Doç. Dr. Duygu Gözen, “Zeka nedir?” sorusunu sorarak başladığı konuşmasında, “Zeka; insan aklı ve duygularının gelişimidir. Zeka hayattaki ve meslekteki başarıdır. Çoklu zeka kuramında 8 çeşit zeka türü tek bir beyinde toplanabilir ve fonksiyonel olarak da çalışabilir. Çoklu zeka ile her birey kendine özgü çalışma alanı ve öğrenme şekli bulur. Çoklu zeka ortak olarak her bireyde duygusal yönde baskın gelir ve duygusal zekanın gelişimi bireyin hayatına yön verir. Duygusal zeka için önemli olan diğer bir hususta empatidir. Empatinin meslek hayatınızda yer etmesi başarınızı arttırır. Hemşirelerin empati kurması hastaya yardımcı olma yolunda önemli bir aşamadır” diye konuştu.

 

Yrd. Doç. Dr. Duygu Gözen, çocuklarda duygusal zekanın anne karnında gelişmeye başladığını belirttiği konuşmasında, ilk aylarda ağlamayla iletişim kuran bebeklerin 6 ay sonrasında tepkilerinin gülme, korkma ve yabancılama gibi şekil alabildiğini vurguladı.

Çocuğun zihinsel gelişimindeki en büyük faktörü, aile bireylerinin kendi aralarında geliştirdikleri iletişimin belirlediğini söyleyen Gözen, çocuklarda zeka gelişiminin çevre etkisine bağlı olarak şekillendiğini ve teknolojinin bu bağlamda çocuk üzerinde etki yaratacağını ifade etti. Çocuğun gelişim safhasında özellikle iki yaşına kadar teknolojiye alışmaması gerektiğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Duygu Gözen, teknoloji kullanımının iki yaşından sonra ise ebeveyn gözetiminde yararlı olacağını dinleyicilerimiz ile paylaştı.

 

Çocukların gelişiminde en önemli faktör olan ebeveynlere öneride bulunan Duygu Gözen, “Çocuğunuzu sevin ve onunla konuşun. Davranışlarını değerlendirin. Çocuğunuzla müzik dinleyin, kitap okuyun ve ailece yemek yemeye özen gösterin. Kurallarınızı çocuğunuza danışarak ortaklaşa belirleyin. Birlikte en az 15 dakika kesintisiz zaman geçirin. Her zaman evet yanıtını vermeyin. Çocuğunuza verdiğiniz diğer bir seçenek olan hayır yanıtının nedenlerini onunla paylaşın. Başarılarını övün ve gurur duyduğunuzu hissettirin” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.