Çocuğum neden şişmanlıyor?
Özellikle hazır satılan ve hızlı sunulan besinlere (fast food) erişme imkânının daha kolay ve ucuz olduğu şu günlerde, ebeveynlerin sıkça sorduğu sorulardan biri.
Bu sorunun ardından gelen şikâyetler ise ‘çocuğum sürekli dışarıda yemek yemeyi tercih ediyor’, ’sebzeleri kesinlikle yemiyor’, ‘kızartmadan başka bir şey sevdiremedim’ gibi cümlelerle uzayıp gidiyor. Peki nasıl düzeltilebilir ve neden bütün bunlar bir çok ebeveynin cevaplayamadığı sorular haline geliveriyor?
Bu soruları cevaplamak için, bu konuda gerçekten sorumluluğun kimde olduğunu iyi kavramak gerek. Suçlu; alıştığı için damak tadı haline gelmiş bu besinleri tercih etmeye devam eden çocuklarda mı, fast food tüketimini yaygınlaştıranlarda mı, yoksa çocuklara beslenme eğitimi veren ve ilerleyen yaşlarında kazanacağı her türlü alışkanlığı şekillendiren ebeveynlerde mi? Gerçek sorumluluk kimde?
Öncelikle şunu kesinlikle kabul etmek gerekir ki, beslenme gerçekten bir alışkanlık durumudur. Bazı tatları kendimize daha yakın bulma, belirli besinleri daha çok tercih etme, hatta gün içinde tükettiğimiz öğün sayıları bile kazandığımız bir takım alışkanlıkların sonucu. Belirli bir bilinç düzeyine alıştıktan sonra kötü olan kısımları sağlıklı yönde değiştirmek tabi ki de bizim elimizde. Peki ya henüz bir bilinç sahibi olmamışken bize kazandırılan alışkanlıklar kimin elinde? İşte, bu kısımda ebeveynlere büyük görevler düşüyor. Çünkü beslenme konusunda edindiğimiz alışkanlıkları kendi kendimize öğrenmiyoruz.
Gerçekten kendimizi sorgulamaya başladığımızda ortaya çıkan hatalar bir takım durumlardan ders almamızı sağlayacak ve belki de hep en iyisini istediğimiz çocuklarımızın beslenme alışkanlıklarını olumlu yönde değiştirmelerine yardımcı olacak. Şimdi kendimize samimî davranmanın zamanı geldi.
İlk öğün olan kahvaltıyla başlayalım. Normal bireylerin beslenmesi de dahil, özellikle çocuklar için günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı acaba ne kadar önemsiyoruz? Ya da okula geç kalındığı için yapılamayan kahvaltıların aslında gün içinde çocuğumuzun performansını ve algılama kabiliyetini önemli oranda düşürdüğünün farkında mıyız? ‘Nasıl olsa kahvaltı yapmadan çıkmayı tercih ediyor’ cümlesini kurarken acaba çocuğunuzun ilgisini çekecek ve yapmak için can atacağı bir kahvaltı sofrası hazırlayıp ona sundunuz mu, yoksa bu cümleyi sadece kendi kendinize elde ettiğinizi düşündüğünüz deneyimlerden sonra mı kuruyorsunuz?
Kahvaltıda çocuğunuza yaptığınız kızarmış patatesler ve sucuk kızartmaları acaba gerçekten çocuğunuz ondan başka bir şey yemediği için mi yapılıyor? Gerçekten kızartma dışındaki diğer alternatifleri deneyip gördünüz mü? Meselâ içine sucuk koyularak bol yağda kızartılan yumurta yerine, baharatlarla ve renkli sebzelerle süslenmiş bir tabakta sunulan haşlanmış yumurtayı servis etmeyi hiç denediniz mi yoksa bu da yine denemeden emin olduğunuz şeylerden biri mi?
Aynı şey, sebzeler için de geçerli. Çocuğunuzun gerçekten sebzelerin tatlarına bakmasına izin verdiniz mi? Ya da çorbasının, salatasının, makarnasının, yufkası az tutularak yapılmış böreğinin içine bolca ve farklı sebzeler ekleyerek onların lezzetli şeyler olabileceğini çocuğunuza ispatlamaya çalıştınız mı? Yoksa sadece bir iki kez ‘istemiyorum’ cevabını aldıktan sonra hemen pes mi ettiniz?
Çok fazla ekmek tüketiyor olmasının sebebi acaba besin değeri bulunmayan yemek sularına batırılarak çokça yenmesine göz yumulan ekmekler olabilir mi? Ekmeği fazla tüketen çocuğunuza sebze yemeklerinin tanelerinden ekmeği daha az tüketerek yiyebileceğini öğrettiniz mi? Ya da makarna veya pilav yediğinde ekmek tüketmeyebileceğini gösterdiniz mi?
Beslenme alışkanlıkları kazandırırken söz hakkı kime ait? Siz tek başınıza mısınız, yoksa sizden istediği şeyi alamadığında yanına koşup abur cuburunu rahatlıkla elde edebileceği bir büyüğü (anneanne, babaanne) var mı? Bu da ufak ve göz ardı edilmemesi gereken bir durum. Çocuğunuza sağlıklı alışkanlıklar kazandırmak istiyorsanız, beslenmesiyle ilgili yetki tek kişide olmalıdır. Ödül ya da avuntu olarak alacağı şekerli besinleri elde edebileceği hiçbir otorite bulunmamalıdır. Çünkü bir besin bir yandan zararlı olurken, diğer yandan ödül olamaz.
Yani kısacası, çocuğunuzun eğilimlerini, neye karşı istek duyduğunu sadece siz bilebilirsiniz ve sevdiği yolları kullanarak ve doğru olanları göstererek, sağlıklı çözümler üretmek sizin elinizde. Farklı yollar denemeyip, daha rahat olduğu için sağlıksız ve kolay elde edilebilecek besinleri çocuğunuza sunmak, onun beslenme alışkanlıklarını ev dışında da kötü yönde şekillenmesini sağlar. Ve belli bir zaman sonra çocuğunuz damak zevkini oluşturmuş, sağlıksız besinler tercih ederek kilo problemleri çekiyor duruma gelebilir. Unutmayalım ki, kendi kazandırdığınız alışkanlıklardan kurtarmak, o alışkanlıkları kazandırmaktan çok daha zordur.
Online Sağlık