Son zamanlarda yaygınlaşan ‘kanguru anne’ metodu, hem kuvözlerin yerini tutuyor hem de anne kucağında bebeğin vücut ısısını dengeliyor.

 

Türkiye’de her 10 bebekten biri prematüre olarak doğuyor.  Yılda 150 bin bebek prematüre olarak doğarken 50 bin kadarı bin gramın altında dünyaya geliyor. Sızıntı dergisi bu ay, erken doğan bebeklerde ‘kanguru metodu’nu ele aldı. Nuh Özdin’in yazdığı yöntem, anneyle temas ettirilen prematüre bebeklerde ölüm riskini azaltıyor. Kanguru anne, kuvözlerin yerini tutacak, hatta daha tesirli olacak bir metot. Erken doğum, sigara gibi zararlı madde kullanan, ağır işlerde çalışan fizyolojik sebeplerden kaynaklanıyor. Özdin, “Erken doğumla dünyaya gelen bebekler genellikle çok zayıf ve vücut ısıları dengesiz olduğundan koruyucu bir mekân olan kuvöze alınırlar. Kiloları ve vücut ısıları dengeye gelinceye kadar burada bakılır. Kuvözlerde bebekler için ısı çok  önemli. Vücut ısıları belli bir sıcaklığın altına düşerse hayatî tehlike meydana gelebilir.” diyor. Kan­guru annelik (Kangaroo Mother Care) adı verilen bu metotsa şu şekilde işliyor: Erken doğan bebek, önce kısa bir süre kuvöze alınarak sağlık durumu gözden geçiriliyor. Daha sonra vücut ısılarının dengeye gelmesi için anneye veriliyor. Anne, bebeği, göğsü kendi göğsünün ortasına gelecek şekilde yatırıyor ve vücuduna sarıyor. Bu uygulamada anneyle bebeğin tenleri doğrudan temas hâlindedir. Böylece bebeklerin, kanguru kesesine benzeyen bu sıcak ortamda hem vücut ısıları dengede tutuluyor, hem de bebekler yegâne gıdaları olan anne sütüne istediklerinde ulaşabiliyor. Özdin’e göre bu metot, anne ile bebek arasındaki duygu bağını güçlendirdiği için bebeğin gelişmesine de olumlu katkı sağlıyor. Kanguru anneliğinin başka faydaları da var; burada çocuk annenin sıcaklığıyla bebek rahatlıyor, kalp ve solunum ritmi dengeleniyor. Böylece hastanelerdeki kuvöz ihtiyacı ve hastanede kalma süresi de azalıyor