Eskişehir Anadolu Hastanesi Göz Sağlığı bölümü doktorlarından Dr. Bülent Raşit Tuncel, ultraviyole ışınlarının gözler üzerindeki olumsuz etkileri ve uzun yıllar içinde yaratabileceği hasarın en az deri üzerindeki etkileri kadar ciddi olduğunu söyledi.

Dr. Tuncel, ultraviyole ışınlarının vücudun diğer kısımlarında olduğu gibi göz kapaklarını kaplayan deride, göz tabakasında kanser oluşumuna, büyümeye, ağrıya, uzun dönemde kornea yüzeyinde bozulmaya sebep olabileceğini kaydetti.

Ultraviyole ışınların katarakt oluşumu riskini artırdığını vurgulayan Dr. Tuncel, göze ulaşan ultraviyole ışınlarının kornea tabakası ve göz merceği tarafından süzülmesi sonucu bu ışınların ancak yüzde 1'inin retinaya (ağ tabaka) kadar ulaşabildiğini ifade etti. Ancak retina tabakasının ultraviyole ışınlarına olduğu kadar güneş ışığının görünen kısmına da hassas olduğunun altını çizen Dr. Tuncel, "Uzun süre doğrudan güneşe bakanlarda makula (sarı nokta) hasarı oluşabileceği gibi, ileri yaşlarda ortaya çıkan makula bozulması ile kişilerin geçmişte maruz kaldığı güneş ışığı miktarı arasında da ilişki olduğu düşünülmektedir. Sürekli dış ortamda çalışanlar, refraktif cerrahi veya katarakt cerrahisi geçirmiş olanlar ile retina hastalığı olan kişilerin gözleri güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı daha hassastır." diye konuştu.

Gözleri güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korumada en etkili iki yöntemin şapka takmak ve kaliteli bir güneş gözlüğü kullanmak olduğunu dile getiren Dr. Tuncel, iyi bir güneş gözlüğünün görünen ışığı gözü rahatsız etmeyecek bir seviyeye indirirken zararlı ultraviyole ışınlarını da süzebilmesi gerektiğini dile getirdi.
Zaman