Devlet Bediüzzaman'ın teşhisine kulak vermeli

Devlet Bediüzzaman'ın teşhisine kulak vermeli

Terör olaylarıyla ilgili bir açıklama yapan Mehmet Kırkıncı, çözümün belli olduğunu söyledi ve Ankara'ya seslendi

Esalettin Gül'ün haberi:

Son günlerde karanlık odakların güdümünde varlığını sürdürmeye çalışan terör belası sonucu 17 mehmetçik daha şehit oldu. Olay sonrası yurt genelinde tel'in mitingleri düzenlenirken, toplumun önde gelenleri provokasyon uyarısında bulunuyor. 
 
Erzurum'un manevi dinamiklerinden Mehmet Kırkıncı Hocaefendi de, terör olaylarıyla Türk-Kürt kardeşliğinin zedelenmeye çalışıldığına dikkat çekerek, "Terörü maneviyat zaafiyeti tetikliyor." dedi.

Kırkıncı Hocaefendi, terörü 70 milyonluk nüfusa sahip ve insanların yüzde 99'u müslüman olan Türkiye'nin gelişmemesi için dış güçlerin bilinçli olarak üzerimize saldığı bir bela olarak tanımladı. Bu beladan kurtulmanın çözümünü ise, insanlar arasında hiçbir ayrım yapmadan muhabbet ile birliği sağlarken, bilgi ile fikirleri birleştirecek ve yardımlaşmayı emreden, dünyevi ve uhrevi saadeti tekeffül eden İslamiyete sımsıkı sarılarak kurtulmanın mümkün olacağının altını çizdi. Terörü yok etmek için denenmeyen tek yolun da bu olduğunun altını çizen Kırkıncı Hocaefendi, "Yetkililere bir kere daha sesleniyorum. Doğu ve Batı'da terör fitnesinin tedavisinde dikkate alınması gereken şey, dini hissiyatı tekmil ederek İslamı her halükarda canlı tutmaktır. Aksi halde bugüne kadar görüldü ki maddi, şekli, idari ve siyasi tedbirler kesinlikle yeterli olmamıştır. Ruh ve gönüllerde Allah korkusu, peygamber sevgisi hakim kılınmadıkça çözümler hep zayıf kalmıştır." diye konuştu.

Terörü bitirecek formül

Terörün bitirilmesi konusunda Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan insanların görüşüne müracaat edilmesinin büyük fayda sağlayacağına vurgu yapan Hocaefendi, "Her doğru karar Ankara'dan çıkmaz, bölgede sözüne güvenilir çok sayıda saygın insan var. Birde onlara sorulsa ne kaybederiz? Çözümü problemin yaşandığı yerde aramak lazım. Dış devletlerin verdiği bilgiye itibar edeceksin ama kendi insanına güvenmeyeceksin. Bu çelişkiyi ortadan kaldırmak lazım. Aslında konunun çözümü belli. Yıllar önce o bölgede doğmuş ve hizmet etmiş Bediüzzaman Hazretleri teşhisi koymuş. Üç problem söylemiş; bir insanları cahil bırakmayın, iki fakir bırakmayın, üç insanlara dili, dini, ırkı ne olursa olsun sevgiyle yaklaşın, ayrımcılık yapmayın demiş. Yıllarca konuşmak yerine bunları halletseydik bugün terörle uğraşır olmazdık. Her terör saldırısından sonra olağanüstü toplantılar yaparak çözüm arayanlara işte çözüm. Terör istemiyorsanız bölge insanını cahil bırakmayın. Bizim cahil bıraktığımız insanları başkaları gelip kandırıyor. O zaman süratle bölgede okullaşma kampanyaları başlatıp, öğretmen açığını kapatmalıyız ki, genç yavrular eğitimsiz kalıp dağa çıkmasın. İkinci problem fakirliği ise; ekonomik paketler zaman geçirilmeden devreye sokulmalı. İnsanlar para kazanırsa terörle ilgilenmez. Üçünçüsü bölge insanına farklı bakarak değil devletin şefkatli elinin üzerinde olduğunu hissettirmeliyiz. Korkutarak devlete itaat olunmaz, devletini sevecek ki sahip çıksın." şeklinde konuştu.

Toplumu sağduyuya davet eden Kırkıncı Hocaefendi, "Türkiye'de yıllardır sergilenen terör oyununun perde arkasını iyi görmemiz gerekiyor. Millet olarak beraberliğimize zarar verecek tutum ve davranışlardan hassasiyetle kaçınmalıyız. Hepimiz çok iyi bilmeliyiz ki, memleketimizde yaşanan terör olayları, kökü dışarıda olmakla beraber bu milletin birlik, kardeşlik ve muhabbetine ihanet edenlerin bizi bölmek parçalamak isteyenlerin bir oyunu. Anadolu insanı tarih boyu bu fitne ve fesat çıkaranlara prim vermemiş, bundan sonra da vermeyecektir. Çünkü Anadolu insanı merttir, samimidir, hasbidir, en önemlisi de dindardır. Öyle ise aynı topraklarda yaşayan, asırlarca cihad arkadaşlığı yapan, bu vatanı beraber kurtaran ve birbirlerinden kız alıp kız vermek suretiyle akrabalık bağı oluşan, adeta et ile kemik mesabesine gelen Türk ile Kürt milletinin birbirini çok sevmesi aklın ve vicdanın gereğidir." şeklinde sözlerini tamamladı.

Zaman