İsmail BERK
Genç Saidlere bir mektup-1
Kalbin keşiflerini, akıl bürhan ile ibraz eder.
Mesnevi-i Nuriye: (Şule)
Aşağıdaki mektup,Risale-i Nurla alakalı yapılacak çalışmalarda Bediüzzamanın önümüze koyduğu bir yol haritası değerindedir.
Kendisinin vazifesinden başka,yapılması gereken ve sonraya ait görev ve sorumluluklar için bir çerçeve vermektedir.
Burada birbirini tamamlayan iki mektuptan bahsedeceğiz aslında. İkisi de Fihrist çalışmaları ile ilgili Bediüzzamanın ortaya koyduğu hizmet tarzı,çalışma metodolojisi hakkında. Fihristle alakalı iki aşama söz konusudur:
Biri Ne yapılacak?, ikincisi ise Nasıl yapılacak?
Birinci sorunun cevabı,ortaya çıkan çalışma konusu ile belirlenmiştir. Mevcut örnekler,gerek müellif gerekse talebelerinin kabul gören çalışmaları ile teyit edilmiştir.
İkinci sorunun cevabı ise, Kastamonu Lahikasında geçen şu mektupta izah edilmektedir:
Fihristeyi, taksimül amal tarzında mütesanit heyetinizin şahs-ı manevisine tevdiiniz çok güzeldir. Tam ve daimi bir üstad buldunuz. O manevi üstad, bu aciz kardeşinizden çok yüksektir.Daha bana ihtiyaç bırakmıyor.
Yukarıdaki paragraftan anladığımızı biraz açarsak;
1-İş belli olacak (Fihrist çalışması gibi),işin tanımı verilecek.Görevler ona göre çıkacak.
2-Taksimül amal/işbölümü tarzında olacak. Aynı zamanda çalışma metodolojisidir.
3-Heyet/kurul/takım halinde çalışılacak,İş bölümünün gerektirdiği bir neticedir.
4-Kurulların temel özelliği tesanüd/dayanışma içinde mütesanit olmalarıdır.İhtiyaç duyulan alan/alanlara göre kabiliyetlerin ortaklığıdır.Mütenasiplik,işin mahiyetiyle uyum sağlayan ehliyet sahibi olmaktır.
5-Kendi içinde mütesanit heyet özelliği,şahs-ı manevi/kurumsallık adına bir fonksiyon üstlenmiş olacak. Çalışma grubunun şahs-ı manevisi olacak. Bunun tevdi ettiği bir görev ifası söz konusudur. Tevdi/emanet edilen hususlar, bir çalışma grubunun görev dağılımını,işbölümünü ve beraberinde işbirliğini(teşrik-i mesaiyi) sağlayan hususlardır.
6- Böylece, Tam ve daimi bir Üstad ihtiyacı karşılanmış oluyor. İstenen Üstad bulunmuş oluyor. Tam olması, beraberliğin,ortak çalışma alanı içindeki işbölümünün her kabiliyetin/yeteneğin en iyi vasfını ortaya çıkarmasından kaynaklanan bir mükemmellik modelini teşkil etmesidir.
Daimi olması ise, sistemli olmanın verdiği sürdürülebilirlik,süreklilik halidir. Cüzde olmayan külde vardır.Fertte olmayan cemaatte vardır.kaidesince, kesinti/inkıta yada inkıraz halleri daha çok beşeri zaafların yada kişiye endeksli çalışmaların ve programların mukadder halidir. Bu yüzden mütesanit ruhların görev ve sorumluluk içindeki açık ve tanımlı beraberlikleri ve çalışma disiplinleri,Tam ve daimi bir üstadın gölgesini ve varlığını her zaman hissedebilir.Hem hissettirerek şevke medar olur.
Bunun tezahürü ise, ihlasın netice verdiği inkişaf ve tekamüldür.
7- Bediüzzaman, manevi üstad/rehber sisteminin,kendisi dahil her hangi bir acizden daha yüksek olacağını belirtmektedir. Şahıs merkezli bir çalışmanın,bir programın yetersizliği açısından çok açık ve net bir ölçü vermektedir.
8-Böylesi bir sistemde, kendisine ihtiyaç kalmayacağını ifade etmektedir. Bir anlamda Gözü arkada olmayacağı nın hem müjdesini vermekte,hem de tesis etmek istediği bu modelle talebelerine ne kadar çok güvendiğini ortaya koymaktadır.
Üstad,İnşa ettiği hizmeti,kendisine bağlı ve bağımlı olmaktan çıkarıyor.Bu meyanda, Risale-i Nurun en mümeyyiz vasfının imanla birlikte hürriyet olduğu fiilen tezahür etmektedir.
Gelelim ikinci mektuba, yani çalışma tarzlarına/kategorilerine ışık tutacak şekilde fihrist çalışmasının ümit verdiği mektuba:
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Onuncu Şuâ namında yazdığınız Fihristenin ikinci kısmı bana şöyle kuvvetli bir ümit verdi ki:
Bu giriş cümlesinde,Risale-i Nurda geçen konuların kitabın arkasında,sırasıyla özet halinde açıklanmasının yapıldığı bölümden,fihristten bahsedilmektedir.
Bu çalışmaları,önceleri, Müellif Said Nursi bizzat yaparken,daha sonra talebeleri yapmıştır. Müellif,Sözler,Mektubat ve on dördüncü lemaya kadar olanı kendisi yaparak ortaya bir model koymuştur.
Bediüzzaman Hazretlerinin yazdığı Risale-i Nur Külliyatının her bölümü için izahlı birer fihrist yazılmıştır. Risale-i Nur Külliyatının Sözler, Mektubat ve On Dördüncü Lemaya kadar olan kısmının fihristesi bizzat Bediüzzaman Said Nursi tarafından yazılmıştır. Sonra da müstakil bir Risale olarak 15. Lema adıyla Külliyatın bir parçası olmuştur.
Fakat Fihrist Risalesinin başına Risale-i Nur Külliyatının eczâhane-i kübrâsının umumunun fihristesidir. diye yazılmıştır. Çünkü geri kalan kısmı da 2. Cilt olarak 10. Şua namiyle Bediüzzaman Hazretlerinin has talebeleri tarafından yazılıp tamamlanmıştır. Mesela, 16. Lemanın fihristini Rüşdü; 18. Lemanınkini Hafız Ali; 19., 20. ve 21. Lemaların fihristlerini Hüsrev; 22. Lemayı Küçük Ali; Tabiat Risalesi olan 23. Lem ayı Hüseyin, 24. Lemayı Rüşdü; Hastalar Risalesi olan 25. Lemanın fihristini Hafız Mustafa; İhtiyarlar Risalesi olan 26. Lemanınkini de Hafız Mustafa yazmıştır...(Abdullah Aymaz,Yagmur dergisi,sayı 32,2006)
Görüldüğü gibi, birinci mektubun Nasıl olacak? sorusuna getirilen metod, talebeler tarafından uygulanmış ve Müellif tarafından da takdir görmüştür. Kuvvetli bir ümit vermiştir.
Üst/yeni görev almayı hak eden bir terfi sistemi ile yeni çalışmaların yapılması istenmiştir.
Bediüzzaman, daha da enteresanı,yazdıklarının ve istediklerinin kendisini de bağlayacak bir şekilde,talebelerini kendi çalışmalarına ortak etmiştir. Şahsını,şahs-ı manevi içine atmıştır. Vazifesini sınırlayan,Bundan sonrası size aittir. Diyen, bu konuda tereddütsüz görev devri yapan ve cesaretlendiren bir yol açmıştı. Bu yönde tevdi ve havale yaparak hizmet arkadaşlarına vazifeleri teslim edip teşvik etmiştir.
Fihristin fihristini yapmak,konu özetlerini daha da açmak,indeksler şeklinde geliştirmek ise,hala farklı yayınevlerince devam eden güzel çalışmalardır.
Bazı fihristlerin satır aralarında yeni bir bilgiye ve dipnota ulaşmaktayız.
Bu el yazma Fihrist Risalesinin bazı haşiyeleri de çok önemlidir. Mesela, 2. Sözün haşiyesinde şöyle deniliyor: Bu temsilin mealiyle mühim bir mecliste, Ankarada otuz sene evvel Ziya Gökalp gibi müthiş bir mülhid, şakk-ı şefe etmeyecek (ağız açamayacak) derecede ilzam oldu.(a.g.d)
Orijinal fihrist çalışmasının baz alınarak,öncelikle yeni çalışmalara ışık tutulması ise,ciddi bir ihtiyaçtır.
(Devamı edecek)
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.