Evde bakım hastayı daha mutlu ediyor

Evde bakım hastayı daha mutlu ediyor

Teknolojik gelişmeler sağlık hizmetlerinin ev ortamında da yapılmasına olanak veriyor. Ülkemizde gelişmeye başlayan “evde bakım” hizmetleri ile hastaya alışık olduğu olumlu bir ortam sağlanıyor

Yaşam süresi uzadıkça kronik hastalıklara maruz kalma oranı da artıyor. Her ne kadar genç nüfusa sahip bir ülke olsak da ülkemizde de yaşlı nüfusun 2050'de yüzde 20'ye ulaşması bekleniyor. “İhtiyaç duyan kişilere her türlü sağlık ve bakım hizmetlerinin evde verilmesi” anlamına gelen “Evde Bakım”, özellikle Amerika'dan başlayarak tüm dünyada yaygınlaşıyor. Bugün Amerika'da 17 bin kuruluş evde bakım hizmeti veriyor. Evde Bakım; özürlü, yaşlı, sürekli hastalığı olan veya nekahat dönemindeki bireyleri bulundukları ortamda destekleyerek hem sosyal yaşama ayak uydurabilmelerini, hem de profesyonel tıbbi hizmeti evlerinde almalarını sağlayarak; bireyin aile üyeleri ve özellikle de ailedeki kadın üzerindeki bakım yükünü hafifletiyor.
MERKEZ SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİ

Özel Doktorum Evde Bakım Merkezi danışmanlarından Aile Hekimi Dr. C. Cengiz Türkkan, “Hastalar ve yaşlılar, hayattan izole olmadan, uzun süre hastanede kalma travması yaşamadan, sevdikleriyle beraber ama profesyonel tıbbi bakım altında kaliteli bir yaşam sürebiliyorlar” diye konuşuyor. Dr. Türkkan, hizmetin alınacağı merkezin özelliklerine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek şu uyarılarda bulunuyor: “Seçilen merkezin Sağlık Bakanlığı'nın 'Evde Sağlık Hizmetleri Sunumu Hakkında Yönetmelik' maddelerinde belirttiği standartları sağlayıp ruhsatlandırılmış olması çok önemli. Ayrıca, 7 gün 24 saat ulaşılabilmeli, farklı konularda uzmanlaşmış geniş bir kadrosu bulunmalı, hastaya gerekebilecek tüm tıbbi cihaz ve malzemeyi sağlayabilmeli, personelini düzenli denetlemeli, hastanın tüm kayıtlarının tutulmasını ve raporlanması sağlamalıdır.”


İyileşme arzusunu arttırıyor

Dr. Hakan Karadeniz ise bu hizmetten yararlanabilecek kesimi şu şekilde özetliyor: “Yoğun bakım veya ameliyat sonrası evde bakım desteğine ihtiyacı olanlar, inme, büyük kırıklar gibi ani gelişen travmalara maruz kalanlar, kronik akciğer hastalıkları, diyabet, multipl skleroz (MS), Parkinson, Alzheimer, ilerleyici kas ve sinir hastalıkları (ALS) gibi sürekli bakım isteyen hastalar, kanser hastaları, bakıma ihtiyaç duyan yaşlılar, son dönem hastalar, yatağa bağımlı hastalar, hatta doğum öncesi veya doğum sonrası anne bebek uyumu konusunda eğitim almak isteyenler bu sistemden yararlanacak popülasyonu oluşturuyor. Evde bakım hizmeti hem hastada iyileşme arzusunun artmasını hem de bakımı üstlenen aile bireylerindeki tükenmişliğin azalmasını sağlıyor.
Yeni Şafak