Yerel seçimlerin yaklaşması nedeniyle CHP 82 yıllık politikasını değiştiriyor. Bu bir iyiye gidiş mi bilemiyoruz. 

Bu politika, çarşaf açılımı politikası. Şimdiye kadar çarşaflıları açma politikası adına yapılmadık eza ve cefa kalmamıştı. Çağdaşlığa aykırı görülerek bütün devlet imkânları ile mevcut duruma ulaştılar. Bu durumdan kendilerinin de memnun olmadıkları politika değiştirmelerinden belli. Çünkü zorladıkları bu insanlardan oy alamıyorlar.

Nihayet zorla güzellik olmayacağını anladılar. Bediüzzaman, “bu millet kendi iradesiyle CHP’yi iktidara getirmeyecek” diyor. Nitekim öyle de oluyor. İhtilal çığırtkanlığı, hile ve hurdanın dışında iktidar yüzü göremiyorlar.

Değişen dünyada artık eski numaraların yutulmayacağı gerçeği Baykal tarafından anlaşılmış olacak ki, taktik değiştiriyor. Bu taktiğin ne derece oy getireceğini seçimlerden sonra göreceğiz. 
Kaldı ki, partiye katılan çarşaflı kadınların da bir inandırıcılığı yok. “Kapalı ya da açık olmak bizim için hiç önemli değil.” diyerek örtünmenin dini bir vecibe olmaktan öte şuursuzca bir örtünmeden ibaret olduğunu ifade etmeleri bir oyuna âlet olduklarının işaretlerini vermektedir.

Yıllarca diğer partileri laiklik ve cumhuriyet elden gidiyor, din siyasete âlet ediliyor diyerek suçlamış olduğunu kimse unutmuş değildir. Herkese takiyye yapıyorsun diyerek hiçbir zaman inanmayan Baykal ve CHP, aynı suçlamalardan kurtulmayı nasıl başaracaktır?

Devrimci olduğu halde, devrimi mevcut iktidarı devirerek devlet yönetimini ele geçirmek olarak anlayan CHP, milletin iktidara taşıdığı hükümet ve partileri de hep kendisi gibi sandı. 

Katı kuralları ve statik bir yapısıyla ülkede ve dünyada yaşanan gelişme ve değişimlere kendisini kapadı. Cumhuriyet tarihimizin en tutucu ve bağnaz bir partisi haline geldi.

Halk Partisi şimdiye kadar halkın partisi olamadı. Bunun sebebi de halkın milli ve manevi değerlerine sahip çıkma yerine savaş açmasıydı. CHP’nin bu savaşa son verdiğini ve bu yeni açılımlarda samimi olduğunu görmek istiyoruz.

[email protected]