Ey biçare ve sabırsız hasta!

Ey biçare ve sabırsız hasta!

Günlük Risale-i Nur dersi...

Bismillahirrahmanirrahim

Ey biçare hasta!

Merak etme, sabret. Senin hastalığın sana dert değil, belki bir nevi dermandır. Çünkü ömür bir sermayedir, gidiyor. Meyvesi bulunmazsa zayi olur. Hem rahat ve gafletle olsa, pek çabuk gidiyor. Hastalık, senin o sermayeni büyük kârlarla meyvedar ediyor. Hem ömrün çabuk geçmesine meydan vermiyor, tutuyor, uzun ediyor-tâ meyveleri verdikten sonra bırakıp gitsin. İşte, ömrün hastalıkla uzun olmasına işareten bu darbımesel dillerde destandır ki, "Musibet zamanı çok uzundur; safâ zamanı pek kısa oluyor."

Ey sabırsız hasta!

Sabret, belki şükret. Senin bu hastalığın, ömür dakikalarını birer saat ibadet hükmüne getirebilir. Çünkü ibadet iki kısımdır. Biri müsbet ibadettir ki, namaz, niyaz gibi malûm ibadetlerdir. Diğeri menfi ibadetlerdir ki, hastalıklar, musibetler vasıtasıyla musibetzede aczini, zaafını hisseder, Hâlık-ı Rahîmine iltica eder, yalvarır. Hâlis, riyâsız, mânevî bir ibadete mazhar olur.

Evet, hastalıkla geçen bir ömür, Allah'tan şekvâ etmemek şartıyla, mü'min için ibadet sayıldığına rivâyât-ı sahiha vardır.  Hattâ bazı sâbir ve şâkir hastaların bir dakikalık hastalığı, bir saat ibadet hükmüne geçtiği ve bazı kâmillerin bir dakikası bir gün ibadet hükmüne geçtiği, rivâyât-ı sahiha ve keşfiyat-ı sadıka ile sabittir. Senin bir dakika ömrünü bin dakika hükmüne getirip, sana uzun ömrü kazandıran hastalıktan teşekkî değil, teşekkür et. (Lemalar, s.207)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:
DARB-I MESEL : Atasözü.
SAFÂ : Eğlence; gönül şenliği; gönül rahatlığı ve sevinçli olma hâli.
RİVÂYÂT-I SAHİHA : Peygamberimizden dos doğru olarak, sahih olarak nakledilmiş rivâyetler, sözler.
SÂBİR : Belâ ve musîbete karşı hâlinden şikâyet etmeyen, acı ve sıkıntıya katlanan.
ŞÂKİR : Hâlinden memnuniyetini bildiren; Allah\'a şükreden.
KEŞFİYÂT-I SÂDIKA : Allah\'ın izni ile bâzı büyük insanlara Kur\'ân\'dan öğretilen, geçmişe, bugüne ve yarınlara âit mânevî keşifler, sırlar.
TEŞEKKÎ : Kötü hâlini anlatarak şikâyet etme.