Ayrılıklar Vuslata Açılan Bir Kapıdır

Bütün ayrılıklardan sonra içimde bir hüzün ve burukluk yaşarım. Doğduğum diyarlardan yeni bir yere göç ederken, ilk, orta, lise, üniversiteyi bitirirken arkadaşlarımdan ve okuldan ayrılırken kalbimi bir hüzün ve matem kaplamıştır. Hele bir yerde eviniz yoksa kiracı iseniz, kamu görevlisi iseniz ayrılıkları daha sık yaşarsınız. Eski mahallenizden, sokağınızdan, köyünüzden, komşulardan, hatıralarla dolu evinizden ayrılmak çok zor geliyor insana. Askere gidip vatani görevinizi bitirdikten sonra komutanlarınızdan ve silah arkadaşlarınızdan ayrılırken insan yine bir bambaşka hüzün yaşar. Kamu veya özel sektörde çalışırken yine herhangi bir nedenden dolayı görev değişikliği yaşarken uzun yıllar birlikte çalışmış olduğunuz mesai arkadaşlarınızdan ayrılmak yine zor gelir insana. Hele bir de sağlık ve sıhhatle emeklilik yaşına geldiğinizde adeta bir ömür boyu çalışmış olduğunuz işyerinden emekli olduğunuzda insanı yine bir hüzün kaplar.

Gurbette yabancılık çekmek
Eskiden gurbet denince zorunlu olarak yurt dışına çalışmaya giden işçiler aklımıza gelirdi. Gurbet bir şekilde doğduğun diyarlardan ayrılmaktır. Gurbet anadan, yardan, sevenlerinden, sevdiklerinden, kardeşlerinden, dostlarından ayrı kalmaktır. Hayatımın üçte ikisinden fazlası gurbet diyarlarında geçti. Gurbetin insana kazandırdığı hüznün dışında birçok avantajlı yönleri de vardır. Yeni bir arkadaş ve çalışma ortamı buluyorsunuz, ayrılık neticesinde yeni değişiklik sonunda ferahlığı, bereketi hissediyorsunuz. Gurbet diyarda kaldığınız şehir ve toplumun karakterine göre bazen yabancılık da çekebiliyorsunuz. Yabancılık insana zor geliyor, alışılması hayli bir zaman gerektiriyor. Önceleri kaldığınız şehrin kültürünü, adetlerini, göreneklerini bilmediğinizi için sıkıntı yaşamanız mümkündür. Bunlara zamanla alışıyorsunuz, kırk yılı atlattıktan sonra kendinizi yerli gibi hissetseniz de, yerlilerin sizi yabancı hissetmesi kabir kapısına kadar devam eder gider. Yabancılığı her alanda hissetmek mümkün; iş hayatında, aile hayatında, cemaat ortamında ve komşuluk ilişkilerinde daima önünüze çıkar. Uzun yıllar tecrübelerimle sabittir ki; her yerliden kabul görmek biraz zor gibi. Ülkemizde kamu görevi alanların birçoğu tayin sebebiyle yer değiştirmektedir. Öğretmen, polis, asker ve üst düzey yöneticiler daima görev gereği sürekli hareket halindelerdir. Bu da toplum olarak ev sahibi ve misafirleri birbirine kaynaştırma vesilesi olur, dolayısıyla yeni akrabalık, yeni arkadaşlık ve dostluk köprüleri kurulur.

deprem-sonrasi-1.jpeg

Deprem sonrası hüzün ve ayrılık
Doğduğumuz mahalle, sokak ve evden bir gün ister istemez ayrılacağız. İster geçici ister kalıcı olarak ayrılalım burada da insanı ayrılık hüznü kaplar. İnsanlar akşam rahat uykuya dalmayı, dinlenmeyi, sabah erken işine gitmeyi planlarken daha sabah olmadan bir bakıyor ki asıl mülkün sahibi üzerinde yaşadığımız yer küresini yerinden oynatıyor, birçok yapı saniyeler içerisinde yerle bir oluyor, adeta mahşeri bir kalabalık ve izdiham var. Bir kısım insanlar enkaz arasından sevdiklerini kurtarma çabasında, bir kısım insanlar canını kurtarmanın sevinci ile yaratana şükretme gayretinde.

deprem-sonrasi-2.jpg

Gün aydınlandıktan sonra gerçek yıkım gözler önüne gelince sevdiklerinden tamamıyla ayrı kalmanın vermiş olduğu hüzün ve burukluk başlıyor. Bu musibete ancak sabır ve metanet ve ahirete iman cihetiyle dayanabilirsiniz. Bu anlamda 6 Şubat depremi sabahında ve öğle sonunda art arda gelen ikiz depremler neticesinde bölgemizde birçok ilimiz gibi Adıyaman da ağır bir yara aldı. Binlerce insan enkaz altında kalıp vefat ederek belki de şehitlik mertebesine eriştiler. Ölenlerin ve geride kalanların zayi olan malları sadaka hükmüne geçti. Yaklaşık olarak şehrin üçte biri bir iki dakika içinde aniden enkaza dönüştü, üçte biri orta hasar aldı, geri kalan üçte biri ise hafif hasar almış oldu. Hafif hasar alan yapılarda insanlar birkaç hafta yaşadılar. Evleri yıkılanlar yaklaşık altı ay gibi süre ile çadırlarda yaşadılar. Daha sonra bir yıl gibi bir sürede prefabrik konteyner evlerde yaşamlarını sürdürdüler. Allah devletimizin şahs-ı manevisinden razı olsun.

deprem-sonrasi.png

Deprem yaraları sarılmaya devam ediyor
Deprem ile ilgili kalıcı bakım onarım ve inşa çalışmaları kurumlar tarafından hızla devam ediliyor. Evi yıkılanlar peyderpey kura ile yeni yapılan deprem konutlarına yerleşmeye başladılar. İnşallah sene sonuna kadar konteynerde yaşayan herhangi bir depremzede kalmamış olur. Devlet bir yandan depremde yıkılan ve ağır hasar alan yapıları temizlerken bir yandan yeni deprem konutları yapıyor, diğer taraftan şehrin eski yerleşim yerlerinde bulunan ayakta kalan eski yapıları kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkarak yerine yeni bir yapı ve şehir tesis etme çabasında. İnsanlar bir nebze olsa depremde ağır yara alan kadim şehir Adıyaman’ın ayağa kaldırıldığını görünce geleceğe umutla bakarak maddi ve manevi almış olduğu hasarları tamir ve tedavi ediyorlar. Şimdilik Adıyaman büyük bir şantiye görünümünde, gerek deprem konutları inşaatları, gerek yerinde dönüşüm projeleri ile yeni yapılan inşaatlar ve gerekse hızla yürütülen kentsel dönüşüm projesi ile geleceğin gözde bir kenti olma çabasında. Rabbim depremde vefat edenlere rahmet eylesin, kalanlara sabr-ı cemil ihsan eylesin, ülkemize bolluk ve bereketler versin, devletimize zeval vermesin inşallah.

kentsel-donusum-sonrasi.png

Doğduğum ve büyüdüğüm şehir
60 yıllık eski toprak evimiz depremde ağır hasar alarak yıkıldı, hafif hasar alan betonarme evimiz ise kentsel dönüşüm projesi kapsamında birkaç gün sonra yıkılacak. Tam 45 yıl evvel babam inşa ettirmişti. Annem ve babam çok zor şartlarda bu 60 metrekarelik evlerde bizleri yetiştirdi. Okuttu, büyüttü, adam etmeye çalıştılar. Allah onlardan razı olsun. Adeta yemedi, yedirdiler, içmedi içirdiler, giymedi giydirdiler. Vefat edenler de dahil olmak üzere 11 kardeş bu evlerde ve mahallede dünyaya gözlerimizi açtık. Birçok hatıralarımız saklı bu sokaklarda, çocukluğumuzun tamamı buralarda geçti. Acısıyla tatlısıyla, varlığı ve yokluğu ile günler gelip geçti. Evimizi boşaltmak zorunda kaldık, hepimiz dünyada kiracı olduğumuz gibi şimdi biz de kiracı durumuna düştük. Üstündeki ve içindeki işe yarayan malzemeleri bir anda hurdacılar gelip sökerek götürdüler. Birkaç gün sonra bu yapıda dozerler ile yıkılacak, yerine inşallah yeni konutlar yapılarak hak sahiplerine verilecek.

kensel-donusum-sonrasi-2.png

Büyük vedalaşma
İnsanoğlu hayatının her döneminde ayrılıklarla karşı karşıya kalıyor. İmtihan için gönderildiğimiz şu yer küreden bile bir gün daimi olarak ayrılacağız. Her bir ayrılık sonunda da bir vuslat, başka bir şeye kavuşma söz konusudur. ‘Her nefis ölümü tadacaktır’ [1] ayeti gereğince büyük ayrılık yaşanacaktır. Daha sonra ebedi hayatta herkes sevdiğiyle beraber olacaktır. Bizden evvel bu fani dünyadan göçmüş olan ve bizden sonra da ayrılacak olanlar ile hep birlikte mahşer meydanında toplanacağız. Her nefis amelinden sorguya çekilecek ya cennet hayatı veya cehennem azabıyla karşı karşıya kalacaktır. Etrafımız yavaş yavaş boşalıyor, bizden evvelki kuşağımızın büyük bir kısmı ebedi âleme göçtü, sıra bizlerde, ‘ölmeyen parmağını kaldırsın’ derler, bizden sonrakiler peyderpey hepimizi kabir kapısına kadar yolcu edecekler. Böylece bu dünya meskeni sürekli hayata mazhar olacak yeni sakinlerle dolup boşalacaktır. Rabbim saadet-i ebediye için verdiğimiz imtihanımızı, vereceğimiz hesabımızı kolay eylesin. Amin.

Üstat Bediüzzaman’ın dediği gibi: ‘Bil ki: Şu âlemin fenasından sonra sana refakat etmeyen ve dünyanın harabıyla senden müfarakat eden bir şeye kalbini bağlamak sana layık değildir. Madem Rahim bir Halık’ımız var, bizim için gurbet olamaz. Madem O var, bizim için her şey var’. [2]

‘Allah bize yeter, o ne güzel vekildir’. [3]
‘Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler’. [4]

[1]: Ankebût Suresi, 57. Ayet
[2]: Lem’alar, Risale-i Nur Külliyatı
[3]: Âli İmrân Suresi, 173. Ayet
[4]: Marifetnâme

kentsel-donusum-sonrasi-3.pngkentesel-donusum-sonrasi-4.png

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum