık var! Ne çok gürültü var sokaklarda, ne çok görüntü kirliliği, ne çok zihin karmaşası, ne çok aldatıcı beyanlar! Ben daha iyiyim, sen daha kötüsün; benim partim senin partin; oynayın, vuruşun kırışın!
Ramazan orucunu Meryem orucu ile buluşturmak, bir yanda Filistin’de hemşire bir kadının şehadetle bayrama erişmesi… Peygamber katilleri ramazan bilir mi?
İslam coğrafyası oruca tutunmaya ne de ihtiyaç içinde, zihin ve kalp kirliliğinden temizlenmeye huşu ile namaz kılmaya…
Bir yerlerde değil çok yerlerde eksiklik var, eksiklikler fark edilmedikçe de ne ramazan, ne hayat, ne ölüm anlaşılır; zihin tarlamızda yabancı tohumlar, kalp ülkemizde gizli düşmanlar var, varlıklarından haberdar bile değiliz! Mekânı, zamanı tasarruf edemiyoruz o yüzden.
Yüzümüzü ayla yüzleştirebilsek, çok karanlıklar az zamanda aydınlanacak; yakın tarih de, yakın gelecek de berraklaşacak.
Ölüm ne kadar uzak, hayat ne kadar yakın? Derin düşünmeyecek kadar yalın gerçeklik; ayın akışı kadar net ve sade; okuması kolay, anlaşılması kolay, yaşanılması kolay.
Meryem doğumlar sıkıntılıdır, İsa’nın göğe yükselmesi de. Fütuhat umudu bitmeyen iftar, sonu gelmeyen sahurdur… Bir yanımız hep vuslat, bir yanımız hep firak; bu iki kanat uçurur ramazan hayatına, hayat ramazanına.
NOT; İsmail Benek ağabeyin oğlu, Kemal Benek arkadaşımın yeğeni Muhammed Benek’e Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarına sabrı cemil niyaz ediyorum.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.