Çiçekler, kuşlar ve yağmurun anlattıkları

Çiçekler, kuşlar ve yağmurun anlattıkları

Günlük Risale-i Nur dersi...

Bismillahirrahmanirrahim

Şimdi, çiçeklere, meyvelere bak. Bunların gülümsemeleri ve tatları ve güzellikleri ve nakışları ve koku vermeleri bir Sâni-i Kerîmin, bir Mün'im-i Rahîmin sofrasında birer tarife, birer dâvetnâme hükmünde olarak muhtelif renk ve koku ve tatlarla her neve ayrı ayrı tarife ve dâvetnâme olarak verilmiştir.

Şimdi, kuşlara bak. Onların söyleşmeleri ve cıvıldaşmaları, bir Sâni-i Hakîmin intak ve söyletmesi olduğuna delil-i katî ise, hayret verir bir tarzda birbirine o seslerle müdâvele-i hissiyât ve ifade-i maksad etmeleridir.

Şimdi, bulutlara bak. Yağmurun şıpıltıları mânâsız bir ses olmadığına ve şimşek ile gök gürlemesi boş bir gürültü olmadığına katî delil ise; hâlî bir boşlukta o acâibi icâd etmek ve onlardan âb-ı hayat hükmündeki damlaları sağmak ve zemin yüzündeki muhtaç ve müştak zîhayatlara emzirmek gösteriyor ki, o şırıltı, o gürültü gayet mânidar ve hikmettardır ki; bir Rabb-i Kerîmin emriyle müştaklara o yağmur bağırıyor ki, "Sizlere müjde, geliyoruz!" mânâsını ifade ederler. (Sözler, Otuz Üçüncü Söz, Yirminci Pencere, s.612)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:
İNTAK : Konuşturma.
HALİ : Tenhâ. Boş. Sahipsiz. Issız. İçinde bir şey olmama.
ÂB-I HAYAT : Hayat suyu,hayatın devamına vesile olan kan.
MÜŞTAK : Arzulu, fazla istekli, iştiyak gösteren.
ZÎHAYAT : Hayat sahibi, canlılar.