Çocuğa din eğitimi nasıl verilmeli?
Bugün milyonlarca çocuğumuz karne alıyor, 3 aylık uzunca bir tatile çıkıyorlar
Mehmet Paksu'nun yazısı:
Çocuklara din eğitimi nasıl verilmeli?
Bugün milyonlarca çocuğumuz karne alıyor, 3 aylık uzunca bir tatile çıkıyorlar. Onlar güzelce tatillerini geçirirken anne baba olarak bizlere önemli bir görev düşüyor. Onların din eğitimi almaları için imkan sağlamak...
Öncelikle din eğitimine sevgiyle başlamalı. Dini, din olarak değil de, sevginin bir aracı olarak anlatmalı. Anlatılan din, Allah'ı sevdirmeli, Peygamberi sevdirmeli, Kur'ân'ı sevdirmeli. Bu değerler sevdirilemezse din adına ne öğretirseniz öğretin süreklilik taşımaz.
Bir yerde çocuk ancak Allah sevgisiyle yaşayabileceğine inanmalı, Peygamber sevgisiyle nasıl yaşanacağını anlamalı, Kur'ân sevgisiyle yaşamanın yolunu öğrenmeli; bunlar olmadan hayatı tanımayacağını bilmelidir.
Canlı ve taze bir örnek olarak Peygamberimizi tanıtmalı. O'nun çocukluğunu, gençliğini, doğruluğunu, sevimliliğini, bizi çok sevdiğini, güler yüzlü, tatlı dilli, şefkat dolu bir baba, canlar canı bir dede olduğunu anlatmalı.
***
Peygamberimizin bize sevgiyi öğrettiğini, sevimli olmayı tavsiye ettiğini, O'na olan sevgimizi dile getirmek için de O'nu örnek almayı, hayatından, çocuklarla ilişkisinden söz etmeli. Peygamberimizin bizi Allah ile tanıştırdığını, bize Allah'ı tanıttığını, bizi Allah ile buluşturduğunu, yanımızda Allah'ın elçisi olduğunu dile getirmeli.
Çünkü önce Allah'ı anlatmakta zorluk çekilebilir, Allah mefhumu soyut bir kavramdır. Ama Peygamberimiz her yönüyle somut bir örnek, insan olması hasebiyle her haliyle tanıyabileceğimiz bir özelliğe sahiptir.
Peygamberimiz tanıtıldıktan ve sevdirildikten sonra bizim de onu sevmemiz için neler yapmamız gerektiği çok daha kolay ve rahat anlatılır.
Peygamberimize uymak, O'nu örnek alıp O'nun gibi olmaya çalışmak çocuğu Allah sevgisine ulaştırır, Allah sevgisiyle buluşturur. Bu sefer çocuk Allah ile irtibat kurmak ister, Allah'a yaklaşmayı ve yakınlaşmayı arzu eder.
***
Peşinden de devreye ibadetler girer. Her varlığın Allah'ı tanıdığı ve tanıttığı, sevdiği ve sevdirdiği hususu öne çıkar. Çünkü ağacından çiçeğine, kelebeğinden böceğine, kurdundan kuşuna, denizinden gökyüzüne varıncaya kadar her şey Allah'ı tespih eder, Allah'ın kendilerine verdiği görevi hiç aksatmadan, usanıp bıkmadan yaparlar.
İbadetin bu şekilde anlatımı çocuğun saf ve temiz ruhunda çok derin ve kalıcı izler bırakır. Kendisinin de bir şeyler yapması gerektiği isteği belirir. Böylece ruhu ve kalbi hazır hale gelir, Allah'ın bizden istediği şeyleri anlatmak iyice kolaylaşır.
***
"Allah ile konuşmak ister misin, Allah'ın konuştuğu gibi aynen konuşmayı arzu eder misin?" gibi sorular sorularak Kur'an eğitimine olan ihtiyaç dile getirilir. Çünkü Kur'an okumak kulun Rabbiyle konuşması demektir, Rabbinin kelamını, sözlerini tekrar etmesi anlamına gelir.
Çocuk yavaş yavaş Kur'an okumaya başlayınca hediyeler, iltifatlar ve ikramlar sıraya girmeli. Teşvik edilmeli, alkışlanmalı. Kur'an'ı hatmeder ve okumasını iyice öğrenince de merasimler düzenlenmeli, törenler yapılmalı, Kur'an okumayı öğrendiği için çok önemli ve çok büyük bir iş yaptığı dile getirilmeli.
Fakat bütün bunlarla birlikte dinî hayat ailecek ortak bir paylaşımdır. Bunun için çocukları bir şekilde dinî sohbetlere alıştırmak, yaşıtlarının ve akranlarının da hazır olduğu programlara götürmek, onların sosyalleşmelerinde ve dini hayatlarını geliştirmelerinde çok daha yerleşik bir mana kazandıracaktır.
Bugun