Çad'lılar namaz kılacak kilim bulamıyor

Çad'lılar namaz kılacak kilim bulamıyor

Yoksul ülke Çad'ın birçok bölgesinde Müslümanlar, mescidlere serecek kilim bile bulamıyor. Mescidlerin çoğu kilimsiz, sade kumdan zeminle kaplı.

Yokluklar ülkesi Çad'da, yerleşim yerlerinin tamamına yakınında dört başı mamur mescit ve cami bulunmuyor. Halkın çoğu sokaklarda, çölde toprak ve kum üzerinde namazlarını kılıyor. Seccade bulamayanlar, kum ve toprağa diz çöküp, secde ediyor. Ülkedeki mescitlerin zemininde kilim ve halı değil, kum var. Mescitlerin duvarları kerpiçten, çatısı ise çinko levhalardan müteşekkil.

"Kara Kıta" Afrika'daki Çad'da, Müslümanların ibadethanelerinin çoğu 10-20 metrekare büyüklüğünde. Anadolu Ajansı'nın haberine göre, zemini kumla kaplı, kerpiç yapılı mescitlerin suyu bulunmuyor. Su ve tuvalet ihtiyacı yakınlardaki su kuyuları ve derme çatma yapılardan karşılanıyor.

40 metrekare büyüklüğüne sahip ve yırtık, eski de olsa birkaç kilim bulunup konulabilen mescitler ise en konforlu ibadethaneler arasında sayılıyor.

Mescitler, medrese olarak da hizmet veriyor. Okul bulamayanlar, mescitlerde okuma yazma öğreniyor. Buralarda hafızlık eğitimi de veriliyor. Ülkenin en büyük hafızlık eğitim merkezi, başkent Encemine'nin 30 kilometre güneyindeki Kundul köyünde. Buradaki Mesciderrahman Camisi ve Medresesi, yaklaşık 100 metrekare büyüklüğünde. Zeminin yarısı, eski, yıpranmış naylon hası rla kaplı, kalanı ise kum.

1975'ten bu yana medrese olarak da hizmet veren bu mescidde 300'ü kız, 250'si erkek, 550 çocuk, hafızlık eğitimi alıyor.

Yokluklar içindeki bu mescitte hafızlık eğitimi görmek "çileye talip olmak" anlamına geliyor.
İmam Salih Muhammed'in verdiği bilgiye göre, hafızlık talebeleri, sabah, öğle ve ikindi namazlarından sonra eğitim görüyor.

Hafızlık eğitiminde matbu Kur'an-ı Kerim kullanılmıyor. Öğrenciler, ezberleyecekleri Kur'an sayfalarını löh adı verilen tahta levhaya tek tek yazdıktan sonra ezber çalışmalarına başlıyor. Talebeler, Arap zamkı ve is karışımından yapılan mürekkebe batırdıkları bambu kamışlarıyla löh üzerine ayet yazıyor. Bu levhalar üzerinden sesli olarak ezber yapan talebelerin okuyuşları hocaları tarafından takip ediliyor.

Yaklaşık bir günlük eğitimden sonra öğrenci, ezberlediği sayfay ı hocasına okuyor. Hoca, öğrencisinin sorumlu olduğu sayfayı sorunsuz ezberlediğine kanaat getirirse, löh üzerindeki ayetler suyla yıkanıyor ve talebe bu suyu içiyor. İmam Salih Muhammed, bu duruma "Her çocuk Kur'an-ı Kerim bereketi için bu suyu içiyor. Ben de böyle hafızlık yaptım" diyerek açıklık getiriyor.

Yaş ve kabiliyete göre günde bir sayfa, yarım sayfa ya da daha kısa ezberler yapılıyor. Bu eğitim, 3 yılda tamamlanıyor. Çad, İslamiyetle tanış tığı dönemden beri hafızlık eğitimi, bu metotla yapılıyor.

İmam Salih Muhammed, matbu Kur'an temin edilse dahi, bu eğitim metodunun değişmeyeceğini belirterek, "Çünkü Çad İslam'la tanıştığı d önemden bu yana, yüz yıllardır bu yöntemle hafızlık eğitimi veriliyor" dedi.

Yokluklar, imkansızlıklar onları demoralize etmiyor, aksine daha da kamçılıyor. İslam aleminden gelecek ilgi ve yardımlarla eğitimdeki başarı katsayılarının artacağını düşünüyorlar.

İmam Salih Muhammed, şöyle konuşuyor:
"Burası Allah'ın evi. Görüyorsunuz halı yok, mihrap da iyi durumda değil. Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığından ve hayırseverlerden mescidimizin tamir edilmesini istiyoruz. Halk, burada Kur'an-ı Kerim okuyor, namaz kılıyor. Beş hoca ücret almadan bu işi yapıyor. Bu insanların evleri var, çocukları ve ihtiyaçları var.

Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ve hayırseverlerin bu konudaki destek ve teşviklerine ihtiyaç duyuyoruz. Hiçbir yerden bize yardım gelmiyor. Okul ve dersliklere, ailesi olmayan çocuklar için ise yatakhaneye ihtiyacımız var."

Başkent Encemine'ye 23 kilometre mesafedeki 800 haneli, 3 bin nüfuslu Tamu köyünün mescidi ise çok bakımsız. Sadece 20 kişinin sığabileceği mescidin üstü çinko levhalarla kaplı. Toz toprak içindeki halının sağlam parçası kalmamış vaziyette toz ve toprak içerisinde...

Yöre insanı, ibadethane konusunda yardımını esirgemeyen Türk hayırseverlere de müteşekkir. İnsani Yardım Vakfı İHH aracılığıyla bölgeye yaptırılan ibadethanelerden biri de Ashab-ı Suffa Mescidi. Kaba inşaatı biten tamamlandığında 60 kişinin aynı anda ibadet edebileceği 150 metrekarelik mescit için 40 bin dolar harcanmış.
İmam Dr. Muhammed İdris, "Bu mescit bu semtte bir minare görevi görüyor. Hazreti Peygamber, mescit yaptıranların kendilerine cennette evler yaptırtıklarını bildirmiştir. Biz de dua ediyoruz ki Allah size cennette evler ihsan etsin. Burada arazi çok geniş. Çocuklarımız için okul inşa edilmesini istiyoruz" diyor.

İmam Muhammed İdris, kadınların namaz kılabileceği üstü kapalı ek bir yapıya ihtiyaçları olduğunu belirtiyor.

Bin 500 kişinin yaşadığı Ada köyünde yapımı devam eden Darüssaadet Fatih Sultan Mehmet Camisi'nin 1 ay içinde tamamlanması bekleniyor. Caminin yanında 2 derslikli okul da inşa ediliyor.
Dünya Bülteni