Gece saat 02.30, Said Nursi'nin vefat anı ve son sözleri
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin vefatının 59. yıldönümünde rahmet ve minnetle anıyoruz. Vefatından önceki son sözleri ise...
Risale Haber-Haber Merkezi
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin son dakikalarını o anda hizmetinde bulunan Bayram Yüksel ağabey Ömer Özcan'a anlatmıştı:
Bayram Yüksel, Said Nursi Hazretlerinin vefatından birkaç dakika önce boynuna sarıldığı ve dünya gözüyle son gördüğü kişidir...
BEDİÜZZAMAN’IN SON SÖZLERİ BÜTÜN HAYATINI ÖZETLER
20 Mart 1960, sabah saat tam dokuzda Üstad’ımızın acele emriyle Isparta’dan yola çıktık. Konya, Adana ve Antep’ten sonra Urfa’ya vasıl olduk.
Yolda Üstad’ımız mükerreren: ‘Evlâtlarım, siz hiç merak etmeyin. Risale-i Nur dinsizlerin, masonların belini kırmıştır. Risale-i Nur daima galiptir. Siz hiç merak etmeyin. Bunlar beni anlayamadılar, bunlar beni anlayamadılar. Bunlar beni siyasete bulaştırmak istediler’ diyordu. Mükerreren bunları söylüyordu Üstad’ımız...
Üstad’ımızla beraber Zübeyir Ağabey, ben ve şoförlüğü yapan Hüsnü Bayram kardeş beraber Urfa’ya vardık. Orada Abdullah Yeğin Ağabey’le buluştuk. Üstad’ımızı İpek Palas Oteli 27 numaralı odaya yerleştirdik. Urfalılar duymuş, akın akın gelmeye başladılar. Üstad da hiç görmediğimiz şekilde herkesi kabul ediyordu, herkes de ellerini öpüyordu.
SAİD NURSİ HAZRETLERİ NASIL VEFAT ETTİ
Akşam namazından sonra ayakta duramıyordum, Zübeyir Ağabey ‘Git biraz yat’ dedi. Bir-iki saat yattım. Zübeyir Ağabey: ‘Kardeşim, ayakta duramıyorum’ dedi. ‘Gel ağabey biraz yat, ben iyiyim, nöbet değişelim’ dedim. Hüsnü kardeşle beraber idim. Hüsnü de: ‘Düşeceğim, ayakta zor duruyorum!’ deyince onu da Zübeyir ve Abdullah ağabeylerin yattığı odaya gönderdim.
Üstad’ımız buz istemişti, buzu hemen bulamadık, sonra geldi, Üstad istemedi. ‘Üstad’ım, çay yapayım’ dedim. ‘İstemez’ diye işaret etti. Üstad çok hararetlenmişti, mütemadiyen kuruyan dudaklarını ıslak mendille siliyordum. Üstünü örtüyordum, fakat Üstad hemen atıyordu.
Gece saat 2.30 oldu... Üstad bir ara eliyle boynumu tuttu, ben kollarını ovuyordum. O sırada Üstad’ımız ellerini göğsünün üstüne koydu. Üstad uyudu zannettim. Sobayı yaktım, sahurda ağabeylerle yemek yiyeceğiz diye beklemeye başladım. Meğer mübarek Üstad’ımız ebedî âleme göçmüş...
Sahur geldi geçti. Ağabeyler: ‘Bayram Kardeş, uyumuş kalmışız’ dediler. Ben sabah namazını kılıp Kur’an cüz’ümü okuyacaktım. Biraz sonra, ‘Yahu Bayram Kardeş! Üstad Hazretlerinden ses gelmiyor’ dediler. Ben: ‘Üstad uyudu, onu üşütmeyin’ dedim. Tekrar geldiler, tekrar ‘Üstad’tan ses gelmiyor’ deyince beraber Üstad’ın odasına vardık. Zübeyir Ağabey başucunda, dördümüz Üstad’a bakıyoruz. (Zübeyir Gündüzalp, Bayram Yüksel, Hüsnü Bayram, Abdullah Yeğin)
Üstad’dan hiç ses gelmiyordu... Fakat vücudu sıcacıktı... Bizi müthiş bir telâş aldı... Zübeyir Ağabey: ‘Urfa’da Elâzığlı Vaiz Ömer Efendi var, ona haber gönderelim, o bilir’ dedi. Haber gönderdik, geldi. Üstad’ı görünce, ‘İnna lillâhi ve inna ileyhi râciûn. Üstad vefat etmiş kardeşlerim…’ dedi. 23 Mart 1960...
Bayram Yüksel, Zübeyir Gündüzalp, Hüsnü Bayram, Abdullah Yeğin... Üstad Said Nursi’nin vefat ettiği gece hizmetinde bulunan dört talebesi o yıllardaki simalarıyla...
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin mübarek naşı taşınırken... (diğer fotoğraflar için resme tıklayınız)
Bediüzzaman 23 Mart 1960 Çarşamba günü vefat etmişti. Cenaze namazı Cuma günü kılınacaktı. Fakat çok kalabalık olur endişesiyle, o günün Urfa Valisi Şerafettin Atak ağabeylerden rica etti, cenaze namazı bir gün önce Perşembe günü ikindi namazından sonra kılındı. Bu sebeple birçok ağabey ve nur talebesi namaza yetişemedi, definden sonra kabrini ziyaret etmiş oldular...
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.