Egzersiz sağlıklı olmak için yapılmalı
Obeziteyle ilgili son yıllarda yapılan araştırmalar, fiziksel egzersizin kilo vermedeki rolünün sanıldığı kadar fazla olmadığını gösteriyor.
Dr. Özgür Göknel'in yazısı
(Farmakognozi ve Fitoterapi Derneği üyesi)
Esas problem, egzersizin kalori yakılmasını sağlamasının yanı sıra iştahı da artırması. Doğrusu ise egzersizi sağlıklı olmak ve hastalıklardan korunmak için yapmalı.
Egzersizin kilo verdirdiğine yönelik yaygın inanış aslında oldukça yenidir. Eskiden doktorlar fiziksel egzersizi belli bir yaşın üstündeki hastalarda sınırlandırırken, günümüzde doktorlar en yaşlı hastalarına bile spor yapmalarını öneriyor. Düzenli egzersiz ve spor yapan kimselerin kalp hastalıkları başta olmak üzere kanser, şeker hastalığı gibi çeşitli hastalıklara yakalanma riskinin, spor yapmayanlara göre çok daha az olduğu görülmüş. Ancak obeziteyle ilgili son yıllarda yapılan araştırmalar, fiziksel egzersizin kilo vermedeki rolünün sanıldığı kadar fazla olmadığını göstermekte. Dünyanın saygın haber ve politika dergilerinden biri olan Time, 17 Ağustos 2009 sayısında, bu konuyu kapak yapmıştı: "Egzersiz kilo verdirmiyor!" John Cloud'un bilimsel araştırmalardan derlediği yazısında, egzersizin sağlığımız için yararlı olduğu ancak kilo verdirmediği, aksine kilo aldırdığı vurgulandı.
Louisiana Üniversitesi'nin Diyabet ve Metabolizma dalı başkanı olan Eric Ravussin'e göre, buradaki esas problem, egzersizin kalori yakılmasını sağlamasının yanı sıra iştahı da artırması. Bu da daha fazla yememize ve verdiğimiz kalorileri tekrar almamıza neden oluyor. Birçoğumuz kilo vermenin irade işi olduğuna inanıyor. Spor ile kalori yakarken aynı zamanda boğazımıza da hakim olup az yemeyi öğrenmemiz halinde de kilo verebileceğimizi düşünüyoruz; ancak vücudumuz böyle hareket etmiyor. Doğal sistem, hareketli insanı yemek yemeye teşvik ederken, hareketsiz insanı da az yemeye teşvik eder. Dolayısıyla spor yaptığımız zaman vücudumuz, vücut kütle kaybını yerine koymak için gıda alımını da otomatikman artırıyor.
Harvard Üniversitesi'nde beslenme ve fiziksel egzersiz araştırmalarının başkanı Steven Gortmaker, günlük gıda alımını belirleyen en önemli parametrenin 'enerji harcanımı' olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Eğer fiziksel olarak aktifseniz, daha çok acıkırsınız ve daha çok yersiniz."
Louisiana Üniversitesi'nden Dr. Timothy Church, bu acıkma etkisinin yanı sıra işin bir de psikolojik boyutu olduğunu belirtiyor: "İnsanlar, spor salonundan çıkar çıkmaz soluğu bir cafede alıp kendilerini ödüllendirmek için turta yiyorlar. Egzersizle 200-300 kalori harcadıktan sonra yarım turtayla bunu nötralize ediyorlar."
Uzmanlar vücut yağ-kas ilişkisinin de yanlış anlaşıldığını söylüyor. Dinlenme halindeki 1 kilogram kas günde ortalama 3 kalori yakarken, 1 kilogram yağ 1 kalori yakmaktadır. Örneğin 5 kg'lık yağı 5 kg kasa çevirdiğiniz takdirde (ki bu hiç de kolay değildir) fazladan alabileceğiniz enerji miktarı sadece 40 kaloridir. 40 kalori ise sadece 1 çay kaşığı tereyağına eşdeğerdir.
Temelde insanoğlu günlük hayat aktivitelerini gerçekleştirmek için kullandığı enerjinin dışında fazladan kalori harcamak için yaratılmış bir tür değildir. Çünkü insan vücudu, gıda almayı kestiği zaman 'kıtlık' sinyali vererek metabolizmayı yavaşlatıyor ve enerjiyi depolamaya başlıyor. Uzun dönemli katı diyetlerde bir süre sonra kilo kaybının durmasının nedeni işte budur. Aynı şekilde insan vücudu enerji harcamaya yani kilo vermeye başladığında metabolizma hızlanıyor ve iştah da artıyor. Sonuç olarak insanda 'açlıktan ölmeyi engellemek' için yaratılıştan bir koruma mekanizması mevcuttur.
Peki, egzersizle kilo vermeye programlanmadıysak spor yapmayalım mı? Elbette hayır. Fiziksel egzersiz, bizi kalp damar hastalıkları başta olmak üzere bir sürü hastalıktan korumanın yanı sıra zihinsel sağlığımızı ve algılama fonksiyonlarımızı da iyileştirir. Haftada bir egzersiz yapan ileri yaştaki kimselerin yapmayanlara kıyasla hafıza ve algılama fonksiyonlarının yüzde 30 daha iyi olduğu görülmüştür. Başka bir araştırmada sırt ağrısı olan ve haftada 4 gün egzersiz yapan hastaların haftada sadece 1 gün yapanlara oranla hareket kabiliyetlerinin yüzde 36 daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Problem aslında tek başına 'egzersiz' değil, nasıl egzersiz yaptığımızdır. Obezite araştırmaları yapan çoğu uzman, sık ama düşük tempolu fiziksel egzersizin, spor salonlarında ter dökmekten çok daha faydalı olduğu konusunda birleşiyor. Konu kilo vermek olduğunda ise yaptığımız egzersiz kadar aldığımız gıda da bir o kadar önemli. Metabolizmamızın dışarıdan gelen güçlü uyarılara vücudu korumak adına zıt tepki verdiğini unutmamalı ve yemek yerken de spor yaparken de aşırıya kaçmamamız gerektiğini unutmamalıyız.
Zaman