Senai DEMİRCİ

Senai DEMİRCİ

Çoktan kafayı yemişiz biz, Kemalist kardeş!

Vatan’dan Mustafa Mutlu’nun yazısı beni de nihayet yazmaya sevk etti. Hesaplarının çarpıcılığı içimi bir hoş etti.
Değerli yazarımızın yazısının aynen alıntılayarak başlayayım, dedim. Bir de yarım bıraktığı hesapları da tamamlayarak ülkemize iyilikte bulunayım dedim naçizane.

Buyurun:
Bu ülkenin en yüksek “tepesi” neresi?
Çankaya... Çünkü Cumhurbaşkanlığı Köşkü orada...
Gidin oraya; daha güvenlik kulübelerinden başlayarak sayın:
Çalışma odalarında, ziyaretçi kabul salonlarında, koridorlarda en az 500 adet Atatürk fotoğrafı bulursunuz!

(…)

***

Türkiye’de kaç tane anaokulu, ilköğretim okulu ve lise var?
Ben söyleyeyim 71 bin civarında...
Bu 71 bin okulda da 800 bin kadar “derslik” yani “sınıf” bulunuyor!
Gidin bakın: Hepsinde Atatürk, karatahtanın (şimdilerde yeşil ya da beyaz oldu) üzerinden çocuklara bakar...
Büstlerinden, özel köşelerinden söz bile etmiyorum!

(…)

***

[Yazının bundan sonrası ne yazık ki bana ait; lütfen ilerleyelim.]

Türkiye’de kaç tane  il, ilçe ve belde var?
Bunu da ben az önce google’dan öğrendim: 81 il, 957 ilçe.
Beldeleri ve kimi köy meydanlarını saymıyorum.
Gidin bakın: Hepsinin meydanında, en az yarım tonluk bir heykel tepeden halkı süzer.
Kışlaları, yol üstlerinde, dağ başlarındaki devasa büstleri de hesaba katarsak ülkenin en az on milyon kiloluk heykeli var.
Bu heykellerin yapımına ve bakımına, temizlenmesine ve huzurunda durulmasına, önüne çelek konulmasına ve ışıklandırmasına harcanan emeği de hesap edersek, on milyon kere on milyon yoruluruz her halde.

***

Türkiye’de kaç devlet dairesi vardır; hesap eden beri gelsin.
Valisinden öğretmenine, vergi memurundan kadastro görevlisine kadar her birinin başı üstünde kaç tane büyük camekânlı Atatürk resmi vardır?
Masa üstlerine konulanları bir kenara koyalım.
Kimsenin görmediği, sevmeye vakit bulamadığı, yasa gereği astığı bu resimlere yapılan masraf ne kadardır acaba?

***

Ülkede kaç tane esnaf vardır; kaç tane muhtar bulunur?
Darbe döneminde lokantalardan hırdavatçılara, bakkaldan manifaturacılara kadar herkese Atatürk resmi hesabı soran garnizon komutanlarından korktukları için astıkları, asıp da unuttukları, indirmek isteseler bile ne olur ne olmaz diye korktukları kaç tane resim vardır?
Yirmi milyon zoraki resmin her biri en az yarım kilo gelse, on bin tonluk bir yük daha var üzerimizde…

***

Mustafa Mutlu’ya zihnimize açtığı bu ufuk için minnettarım. Öyleyse ben de bir “cemaatli” [“cemaatçi” demedim; dikaaat!] olarak sorarım:
Kafayı mı yedik biz Kemalist kardeş?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum