Ey Gönül bahçemin yegâne gülü ...
İklimin her dem ziya etrafın huzur Efendim  (SAV)...

Özleminle gönül peteğimi hüzünle doldurduğum,
Bu kıtmire ne olur,  gel desen ya Sen geliversen Efendim (SAV)...

Bir kez nur çehrene nazar eylesem de ,  bu canı uğruna pazar eylesem ...
Sûkût eyledim ızdırabın adını, tebessümlerim hüzün sayhası,
Kalbim vuslat derken, aklım sabır deryası,
Ne olur gel desen, ya Sen geliversen Efendim (SAV) ...

Medine'de huzur'u pakine bu gedayı kabul ettiğinde,
Sanırdım ki özlemin bir lahza dinecek,
Ben aşk'ına talip olduğumu sanırken,
Aşıklarının defterine ezelden yazılmışım Efendim (SAV)...

Okundu ismim ve o an kalmadı cismim, 
Ne olur gel desen, ya Sen geliversen Efendim (SAV)...

Leyl-in zülüflerinde Rahmana giderken ayağının seslerine hayran toprak olsaydım...
Leyl-in zülüflerinde secdeye varan alnını öpen taş olsaydım...
Leyl-in zülüflerinde zikirle çağlayan dilinden çıkan bir ah olsaydım...
Hiç bir şey olamasam da,
Leyl-in lisân-ı halindeki bir leyl olup,
Ne olur ya gel desen, ya Sen geliversen Efendim (SAV)...

Huzurundan ayrılırken kalbimde kopan tufan,
Ne sığınacağım bir liman bıraktı bende, ne cismimde can...
Dağlar atılacak, denizler kaynayacak  diye bilirken ben kıyameti,
Firkâtinle  benim çoktan kopmuş  vakt-i kıyametim,
Mevsimler bahar, ağaçlar tomurcuk, kuşlar uçmak, insanlar kendi derdinde...
İşte asıl bu kıyamette,  bir lahza teveccü-ü nazar eylesen de,
Ne olur ya gel desen, ya Sen geliversen Efendim (SAV)...

Nâr'ın rengi kırmızı demişler,
Sen'in  firkat-ı nâr-ına hiç bir renk dayanamaz Efendim (SAV)...
...Zerreyim fakat !
Nur'u pakine kavuşmayı isterim...
Ne olur ya gel desen, ya Sen geliversen Efendim(SAV) ...

Dizlerimde derman, kalbimin atmaya takati kalmadı,
Aşk'ın ile her dem dirilirken, firâkınla ölüme düşmekteyim...
Ya gel desen, ya Sen geliversen Efendim(SAV)...

Yoluna bir değil, bin ömrüm olsa vereyim,
Yeter ki, bir kez teveccüh edip bakıver yüzüme,
Çehremdeki bu hüzün dinsin Efendim (SAV)...

Hangi kelâmı söylesem hep eksik,
Yok ki sana sunacağım sevdamı anlatan kelamımdaki kemâlât...
Cismini görmedim amma, ismini andığımda,
Kalb-i kelimelerimin mürekkebi olan gözyaşlarımdır sunacağım...
Ne olur gel desen, ya Sen geliversen Efendim (SAV)...

''Kişi sevdiğiyle beraberdir...''
Cümlen için atıyor bu yürek ey Sevgili, tek Sevgili (SAV)...

Bilirim ki, ne liyakatım vardır ne Pak'ine bakacak yüzüm...
Tek umudum, ümmetine olan sevdandaki vefandır Efendim(SAV)...

Bunu burhan eder ve buna sığınır da gelirim...
Ne olur gel desen, ya Sen geliversen Efendim (SAV)...

Dünya zindanında, akl-ı perişanımın yegâne umudu,
Cisim kafesinden kurtulup Sana kavuşacağı güne müptela,
Sen ümmetine sevdalı, ümmetin Senin özleminle mahsun...
Sen'siz geçen her gün bir ömür kadar uzunken,
Daha kaç ömür tüketmeliyim ızdırap yüküyle !...
Ne olur gel desen, ya Sen geliversen Efendim(SAV)...

Bir hurma kütüğü olupta, onun kadar inleyemedim diye inlemekteyim...
Zira Hurma kütüğüne  nurefşan nazarındı düşen, bana onulmaz hasretin...
Ya gel desen, ya Sen geliversen Efendim(SAV)...

Firkat-ı narınla düşmüşüm dünya çölüne,
Çöldeki bir yudum su kadar muhtacm şefaatine...
Ey dürrü yekta...
Ey şavk-ı nuruna kapıldığım...
Kelamı huzur...
Tebessümü bin cennet...
Rayihası nur-u dil-ârâ...
Dide-i nuru aynım...
Lisan-ı halim her dem der; vuslat ne zaman ey Sevgili tek Sevgili (SAV)...
Bir nefha umuduma inşirah-ı teveccüh buyur da,
Ne olur ya gel desen, ya Sen geliversen Efendim(SAV)...

SAYHA ; Çığlık
KITMİR ; Ashab-ı Kehf'in köpeğinin adı
GEDA ; Kimsesiz,dilenci
LAHZA ; An
LEYL ; Gece
ZÜLÜF ; Saç lülesi
BURHAN ; Delil
DİLARA ; Gönlü süsleyen
NUREFŞAN ; Nur saçan
FİRKAT ; Dostlardan ve sâir sevdiği şeylerden ayrılış
NÂR ;  Ateş
DÜRRÜ YEKTA ; Benzeri olmayan, tek inci
ŞAVK ; Işık , parıltı
RAYİHA ; Hoş koku
DİDE-İ NURU AYN ; Göz nuru (Göz bebeği)
NEFHA ; Üfürmek
İNŞİRAH ; Rahatlamak