Cumhurbaşkanı izniyle Said Nursi belgelerine ulaştım
Prof. Ahmet Akgündüz, gazetecilerle biraray geldi ve gündeme dair soruları cevapladı
Risale Haber-Haber Merkezi
Rotterdam İslâm Üniversitesi (İUR), uluslararası akreditasyona kavuşan Lisans (Bachelor) ve Master bölümleriyle 2013-2014 ders yılına 16 Eylül 2013 tarihinde başlıyor. Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Ahmet Akgündüz’ün basın mensupları ile bir araya geldiği toplantıda bir çok konuya değindi.
İslam Üniversitesi IUR’nun dünü, bugünü, yaşanan zorluklar ve gelinen nokta başta olmak üzere ‘Gezi Parkı’ olaylarından, Alevilik konusuna kadar her konuda düşüncelerini paylaştığı toplantıdan notlar...
53 bin belge ışığında Bediüzzaman Saidi Nursi hazretleri
Rahmetli Özal Cumhurbakanı idi. Bir görüşmemizde Osmanlı arşivlerine girmek istediğimi söyledim. Hemen emir verdi. O dönemin şartlarında Arşivler Genel Müdürü "kem küm" etti. "Olmaz" dedi. Rahmetli Özal, "Ben Cumhurbaşkanıyım emrediyorum" dedi… O dönemde Said Nursi Hazretlerine ait 50 bin belgeden ancak 3 bin tanesini alabildim. Şu anda Rus, Yunan ve Osmanlı arşivlerinden 53 bin belge var elimde. Bu belgeler ışığında BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ VE İLMİ ŞAHSİYET adlı 1200 sayfalık hazırladığım kitap baskı aşamasında ve bu ay İnşallah yayınlanacak. Sorular cevaplarlarla Bediüzzaman Hazretleri hakkında iddialar, yaşamı, bilinmeyen yönleri, fikirleri vb tüm yönleri ile anlatmaya çalıştım.
RESMEN TANINMA
Akgündüz, ‘Yıllardır İUR’yi maddi-manevi olarak gönülden destekleyenler, elbette “resmen tanınma” kararını hararetle ve merakla beklemekteydi. Nitekim çok uzun süren bir prosedür ve sürecin ardından, Hollanda YÖK’ü 20 Mayıs 2010 tarihinde “İslâm Manevî Rehberlik Master Bölümü” resmen tanımıştı. Yakından takip ettiğiniz üzere 4 Ocak 2013 tarihinde akreditasyon komisyonunun ve buna istinaden NVAO’nun (Hollanda YÖK’ü) 25 Mart 2013 tarihli kararıyla, İslâm İlahiyatı “Bachelor-Lisans Bölümü” de resmen tanınmıştı. Bilindiği üzere, Hollanda’da eğitim kurumlarında yer alan her bölüm ayrı ayrı akredite olmaktadır. Bununla birlikte bir bölümün tanınmasıyla birlikte kurum, artık resmi olarak tanınan bir kurum haline gelmektedir.
1997 yılında kurulan Rotterdam İslâm Üniversitesi (IUR), İslamî ilimlerin Hollanda’da akademik olarak öğretilmesini hedefleyen Avrupa ve Hollanda’daki ilk İslâm üniversitesidir. Rotterdam İslâm Üniversitesi’nin müfredatında İslâm dünyasında kabul görmüş ilmî metot ve gelenekler önemli bir yer tutmaktadır. Halihazırda sadece İlahiyat Fakültesi (lisans & yüksek lisans) bulunan ve bu anlamıyla aslında “İslâm teoloji üniversitesi” olma hüviyeti de taşıyan İUR, eğitim faaliyetini tamamen Hollanda yüksek öğretim kanununa uygun olarak yürütmektedir. Buna bağlı olarak da bu fakülte bünyesinde 2 ayrı eğitim-öğretim programı yer almaktadır:
1. Bachelor Islamitische Theologie (İlahiyat Bachelor/Lisans),
2. Master Islamitische Geestelijke Verzorging (İslâmî Manevî Rehberlik-Mastır)’ dedi.
ÇOK AĞLADIM
-İlk yıllarda çok ağladım şu gördüğünüz koskoca binada öğrencilerle öğretim görevlileri dahil 30 kişi vardı. Altı ay çalışanlarımızın aylıklarını ödeyemediğimiz dönemler oldu. Oturup ağladığım günler, geceler oldu. Rabbime şükürler olsun ki bu günleri bize gösterdi. Amerika’da ve Avrupa’da bir ilkiz. Bosna’da da bir İslam Üniversitesi var ama tek tanıyan ülke Türkiye…
-Diğer üniversite öğrencileri hangi haklardan yararlanıyorsa bizim öğrencilerimiz de aynı haklara kavuştular…
-Dünyanın sayılı yazım firmalarından olan (…. ) sembolik olarak 1 dolar karşılığı 500 dolar olan programlarını kullanmamıza müsaade etti.
-Her öğrenci başına diğer üniversitelerin aldığı gibi biz de 8 ile 15 bin avro arasında devlet desteği alacağız…
-Bu seneye kadar 130 olan öğrenci sayımız bu sene 200’e çıktı. Önümüzdeki yıllarda 500’e çıkmasını bekliyoruz. Tanınmakla birlikte Hollanda dışından Almanya, Belçika başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden yoğun talep ve ilgi var…
Şu an mevcut 200 öğrencimizin yüzde 40’ı Türk, yüzde 40’ı Faslı geriye kalan yüzde 20’si ise Hollandalı, Libyalı ve diğer uluslara mensup öğrenciler…
Verdonk çok çalıştı (uğraştı)!
Eski uyum bakanı bayan Verdonk, IUR’nin önünü kesmek isteyenlerin başarılı olmaması için her şeyi yaptı, çok çalıştı. İmamları, din adamlarını yetiştirmek için İn Holland, VU ve Leiden Üniversitesi’nde birimler kurulmasına ön ayak olarak yasal olmadığı halde (Fakülteler akredite olmadığı için) adı geçen okullara maddi destek sağlandı. Fakat işin garibi adı geçen okullarda İslami konularda ders veren Hoca, eğitim görevlisi/ üyesi kişiler bizim okulumuzda öğrenciydiler…
“Başbakanımız Türkiye’nin AB’ye girmesi gibi olur”
Üniversitemizin kavuştuğu statü Allah'ın bir lütfudur. Bundan bir kaç yıl önce tanınmak için yoğum mücadele verdiğimiz dönemlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bey ile görüşmemizde, IRU’nun tanınması Türkiye’nin AB girmesi gibi bir şey olur, demişti. Tekrar ediyorum, kavuştuğumuz statüyü Allah’ın bize bir lütfudur demekten başka bir cümle ile ifade etmek mümkün değil.
Dünyaca ünlü Mısır’daki El Ezher üniversitesi bile resmi olarak İUR’nun statüsünde değil, fakat El Ezher’in tarihi bir vizyonu ve misyonu var. Daha doğrusu El Ezher’in akreditasyonu tarihidir.
Oxfort’dan ileri
İki profesör, bir doçent, üç yardımcı doçent, öğretim görevlileri asistanlarımızla birlikte öğretim kadromuz 19 kişiden oluşuyor. Kadromuzun kalitesi Oxfort veya Leiden üniversitelerinde görev yapan meslektaşlarından fazlası var eksiği yoktur.
Diyanet, Milli Görüş ve Süleyman Efendi Cemaati…
Diyanet İşleri Başkanlığı ile üç yıl önce anlaşma imzalandı. İUR mezunlarının Diyanet'e bağlı camilerde de görev yapma imkanı sağlandı. Bu güne kadar bu anlaşmadan söz etmedik. Önce tanınmayı bekledik. Hollanda Diyanet İşleri ile ortak çalışmalarımıza pek hoş bakmıyor ama diyanetsiz de olmaz diyor. Çünkü bugün Hollanda’da 150 civarında Diyanete’e bağlı cami var. IUR’den mezun olanlar diyanet camilerinde rahatlıkla görev yapabilirler. Hem de 3-4 lisan bilen hocalar olarak.
Burdan sadece Diyanet ile yakın dirsek temasında olacağımız anlamı çıkmasın. Biz Milli Görüşteki kardeşlerimiz ile de Süleymancı diye adlandırılan kardeşlerimiz ile de aynı mesafedeyiz.
“Alevilerden kız da alırım kız da veririm…”
Son haftalarda alevlenen Alevilik konusu benim kırmızı çizgilerimin tam olarak anlaşılmamış olmasından kaynaklanıyor. Ben Allah’ın birliği varlığı inkar edilmedikçe ve benim kırmızı çizgilerim olan 6 şarta ters düşülmediği sürece namaz kılmış kılmamış, Alevi olmuş, Hıristiyan olmuş fark etmez, kız da alırım kızımı da veririm; pişirdiklerini de yerim. Alevilik bir din değildir, Cem evleri mabet değildir. Bu konularda neler söylediklerim, yazdıklarım iyi etüt edilmeli.’ Kim olursan ol yine gel’ sözüne şu anlamda evet diyorum, inansın inanmasın, ateist olsun ne olursa olsun yaradılanı severim, insan olduğu için, yaradandan dolayı. Mesela bizimle çalışan bir ateist bile var.
“Gezi olaylarının baş sorumlusu Koçtur”
Türkiye’deki gelişmeleri çekemeyen dış güçler menfaatleri için Türkiye’de karışıklık çıkartmaktan alenen çekinmemişlerdir. Türkiye’deki olumlu gelişmeleri dünya devleri gıpta ile kıskanarak izliyor. İstanbul’a yapılacak üçüncü havaalanı Almanya’yı oldukça rahatsız etmiştir. Gezi olaylarını desteklemek için Almanya’nın maddi yardımını artık herkes biliyor. Dışarıdan desteklenen Gezi parkı olayları 3-5 ağaç için değildir. Dış güçlerin finanse ettiği bu olaylara içiten destek veren de bilakis Koç'tur! Aylar öncesinde göstericilerin ne yapacağı planlanmıştır. Ben gezi olayları başlamadan iki ay önce Türkiye’deydim. 4 Nisan tarihinde Türkiye’nin ilk 500 büyük şirketi arasına giren bir şirketin sahibi bizzat bana Haziran ayında çok şeyin değişeceğini, hükümetin yıkılacağını söyledi.
Daha da önemlisi Üniversitemizin İstanbul’daki temsilcisinin şahit olduğu şu olay işin ne kadar planlı ve dış kaynaklı olduğunu gösteriyor. Bazı şahıslar İstanbul’da bazı gecekondu bölgelerini gezerek işsiz gençlere 50 TL yevmiye vererek Taksim’e gitmelerini istemişlerdir…
“Oruç tutmamak için…”
Yıllar önce Suudi Arabistan’da Karl Abdullah’ın davetlisi olarak gittim. Musluklar bile som altındandı. Yardımcıma şaka yollu dedim ki bu muslukları sök öğrencilerimizn bir yıllık ihtiyacını karşılayacak kadar değerli idi. Bu ihtişama, şaşaalı yaşama karşı gidin görün Mekke’nin arka sokakları Hakkari’nin sokaklarından daha bakımsız. Mekke’de, Medine’de o kadar fakir insan varki. Biz dünyaya İslamı anlatmak için yola çıktık. Bakın o körfez ülkelerinin zenginleri, yöneticileri, krallar vs daha önceden ramazan aylarında oruç tutmamak için İspanya, Fransa gibi ülkelere tatil yapmaya giderlerdi. Amaç tatil değil oruç tutmamaktı.
Sonhaber