Nebi YANAL
Gerçek dost
Dostluk kolay kazanılan bir şey değil. İnsan hayat boyu birçok arkadaş ediniyor. Bunlar bazen zamana esir düşüyor. Bazen ilkel benliğimize yeniliyor. Bazen de mazinin tozlu sayfalarında kalıyor. Unutuluyor. Anılarda kalıyor…
Arkadaşlık dostluk mertebesine ulaşamamışsa maalesef yok olmaya mahkumdur. Kalıcılığı yakalayamayan yapıtlar gibi… İnsanların sayısız arkadaşı vardır. Ama çok az dostu vardır. Dost, yol arkadaşıdır. Yarendir. Her şeyini paylaştığın; sığınağın, sırdaşındır. Bu yüzden dostunu iyi seçmen gerekir. Günlük ihtiyaçlarından arınmış, çıkar ilişkisi gütmeyen temiz bir arkadaşlık. Seni ALLAH için seven ebedi bir arkadaşlık olmalı…
Biz boşuna demiyoruz; arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Seçtiğimiz arkadaşımız bize uygun olmalı. Bize hem bu dünyada hem de ahrette yoldaşlık etmeli. Çok ötelere hitap etmeli…
‘En iyi dost insanı iyiliğe sevk edip, kötülüklerden uzak tutandır. Her zaman onun iyiliği için çalışandır. Doğruyu söyleyip, yanlışlarını düzeltendir’ derdi, bir büyüğümüz… Arkadaşlar birbirinin hayırhahı olmalı. Yaptığı yanlışları, hataları, kusurları ilk söyleyen olmalıdır. Kırmadan dökmeden…
Gerçek dost, her karşılaştığında senin avucuna bir altın koyan, dünyanı düşünen değildir. Her karşılaştığında senin dindarlığını bir kat daha arttırandır… Çünkü dünyada avucuna konan o bir altın, ahrette geçer akçe değildir. Ama gerçek dostunun sana kazandırdığı dindarlık, ahrette geçer akçedir. Orada senin altınların, dünyalıkların değil dindarlığın, takvan seni kurtaracaktır. O yüzden ahretinizi düşünen, ihlasınızı arttıran gerçek dostlar edinmek gerekir. Faydası ukbada dokunacak arkadaşlıklar, ilişkiler kurmak gerekir.
Ve bu gerçek dostları kaybetmemek, onları yetiştirmek lazım…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.