Risale Akademi’nin her Cuma günü tertiplediği seminer programlarının bu haftaki konuşmacısı Cemil Tokpınar’ı dinleme fırsatımız oldu.

Türkiye onu “Sabah namazına nasıl kalkılır?” kitabı ile tanıdı. Daha sonra “Namaz Gönüllüleri Platformu”, televizyonlarda “Namazla Diriliş” konulu programları hep ilgi ile izlendi. Türkiye genelinde okulların, sivil toplum kuruluşlarının davetleri ve gerçekleşen konferansların sayısını bilmiyoruz.

Bir milyon kişiye ulaşması hedeflenen “Sabah Namazına nasıl kalkılır” kitabının 2 Milyon 130 bin adet basıldığını öğrendik. Kaç kişinin okuduğunu Allah biliyor.

Risale Akademi’den planlanan seminerin mevzuu,” Risale-i Nur’da Namaz” üzerineydi.

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin hayatında ve davasında namaza ne kadar ehemmiyet verdiği ilk meclisin Ankara’ya daveti sırasında görülüyor. Mebusların namaz hususundaki ihmallerini görünce malum on maddelik beyannameyi yayınlıyor. Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey’in matbaasında bastırıyor, bütün mebuslara dağıtıyor, ayrıca meclis oturumunda okunması temin ediliyor. 60 kadar mebus namaza başlıyor, meclis mescidi büyütülüyor.

Bu iklimden rahatsızlığını M. Kemal’in “Hoca seni ilminden faydalanmak için çağırdık sen namaza dair şeylerden bahsederek aramıza tefrika soktun” sözü üzerine;

“Paşa paşa kâinatta en büyük hakikat imandır, imandan sonra namazdır, namaz kılmayan haindir hainin hükmü merduttur” mukabelesi bütün efkâr-ı âmmenin malumudur.

Risale-i Nur’da namaz bahsine Dördüncü Sözde namaz kılmayanları alıştırmaya teşvik sayılabilecek bir derstir.

Dokuzuncu Sözde  “namazın muayyen beş vakte tahsisi ve namazın mânası daha derin bir derstir.

Yirmibirinci Sözde, namazın mertebelerinin “hurma çekirdeğinden hurma ağacı ve meyvelerine kadar dereceleri” misalini dikkatlere sundu.

Fatihanın tefsiri, Nur âleminin Bir Anahtarında, Hüve Nüktesindeki tahiyyatın mânâsı hakkındaki mevzular hepsi namaz hakkındadır.

Fazilette Sahabalere yetişememenin ne demek olduğunu secdede “Süphane Rabbiyelâlâ” demesindeki feyiz bana bir yıl yetti ifadesinin ne anlama geldiği üzerinde durdu.

Namazda tadil-i erkân meselesinden sahabeden nakledilen, Peygamberimizin (asm) bir teheccüt namazında Fatihadan sonra Bakara, Ali İmran sureleri ve devamında 140 sayfa Kur’an dan bölüm okuduğunu nakletti. Kevser ihlas süreleri aboneliğinden sürekli yeni sureler ezberlemenin faziletinden bahsetti.

Peygamberimizin (asm) hayatının “namaz arası” bir hayat olduğu günün 12 saati namazda geçtiğini duyduk öğrendik. Bizim hayatımız ise “iş arası namaz”, geçiştirme şeklinde olması gibi hatalarımızın olduğuna dikkat çekti.

Namaz hayatın merkezinde yer alması, hayatın diğer meşguliyetlerinin tali mesele olduğu ve namaza göre planlanması gerektiğine vurgu yaptı.

Kabul edilmiş iki dua; Fatiha suresi ve tahiyyat duası olduğunu hatırlattı.

Binler sayısını aşmış konferans ve programlardan aldığı geri bildirimleri paylaştı.

Konuşmasındaki rahatlık, irticalen konuşmasındaki insicam ve akıcılık sanki namaz konusunu sunumda ihtisaslaşmış bir rol model namaz kahramanı denilebilir…

Yaşanmış orijinal hayat hikayelerinden 200 kadarı “Namaz Kahramanları” diye kitap olmuş. Sayısı bilinemeyen binlerce insanın namaza başlamasına vesile olmak ne muhteşem bir tablodur.

İman-ı billah, marifetullah ve muhabbetullahın mertebesi kemâlatın derecesi, ihlasın, samimiyetin, sadakatin kalitesi namazdaki haldir, huşudur ve huzurda olmanın şuurudur.

“Bediüzzman’ın namaza duruşunda tekbir alırken ahşap bina sarsılırdı” ifadesinin bir çok saff-ı evvelin hayat ve hatıralarından biliyorduk bu sunumda yine Mustafa Sungur ağabeyden nakledildi…

Evet namaz kaliteli kul olmanın en sahih göstergesi. İbadetin özüdür, ruhudur vesselam

Namaz için ne yapılırsa yapılsın, ne kadar yazılırsa yazılsın yeridir, layıktır.

Böyle hayırlı bir hizmette geniş bir dairede milyonların dikkatini çekebilmiş olması ve  namaza başlamaları, namaz kılanların namazı daha itina ile, tadili erkana riayet ederek kılmalarına vesile olması çok muazzam bir iştir. Muvaffakıyettir. Tebrikler teşekkürler…