Envâr-ı Kur’âniye burhanlarından Sözler kalbimi nurlandırıyor
Çoktan beri aramakta iken, lehü’l-hamd, Cenâb-ı Hak Sözler’i bu fakire ihsan buyurdu
Risale Haber-Haber Merkezi
(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Barla Lâhikası adlı eserinden bölümler.)
Binbaşı merhum Âsım Beyin fıkrasıdır: Envâr-ı Kur’âniye mizan ve burhanlarından ve kıymeti takdir edilemeyen Sözler namındaki risale-i şerifeler fakiri ihyâ ediyor, kalbimi nurlandırıyor.
هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبِّى (Bu Rabbimin bir ihsânıdır.) Çoktan beri aramakta iken, lehü’l-hamd, Cenâb-ı Hak Sözler’i bu fakire ihsan buyurdu. Kalb ve gönlüme âciz kalemim ve kàlim tercüman olamıyor. Âsım
Binbaşı Asım Bey kimdir?
Risale-i Nur’un bir çok yerinde adı, bahsi, yazdığı mektup ve şiirlerinde imzası bulunmaktadır.Tam adı Ahmed Âsım Önerdem’dir. 1877 yılında İzmit’te doğdu. Trablusgarp, Şam, Muğla ve Manisa’da subay olarak görevler yaptı. Burdur’da iken Üstad Bediüzzamanla tanıştı. Güzel el yazısıyla Nur risalelerini yazmaya başladı. Bir gün evinde Nur risaleleri ile meşgul iken polisler baskın yaptı ve Binbaşı Âsım Bey’i Isparta sorgu hakimliğine götürdü. Hâkimin, Bediüzzaman ve hizmeti hakkındaki sorularına karşı içinden “Doğru söylesem Üstadıma zarar gelebilir; yalan söylemek ise haysiyet ve hizmetime yakışmaz” diye düşünerek “Yâ Rabbi, canımı al” diye dua etmiş ve hemen vefat etmiş, Bediüzzamanın tabiriyle “istikamet şehidi” olmuştur (1935)
Devam edecek
ÖNCEKİ BÖLÜMLER
Lâhika mektupları hizmet-i Kur’âniyenin esaslarını ders veriyor
Hulûsi Bey ve Sabri Efendinin mektuplarının Risale-i Nur'a dahil edilmesinin beş sebebi var
Üstadın vazifesinin bitmediğine dair burhanlar
Risale-i Nur mektuplarının bendeki tesirleri
Size bu eseri yaptırtan o Nurları ayak altında bıraktırmaz
Ömrümde ilk defa olarak Üstad dedim
İhtiyaca ve hâl-i âleme göre yazdırıldığına asla şüphe kalmamıştır
Doğrudan doğruya nur-u Kur’ân olan mübarek Sözler
On Dokuzuncu Mektup ile yeniden hayata dönmüş gibi oldum
Eserleriniz güzel bir Üstad, ulvî bir mürşid olacak
Bu hakaikle Avrupa ehl-i dalâletine de meydan okunur
Allah bu Nurları âciz insanlarla bile neşir ve muhafaza ettirir
Risaletü’n-Nur’un dinleyicileri arasında 88 yaşında bir hoca vardı
Bu eserler bütün cemaatlere daima mazhar-ı takdir oluyor
Yeğeni Abdurrahman'dan Said Nursi'ye: Aziz Mamo
On Dokuzuncu Mektup, ruh ve kalb-i âcizîyi gül ve gülistanlığa çevirdi
Müşrik ve münkirleri mağlûp ve ilzam eden son sistem malzeme-i cihadiye
Beşerin ayağını kaydıran şu asırda Nur fabrikasından her nevi teçhizat alınmalı
Avrupa meftunlarına atılan topun elmas güllelerini gördüm
Cenâb-ı Hak sancak-ı Muhammedî (asm) tahtında cümlemizi haşreylesin
O söz felsefenin çıkmazına sapan gafil ve âsilere müthiş bir darbe gibi çarpıyor
Otuz Üçüncü Sözünüzle kalbimi tedavi buyurmanızı istirham eylerim
Zaman olur ki herşey, herkes, her muamele, kalbi incitiyor, işte ilacı
Nur deryasından içmek isteyen bunları alsa dahi kalp ve ruha kâfi
Sözlerinizi insafla okursa tevbeye mecbur olacağına kat’iyen ümitvârım
Güzellik yazılarımızda değil, i’câz-ı Kur’ân’dan olan nurlu Sözler’e aittir
Isparta’nın intibahına sebep olan Âdilcevazlı Bekir Ağanın duyguları
Onuncu Söz'ü aldığım dakikada bir ağacın altına gittim
Benim için buna ruhsat veren Cenâb-ı Hakka milyarlarca hamd ediyor ve şükrediyorum
Mirac gibi bir şâheser karşısında apoletleri sökülmüş bir kral vaziyetine düşer
Bendeniz, doktorların düşündüğü gibi düşünmüyorum
Bu kardeşinizde, Üstadının bazı hasletlerinden vardır
Risale-i Nur, Avrupa’ya karşı Kur’ân’ın parlak bir güneş olduğunu gösterecek
25. Söz 'Yaş ve kuru ne varsa Kur'an'da yazılmıştır' ayetini ispat ediyor