Prof. Dr. Yasin ÇİÇEK
Din ve bilim açısından ağız sağlığı-1
Ağız, sindirim sisteminin ilk giriş kapısıdır. Gıdalar burada tadılır, çiğnenir, kısmen sindirilir ve lokma kıvamına getirilerek yutulur. Ağızda 300-400 tür farklı mikroorganizma tespit edilmiştir. Bazı araştırmacılara göre 500 bazılarına göre ise 700 farklı mikroorganizma olduğu rapor edilmiştir. Bunlar eski tabirle ağız florasını yeni tabirle mikrobiyotasını oluşturur. Normal sınırlar içerisinde kaldığı sürece bunlar ağız sağlığı için gereklidir. Temizliğe dikkat edilmediği taktirde bakteriler biofilm(dental(diş) plak) dediğimiz mikroorganizma kolonileri oluşturduğu zaman zararlı hale gelir. Bu yüzden sindirim sisteminin giriş ve çıkışı temiz tutulmadığı taktirde birçok hastalıklara davetiye çıkarılır. Bundan dolayı giriş ve çıkışlar temiz tutulmalıdır. Dinimiz de buraların temizliğine ayrı önem verir. Çıkış noktası temizlenmediği zaman namaz ibadeti bile yapılamaz. Taharet namazın dışındaki farzlarındandır. Ağız temizliği de abdestin sünnetidir. Bu sünnet ağzımızı üç kez yıkamak suretiyle yerine getirilir.
“Sünnet-i Seniyyenin merâtibi var. Bir kısmı vâciptir, terk edilmez. O kısım, Şeriat-ı Garrâda tafsilâtıyla beyan edilmiş. Onlar muhkemattır, hiçbir cihette tebeddül etmez. Bir kısmı da nevâfil nev'indendir. Nevâfil kısmı da iki kısımdır:
“Bir kısmı, ibadete tâbi Sünnet-i Seniyye kısımlarıdır. Onlar dahi şeriat kitaplarında beyan edilmiş; onların tağyiri bid'attır. Diğer kısmı, "âdâb" tabir ediliyor ki, Siyer-i Seniyye kitaplarında zikredilmiş. Onlara muhalefete bid'a denilmez; fakat âdâb-ı Nebevîye bir nevi muhalefettir ve onların nurundan ve o hakikî edepten istifade etmemektir. Bu kısım ise, örf ve âdât, muamelât-ı fıtriyede Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın tevatürle malûm olan harekâtına ittibâ etmektir.” (Lemalar 53)
Bu kaidelere binaen ağız temizliği abdestin sünnetidir ve ibadete taalluk eder. Bunun tağyiri bidattır ve değiştirilemez. Abdest almadan önce bunu çeşitli aletlerle detaylı bir şekilde yapmak ise muamelât-ı fıtriye nevinden bir sünnettir. Misvak, fırça ve başka aletlerle ağzı temizlemek bu sınıfa girer diye düşünüyorum. “Misvak kullanılarak kılınan bir namaz misvak kullanılmaksızın kılınan yetmiş namazdan daha faziletlidir. (Camiu’s Sağir 4:225 H No:5100) hadisi bunun önemini yeterince göstermektedir. Herkesin genelde bildiği diğer bir hadiste ise “Eğer ümmetime güçlük vermeyeceğini bilseydim, her namaz için abdest almalarını ve her abdest alışlarında misvak kullanmalarını emrederdim” (Camiu’s Sağir 5:340 H No:7509) şeklinde meallendirilmiştir. Hadisleri ilerleyen safhalarda vereceğimden şimdilik bu ikisini yeri gelmişken zikretmiş oldum.
Misvak hususunda ulemanın bazıları abdestin sünnetidir, bazıları namazın sünnetidir, bazıları ise dinin sünnetidir diye hüküm vermişlerdir. Ebu Hanife (rh) dinin sünnetidir, diyenlerdendir. Misvak Peygamberimizin (asm) ef'âl ve akvâl ve ahvâlinden çıkan bir sünnettir çünkü sözüyle tavsiye etmiş, fiilleriyle göstermiş ve hayatında uygulamalarıyla da örnek olmuştur.
“Fırça misvak yerine geçer mi geçmez mi?” kısmına girmeden bazı hususlara yer vereceğim. Bu konuyu çeşitli boyutlarıyla anlatmaya çalışacağım. Bunun sonucunda isteyen istediği şekilde düşünebilir çünkü muhkemat nevinden değildir. Sual, katkı ve eleştirilerinizi yorumlar bölümüne yazarsanız sevinirim çünkü bu konu önemli bir konudur. Okuyucu kitlesinin kültürüne ve anlayışına güveniyorum. Hatalar bizden güzellikler ve muvaffakiyet Allah’tandır.
Sağlık açısından da baktığımızda, ağız temizliğinin herkesin ittifakla gerekli ve önemli olduğunu bilmesine rağmen, yetersiz uygulandığına veya uygulanmadığına ve yanlış uygulandığına şahit olmaktayız. İnsanlar sigaranın zararını bildikleri halde içtikleri gibi... Ağız temizliği de birçok alışkanlıkta olduğu gibi küçükten kazanılması gerekli günlük adetlerdendir. Maalesef fen, matematik ve Türkçe derken, hayatta ömür boyu lazım olan adetler biraz geri planda kalmaktadır.
Vücudumuzda mikroorganizmaların ve özellikle de bakterilerin olmadığı bir yer yok gibidir. Bu bakteriler vücudumuzun bir parçası olup hayat için gereklidir. Mikrop denince bizim aklımıza hep zararlı şeyler gelmekte halbuki bakterilerin çoğu bizim için faydalıdır. Bir bilim adamı “biz onda dokuz mikrobuz” der çünkü vücudumuzdaki hücrelerin on katı mikroorganizma vardır. Denge bozulmadığı sürece problem yoktur.
Ağzımızdaki dengenin de bozulmaması için günlük olarak ağız temizliğine dikkat etmemiz gerekir. Özellikle dişler üzerinde biriken bakteri plağını uzaklaştırmak mekanik bir temizliktir. Bugün bilim bunda ittifak etmiştir. Mekanik temizliğin yerine ilaç ve kimyasal maddeler uzun süreli kullanılamaz, kullanıldığı taktirde ağızdaki mikrobiyata dengesi bozularak özellikle mantar hastalıklarının ortaya çıkmasına sebep olur. Mekanik temizlikte kullanılan araçlar ise fırça, misvak, diş ipi, kürdan ve arayüz fırçalarıdır.
Alimlerimiz, Sünnet-i Seniyye’ye uymaktan maksadın Allah Tealâ’nın rızasına ve Peygamberimizin (asm) şefaatine nail olmak olduğunu bildirmişlerdir. Sünnetlere uymanın esas maksadı Allah’ın rızasını kazanmak olmasının yanında dünya saadetine de vesiledir. Örneğin az yiyerek sevap kazandığımız gibi sağlığımızı da korumuş oluyoruz. Sünnetler iki dünya saadetine de medardır. Özellikle adetlere taalluk eden sünnetler genelde dünyevi sağlığımız için gereklidir. Tembelliğimizden bu gibi sünnetleri terk ettiğimiz zaman günaha girmiş olmuyoruz fakat faydalarından mahrum kalıyoruz.
Bazı alimler, bazı adet nev’inden sünnetlerin zamana göre değişebileceğini öne sürer. Ok atmayı ve ata binmeyi böyle yorumlarlar. “Kişinin oynadığı her şey faydasızdır. Ancak kişinin ok atması, atını eğitmesi ve hanımıyla oynaşması bundan hariçtir. Bunlar faydalıdır. Kim ok atmayı öğrendikten sonra terk ederse bu öğrenme nimetine karşı nankörlük etmiş olur.” (Câmi’ü’s Sağir1:478, H No:955) Bugünlerde atın yerini arabalar almıştır yarın başka binekler alabilir. Aynı zamanda ata binmek ve ok atmak sünnet ve talim niyetiyle yapıldığı sürece faydalıdır ve sünnettir. Bugünkü silah ve binekler buna mâni değildir.
“Kişinin saadeti üç şeye bağlıdır: İyi kadın, iyi mesken, iyi binek” buyurarak bineği saadetimizin temel unsurlarından biri olarak tavsif buyurmuştur. Peygamberimizin (asm) devrinde deve, at, eşek ve katır iken bugünlerde güncel hayatımıza arabalar hatta hususi uçaklar ve helikopter girmiştir.
Enfal suresi 60. ayeti müslümanı çalışmaya, kuvvetli olmaya teşvik etmektedir. “Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet hazırlayın.” “Bilesiniz, kuvvet atmaktır, atıcılıktır, atmaktadır vs.” Kuvvetin bu tarifi kıyamete kadar muteber olmaya devam edecektir. Her devirde atma üstünlüğünü elde tutanlar üstün olmuştur (ok, silah, obüs, füze, füzesavar vs).
Resûlullah (asm), “Veren el alan elden üstündür”, “Kuvvetli Müslüman Allah’a daha sevgilidir” gibi hadisleriyle veren ve kuvvetli olmayı tavsiye eder.
Resulullah (asm) bir defasında ok atmakta olan (Eslem kabilesinden) bir gruba rastlamıştı (onları takdiren), “Ey İsmailoğulları! Atmaya devam edin. Sizin atalarınız da (çok iyi) atıcılardı” buyurdular.
İslam koşmak, yüzmek, ata binmek, ok talimi yapmak, güreşmek gibi faydalı meşguliyetleri teşvik eder. Bir hadislerinde “Ok yarışı yapın, vücutça sertleşin, yalın ayak yürüyün” tavsiye edilir.
Not: Bu yazı ve sonraki yazılardaki hadisler genelde aşağıda belirttiğim kaynaklardan alınmıştır.
Kaynaklar
1. Sahih Kaynaklardan Seçme Hadisler Camiüs Sağir Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, İsmail Mutlu, Şaban Döğen, Abdülaziz Hatip, Yeni Asya Neşriyat, 2002
2. Prof .Dr. İbrahim Canan Akçağ Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme Şerhi
3. Riyazü’s Salihin İmam-ı Nebevi Tercüme Salih Uçan, Çelik Yayınları
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.