Evrim ile Yaratılış, inanç ile inançsızlık mücadelesidir-ÖZEL
Prof. Dr. İsmet Hasenekoğlu, gündemdeki Darwinin Evrim teorisi tartışmalarıyla ilgili RisaleHabere konuştu
Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi ve “Evrim Teorileri ve Mutasyonlar” kitabı yazarı Prof. Dr. İsmet Hasenekoğlu, gündemdeki Darwin’in Evrim teorisi tartışmalarını RisaleHaber’e değerlendirdi.
Röportaj: Cemil Yüzer / RisaleHaber
TÜBİTAK dergisindeki Darwin olayını Doğan Medya’nın da ısrarlı işleyişiyle gündeme gelen tartışmalarla ilgili ne söylemek istersiniz?
Kültür Bakanı konuyla ilgili beyanatında, TÜBİTAK’ın bizzat kendisinin yaptığı bir iş olmadığını, sorumlu gibi görünen bir bayanın kimseye haber vermeden derginin asıl konusunu değiştirip Darwin’i işlediğini aktardı. Bunun üzerine, Doğan Medya’da çıkan yazıları da TÜBİTAK’ı yıpratma amaçlı görüyorum. Yapılan yorumların maksatlı olduğu çok açık zaten. Hadiseyi bir koz olarak kullanmaya çalıştılar ama amaçlarına da pek ulaşamadılar.
Darwin’in teorilerini çürütecek tezler sunulmadı mı? İnsanlar tarafından kabul görmeyen Evrim teorileri neden ısrarla gündeme getirilmeye çalışılıyor?
Evrim teorilerine karşı, sağlam ve bilimin tespitlerine uygun bir alternatif görüşün ortaya konulamamasından dolayı sadece evrim teorilerinin kendilerini ispat için buldukları ve ortaya sürdükleri deliller çürütülmeğe çalışılmıştır. Bunların yerine geçecek ve cevap bekleyen sorulara tam ve ikna edici, aynı zamanda dini kaynaklara da uygun ve bilimin tespitlerini kullanan bir görüş ileri sürülmemiştir.
Üstelik mücadelenin şekli ideolojik bir hale dönüşerek materyalist felsefe ile ilahiyatçı felsefenin çatışması şekline gelmiştir. Zihinler ise böyle bir münakaşaya çoktan hazır olduğundan dolayı, aslında insafla, ilmi bir tarafsızlıkla, sağlam delillerin ışığı altında, ilmin metotlarına sadık kalınarak incelenmesi gereken mevzular, tarafların bu tutumu sonucu tamamen saptırılmıştır.
Evrim teorisiyle Yaratılış arasındaki çatışma hiç bitmeyecek mi?
Evrim ile Yaratılış arasındaki kavganın bitmesini beklemek iyimserlik olur. Zira ulûhiyet fikri ile ateist ve materyalist fikri barıştırmak mümkün değildir. Bu fikirler insanın kendisini yeryüzünde şuurlu bir varlık olarak hissetmesinden bu yana iki ezeli düşman şeklinde çatışarak gelmişlerdir. Günümüzde değişen, sadece kavgada kullanılan silahlar ve metotlardır. Yalnız başına bilim, kavganın dışındadır. Ancak ürettiği bilgiler ve veriler, evrimcilerce istismar edilmektedir.
Bilim dünyası daha çok Yaratılış fikrini kabule doğru gidiyor, Darwinizm’in savları birer birer çürütülüyor. Bu konudaki gelişmeleri düşünürsek, ilerisi için ne söylemek istersiniz?
Evrim teorilerinin ulûhiyet fikrini yıkmaya ve inkâr etmeye, kâinatta tesirli tek gücün tesadüf ve şuursuz sebepler ve tabiat faktörleri olduğunu ispat etmeye çalışan kasıtlı ve art niyetli davranışlarına karşı, dinlerin samimi mensuplarının göstermiş olduktan hassasiyet, her türlü takdirin üstündedir ve haklılık kavramının sınırlarını çoktan aşmış yerinde bir davranıştır.
Burada önemli olan bir nokta, evrim teorilerinin türlerin birbirlerinden meydana geldiğini ispat edememiş olmasıdır. Paleontolojinin elde ettiği fosil delilleri, bu görüşün tamamen aksini gösterecek şekildedir. Gün geçtikçe bulunan yeni fosiller, durumu evrim teorilerinin aleyhine çevirmede adeta yarış etmektedir. Bütün bunlar göz önüne alındığında, meseleyi bilinmezlerin tartışıldığı ve karşılaştırıldığı bir kör dövüşü haline dönüştürmenin gereği yoktur. Bunun yerine, tarafların görüşlerinin temellerini oluşturan fikirleri tartışmak ve karşılıklı kesin tavırlar almak daha verimli olacaktır.