Annesi onun için endişelenip zorla psikiyatriye getirmişti. Son zamanlarda asabileşmişti. Daha önce annesine öff bile demeyen genç, en ufak bir nasihatte karşısındakini ezip geçiyordu. Gün boyunca dışarılarda geziyor, kafelere takılıyordu. Kendisi bu durumunu normal karşıladığı için herhangi bir sorun olmadığını ifade ediyordu.

Psikiyatrik bir hastalığının olmadığını söyleyerek annesinin dışarı çıkmasını istedi. Annesi çıkınca “hocam annem üzülmesin diye yanında söylemedim, ben dinsiz oldum, bir yaratıcıya inanmıyorum, ailem çok dindar ben de imam hatip mezunuyum, bu durumumu kabullenemezler diye saklıyorum, bir arayış içindeyim” dedi. Kendince bunun birçok sebebi vardı.

İzlediği videolardan etkilenmişti. Her şeyi eleştiriyor, tenkid ediyor, gözle görülen delilleri bile kabul etmiyordu. Herhangi bir gayesi, hedefi yoktu. Hatta onun için yaşamanın da bir anlamı yoktu. Ölümü düşündükçe bütün gayeleri inkıta’a uğruyordu. “Nasılsa öleceğim neden uğraşayım ki” diyordu. Alkole başlamıştı, ailesi bunun da farkında değildi. Keyifsiz, mutsuz ve umutsuzdu.

Bütün şikayetleri aslında inançsızlığı müteakiben nokta-i istinad ve nokta-i istimdatın yokluğundan kaynaklanıyordu. Vaktimiz çok olmadığı için (muayene süresi 10 dk’ya ayarlı) inanç noktasında biraz bilgi verip “sorularlaislamiyet” sitesini ziyaret etmesini önerdim.

Evet görüldüğü gibi bir insan inançsızlıktan mütevellit başlayan ruhsal sorunlara karşı ancak cezb edici şeylerle uğraşarak yaşayabilir. Zamanla uyutucu ve uyuşturucu maddelere bağımlı hale gelir. Asıl vazifeler ihmal edilir. Sorun kişisel olmaktan çıkıp ailesel, toplumsal olmaya başlar.

Bunun en büyük müsebbibi maalesef milli eğitim müfredatının oldukça yetersiz içeriğidir. Okuduğu okulda zamanında itikat noktasında tatmin edici cevaplar alsaydı belki de bu hale gelmezdi. Milli eğitim, ders kitaplarına itikadi konularda bir şaheser olan Risale-i Nur dersleri konulmadıkça daha bunun gibi çok vakalarla karşılaşacağız. En azından İmam Hatip okullarında seçmeli ders olarak konulabilir.

Bir şey kazandık fakat çok şey kaybettik…

Bir vakit alkollü bir bayan alkollü bir mekanda başörtülü bir kızımıza hakaretler ederek saldırmıştı. O gün bütün haber sitelerinde başörtüsüne saygısızlık ettiği için alkollü bayan hedef tahtasına oturtulmuştu. Sizce hangisi saygısızlık etmiş olabilir?

Evet biz şu anda İslam’ın manasını, özünü kaybettik, kabuğu ve kışırı ile yetiniyoruz. Dindar bir nesil nasıl yetiştirilir? sorusunu ulemamız daha iyi bilir. Fakat dindar bir nesil kesinlikle böyle yetiştirilmez.