Biz Kalbi Kitaptan Yana Çarpan Bir Halkı Severiz
Mustafa Celep'in şiiri...
DELİ DUMRUL ŞİİRİ
Beri gel beri gel yine heyheylendim bu sabah
Yine heyheylendim bu zuhr-u âhirde
Bu öğle arası bana ekmek arası tost ısmarlamayın
Hamburgeri sevmem yiyenleri sevmem kinim onlaradır
Beni geniş sev bir tasartı gibi bir medeniyet tasavvuru gibi beni
geniş sev
2000’ler bu şiirde pek yapay duruyor gökdelenler gibi sev
Biz bir ekmeği bölerek yeriz bir halkın şiiri böyle bir şeydir
Bir halkın şiirine evet Deli Dumrul gerektir inancım tamdır
Bir şiir acısına bir halk gerektir hakçası budur
Beri gel beri gel hepimiz Deli Dumruluz devlere karşı
Zulümlere karşı zalimlere karşı tiranlara karşı hepimiz
turgut uyar gibi severiz bir halkı
Bir halkı sevenleri severiz genişletilmiş parklar olarak
Doğancılar yokuşu mesela böyle bir parktır
Bir gençlik akar oradan bir çağın aralığından akar gibi
Hepimiz Doğancılar yokuşuyuz toplaşırız savaşırız bir kalp gibi
Bize dünyadan bahsetmeyiniz Doğancılar yokuşundan bahsediniz
Korkulacak çok şey var hayat kötü dünya kötü şiir kötü
Metropollere girip çıkarız trenlere bineriz çağı tanımak denir buna
Bizim Deli Dumrul damarımız hayata ne çok benziyor
Muhafaza ederiz savunuruz en temiz yönümüzü bir halk gibi sıradan
Geniş çarpar bir yanımız Doğancılar gibi ergen çarpar
pasaklı bir şeydir ama güzel bir şeydir
Bahçeler rehabilitasyon merkezidir burada
Benim bir de Bir diyen yanım var Tekbir diyen kulluk eden
fokurdayan
Bahçelere girip çıkan taşralı konuşan bir yanım bağıran öfkelenen
çatırdayan
Biz bir halkı överiz müeddep bir yanımızdır övmek
Biz borsadan kaçan bir halkı severiz
Biz kalbi Kitaptan yana çarpan bir halkı
Biz yemin eden sadakatten yana
Biz mütevazı hırslı ve savurgan
Biz firari topyekün camilere doluşan
Biz kalemden ve kelimelerden yana kalelerden yana bir halkı
Biz kendi işinde gücünde kışın ısınan bahara özlemli
Biz mürekkep yalamış okumaktan deliren bir halkı
Biz susayan koşuşturan o caddeden o sokağa
Parklardan parklara koşuşturan bir halkı
En çok da Doğancılar Parkını en çok da sahici
bir damar gibi çarpan Doğancılar üç kere
üç kere Doğancılar Parkını Deli Dumrul gibi seven
Savaşan saldıran yoğunlaşan bir halkı severiz sonsuz kere severiz
Doğancılar yokuşu
Doğancılar yokuşu
Doğancılar yokuşu
Deli Dumrul yeni bir söz buldu taş binalar apartmanlar arasında
Sonra durup bahçelere indi bir kalbin arasında
Bir çağ ile kirazlar arasında
Bir çağ ile vişneler üzümler arasında
Bir çağ ile Beyazıt, meydanlar arasında
Birinci Cihan Harbi ile İkinci Cihan Harbi arasında
Bir Pakistan ile bir Irak arasında
Bir çağ ile deltalar, tüneller arasında
Çok dallı bir ağaç arasında
Bir İstanbul ile bir Ankara arasında
İnsan tükenmez her şeyiyle inandı
Bir Yahudi ile bir Filistin arasında
İnsan tükenmez! Bütünüyle inandı
Koşmakta olana solumakta olana
Gelmekte olana yürümekte olana
Yaşamakta olana kibirsiz inandı
Derleyip toparlayıcı olana minnet duygularıyla
Bir kapı bir çağa açılıyorsa inandı
Bir adam bir kadına koşuyorsa inandı
Bir çocuk hesapsız namaz kılıyorsa inandı
Bir genç kız hesapsız seviyorsa inandı
Parçalanmış bedenler taşınıyorsa savaşta
İnandı Deli Dumrul yaslı ve üzgün inandı
Üzgünüz ama pasif değiliz Deli Dumrul inandı
Bir de Deli Dumrul’un Doğancılara inanışı var ya
Ekmeğiyle inandı kadınıyla inandı sonsuzuyla inandı
Beri gel Deli Dumrul
Tandırlı zamanlar yok artık
Metaller çağındayız köksüz imajlar görüntüler
çağında
Çeyiz Sandıkları da yok Para Kasaları var
Üzgünüz ama yılgın değiliz konuşacak çok şey var
Konuşulacak çok şey Karşılaşma adına
Bu şiir gibi mesela Hesaplaşma adına
Deli Dumrul buna
Yaşamayla inandı
Yaşamayla inandı
Yaşamayla inandı.