Misafir Kalem
Hac Notları-4
Cemalettin Söğüt
[email protected]
16) MEDİNE: RAVZA ZİYARETİMİZ
18 Temmuz 2023 Salı günü sabah 09.00 da Mekke’den Medine’ye yaklaşık 460 km’lik bir yolu gitmek üzere bize tahsis edilen otobüslere binmiştik. Yolda giderken Kuranı kerim, ilahi, tesbihatları dinleyerek ve okuyarak gittik.
Yolda bir öğle namazı için mola verdik. Saat 17.00 gibi Medine’de ki otele vardığımızda otel görevlileri bizleri güllerin gülü Gülü Muhammedinin çok sevdiği güller ile karşılanmak bizleri hayli duygulandırmıştı. Çok heyecanlanmıştık.
Gülün, Hz. Peygamber'in AS. sembolü olduğu, O'nun (s.a) yüzünün güzelliğini hatırlattığı, kabrinin “gül bahçesi”, insanlığa tebliğ ettiği Kur'ân-ı Kerim'in de “gül tohumları saçan” bir kitap olduğu ifade ediliyordu. İslam Kültüründe gül, Peygamberimiz (sav)'in, Peygamberimize (sav) duyulan muhabbetin sembolü olduğunu biliyoruz.
Medine’de bütün vakit namazlarını Mescidi Nebevide kılmıştık. Her vakit sonrası sıraya girerek Resulullah’ın kabrinin önünden demir parmaklılar arasında salavatı şerifeler getirerek geçiyorduk. Otel mesafesi çok yakındı.
Ravza’ya yoğunluk nedeniyle randevu alınarak giriş sağlanıyordu. Şayet randevuyu kaçırırsanız kafile başkanının ifadesi ile tekrarı mümkün değildi. 19 Temmuz 2023 Çarşamba akşamı 23.30’a randevü almıştık.
Kafile olarak randevu saatinden iki saat önce randevu saatini beklememiz gerekiyordu. Bizde yatsı namazını müteakip beklemeye başladık. Mescidi Nebevide beklerken Kuran okuyorduk. Ziyaret saati gelince heyacan zirveye ulaştı. Ravza da namazımızı kılıp dualarımız yaptık çok şükür.
Medine-i Münevvere
17) GAMAME MESCİDİ ve MESCİD-İ EBÛ BEKİR ES-SIDDÎK
19 Temmuz 2023 Çarşamba 16.30’da Peygamberimiz (SAV) Efendimizin bayram namazı kıldırırken veya yağmur duası yaptırırken kendisini bir bulutun takip etmesi ve gölgelemesi üzerine Musalla Mescidine bulut manasına gelen Gamame Mescidine gidiyoruz.
Sultan 1. Abdülmecid tarafından yeniden inşa edilen 32,5 x 23,5 m. ölçüsündeki Mescid-i Gamame güney tarafında 12 m. yüksekliğinde bir büyük kubbe, kuzey tarafında ise bu büyük kubbeyle uyumlu beş küçük kubbe ile örtülü olduğunu görüyoruz.
Sultan II. Abdülhamid döneminde ve 1990'da kapsamlı bir onarımdan geçirilen mescid, Osmanlı mimari tarzını hala korumaktadır. Önceden Mescidi Musalla olarak bilinen sonradan Mescidi Gamame olarak ismini alan mescidde çok şükür mescid namazlarımızı kıldık.
Mescidi Gamame (Mescid-i Musallâ) kuzeybatısındaki sokağın başında Hz. Ebu Bekir (r.a.) halifeliği sırasında burada bayram namazı kıldırdığı için bu adı aldığı burada Peygamber Efendimiz de bayram namazı kıldırdığı mescide tadilat çalışmalarından dolayı giremiyoruz.
İlk defa Ömer b. Abdülaziz tarafından inşa edilen mescid, 1838’de Sultan II. Mahmud tarafından yenilendiğini, 1990’da tamirattan geçirilen ve 292 m2’lik bir alanı kaplayan mescid halen Osmanlı mimari tarzını korumaktadır.
Yine Hz. Ali R.A. mescidini de tadilat çalışmalarından dolayı uzaktan görüyoruz.
18) ECDADIMIZ OSMANLI ESERİ; HİCAZ DEMİRYOLU, MEDİNE TREN GARI
19 Temmuz 2023 Çarşamba saat: 17.00 gibi Osmanlı Ecdat eseri Hicaz Demiryolu, ya da diğer adıyla Hamidiye Hicaz Demiryolu gidiyoruz.
1900-1908 yılları arasında çok kısa bir süre içiresinde II. Abdülhamid tarafından inşa ettirilen 1322 km uzunluğundaki demiryolu, sonraki eklemelerle 1.900 km uzunluğa kadar çıkarılmış.
II. Abdülhamid’in o zorluklar döneminde adeta imkansızı başarmış, hac için 50 günde gidilen Medine yolculuğunu 4-5 güne indirmişti. Haccı kolaylaştırmıştı.
Lakin Birinci Dünya Savaşı patlak vermesi, İngilizlerin özellikle Lawrens denilen casusun kışkırtmaları ile demiryolunun birçok noktasına sabotajlar düzenleyerek hattı işlemez hale getirmişler.
Öyleki Hz. Resulullah’ın muazzez ruhu rahatsız olmasın diye rayların üzeri titreşim seslerinin azalması için keçe ile kaplanmıştı. Ve zaman zaman gül suyu ile yıkanıyordu.
Medine Tren Garı binası, Ankara’da bulunan tren garı ile aynı benzer idi. Alt kat bilet satış ve yolcu dinlenme yerleri üst kat ise idari bürolardan oluşmakta idi. Türkiye’nin gayretleri ile 2014 de bu Osmanlı Tren Garı şimdi müze olarak ziyaretçilere açılmış.
Medine Tren Garı
Müze girişinde Osmanlı Sultanı 2'nci Abdulhamit dönemine ait bir Kabe örtüsü ile duvarlarda 150 yıl öncesine uzanan tarihi hat tabloları ve ince işçiliği ile dikkatleri çeken Osmanlı dönemine ait Kur'an-ı Kerim dolabı bulunuyor.
Müzede Türkçenin de aralarında bulunduğu 13 farklı dilde rehberlik hizmeti verildiğini öğreniyoruz. İçerisinde Kuran ayetlerinin yeni nazil olduğunda taşa yazıldığı ayetler bizleri çok etkilemişti.
Yine el yazması Kur'an-ı Kerimler, 150 yıllık hat tabloları ve Kur'an-ı Kerim'in 23 yıllık vahiy sürecini, 57 el yazması Kur'an-ı Kerim olduğunu görüyoruz.
Medine Tren Garı Müzesinde Osmanlı Kılıçları
Medine Tren Garı Müzesinde Kuran Ayetlerinin Taşa Yazılması
Müzede yine sahabe içinde en iyi ok atan Sa'd bin Ebi Vakkas’ın yayı da olduğunu gördük.
Medine Tren Garı Müzesinde Sa'd bin Ebi Vakkas’ın Yayı.
19) AMBERİYE MESCİDİ
Medineye gelen aynı zamanda istasyona inen yolcuların da namaz kılması ve dinlenmesi düşünülerek istasyonun hemen yanı başında cennet mekan Sultan Abdulhamit Han'ın adını taşıyan Hamidiye/Amberiye Camii yaptırılmıştı.
Kesme taştan yapılan Hamidiye/Amberiye Camii, her şeyiyle Osmanlı mimarisinin örneklerinden birini temsil ediyor. Amberiye mescidinin en çok dikkat çeken yapılış hikayesi ve şekli. Kuranda ayet sayısı olan 6666 adet taş ile merdivenlerin ise Kuranda sure sayısına olan 114 adet olduğudur.
Rivayete göre Sultan Abdülhamid Hicaz demiryolunun ilk seferlerinden birinde hacca giden bir elçisinden Ravza’nın mübarek toprağını getirmesini istemiş. Bu zat hac vazifesini yerine getirmiş, Medine’yi, Efendimiz’i ziyaret etmiş. İstanbul’a dönüş için istasyona geldiğinde hatırlamış hünkarın isteğini.
Telaşla istasyonun önündeki araziden bir avuç toprak almış ve döndüğü zaman ipek bir kese içerisinde padişaha sunmuş. Abdülhamid Han hürmetle eline almış ve kokusunu içine çekmiş Medine toprağının.
Ama Peygamber Efendimiz’e (s.a.s.) muhabbeti aşikar olan sultan bu toprağın amberi var lakin miski yok diyerek durumu anladığını belli etmiş nezaketle. İşin aslı anlatılınca bu araziye bir mescid yaptırmış. Beyaz kubbesi, kesme bazalt taşından çifte minaresi ve sağlam yapısı ile dikkat çeken mescidin bu sebeple Amberiye diye anıldığı söyleniyor.
20) KÜBA MESCİDİ, UHUD DAĞI, KIBLETEYN, MESCİDİ ZÜLHULEYFE CENNETÜL BAKİ
20 Temmuz 2023 Perşembe sabah 07.45 de Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicret ederken konakladığı Kubâ'da inşa ettirdiği, yapımında bizzat kendisinin de çalıştığı İslam'da inşa edilen ilk mescit Küba Mescidindeyiz.
Tahiyyetü'l-mescid namazını kıldık. Zira Camiye girildiğinde kılınması sünnettir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), söz konusu namazla ilgili olarak; “Sizden biriniz mescide girdiğinde oturmadan iki rek'at namaz kılsın.” (Buhârî).
Yine aynı gün 20 Temmuz 2023 Perşembe saat.09.00 gibi İslam tarihi açısından önemli bir yeri olan Uhud savaşının yapıldığı Uhud dağına geçiyoruz. Bu savaşta Peygamber Efendimizin dişi kırılmış ve yanağı yaralanmıştır.
Hz. Resulullah’ın 50 kişilik bir ekibi yerleştirdiği “Ayneyn Tepesi” ne çıkıyoruz. Kafile başkanının Uhud Savaşı ve Ayneyn tepesinde ki kişilerin galip olduk diyerek son anda tepeyi terk etmeleri nedeniyle kaybedilen savaşı veciz şekilde anlatımı bizleri çok etkileşmişti.
Hz. Enes'in (R.A) rivayetine göre; Rasûlullah (SAV) şöyle buyurmuştur: “Uhud bir dağdır ki, biz onu severiz, o da bizi. O cennet dağlarındandır.”
Daha sonra Medine'de peygamber efendimiz tarafından yaptırılan ve namaz sırasında kıblesinin değiştiği için iki kıbleli mescit olarak da adlandırılan Kıbleteyn mescidine geçiyoruz.
Peygamberimiz A.S’mın İsra olayından önce Mekke devri boyunca ibadetlerini Kudüs'e doğru yönelerek yapmış, namazda Mescid-i Aksa'yı kıble edinmişti. Bilindiği üzere; Mescidi Haram -Kabe- nin yanında Mescidi Aksa da Kur’anda iki mukaddes belde olarak tanımlanmıştır.
Hicretin birinci yılında (M. 622), Medine'de Müslümanlar yaklaşık 16 ay boyunca Mescid-i Aksa'ya yönelerek namaz kılmış ve buranın ilk kıble olarak kabul edildiği bilinmektedir.
21) CENNETÜL BAKİ
21 Temmuz 2023 saat:17.00 de hemen Mescid-i Nebevi’nin yakınında yer alan Cennet’ül Baki kabristanına gidiyoruz.
Bu kabristanda Peygamberimizin "benim ikinci annem" dediği Hz. Ali'nin annesi Fâtıma bint Esed ile süt annesi Halîme, Resûl-i Ekrem'in hanımlarından başta Hz. Âişe olmak üzere Hafsa, Ümmü Seleme, Zeyneb bint Huzeyme, Zeyneb bint Cahş, Safiyye, Reyhâne ve Mâriye bulunmaktadır. Cennetül Baki kabristanlığının haritasına baktığınızda Hazreti Osman’ın Kabr-i Şerifinin çok uzaklarda bir yerlerde olduğunu görüyoruz. Bu uzaklığın bir sebebinin şu şekilde olduğunu öğreniyoruz:
Bir gün Peygamber Efendimiz, Mescid-i Nebevide Hazreti Osman (R.A) ile otururlarken, Peygamber Efendimiz Hazreti Osman’dan bir ok atmasını ister. Hazreti Osman yayını ve okunu alır ve fırlatır. Ok yere düştüğünde Peygamber Efendimiz der ki :”Ya Osman(R.A), senin kabrin orada olacak benim kabrim de burada olacak” buyurur.
Hazreti Osman Efendimiz bunu duyunca üzülür, “Ya Rasülallah (S.A.V) keşke daha önce söyleseydiniz, oku hiç çekmeden atardım, ayağımın dibine düşerdi ve sizin yanı başınıza gömülürdüm” der. Peygamber Efendimiz de bunun ardından Hazreti Osman Efendimizin Kabri Şerifi ile Peygamber Efendimizin Kabri Şerifi arasındaki araziye gömülecek olanlar için Hazreti Osman Efendimize şefaat hakkı verileceğinin müjdesini verir.
Bunun üzerine biraz önce üzüntüde olan Hazreti Osman Efendimiz bu sefer sevinir, “Ya Rasülallah(S.A.V) keşke daha önce söyleseydiniz de şu oku daha da ilerilere fırlatsaydım” der. İşte Hazret-i Osman Efendimizin bu denli uzaklara gömülmüş olmasının sebebinin bu olduğunu öğreniyoruz.
Medine’de Cennetül Baki ve Krokisi
22) MEDİNE’DE HURMA BAHÇESİ
Türkiye’ye dönmeden önce Mekke’de zem zem, Medine’de hurma en güzel getirilecek hediye idi.
Medine evvelden hurma pazarı olan yeri kapatmışlar.
Ravza’ya yakın olan otellerin altında işyerlerine, hurma pazarını dağıtmışlardı.
Medine’de, her bir otelin altında bulunan pasajlarda hurma ve hacıların diğer hediyelik eşya alışverişlerinin yoğunluğu göze çarpıyordu.
Hurma bahçesine gitmek için, bu meyvesinin nasıl yetiştirildiğini görmek isteyenler, görevli arkadaşlara isimlerini yazdırıyordu. Bizde ismimizi yazdırdık. Daha önce hiç gitmemiştim.
Otobüsle akşam şehrin dışına çıktık. Hurma bahçesi, misafir ağırlama yeri güzel düzenlenmişti. Çeşit çeşit hurmalar sergileniyordu.
İşletme sahibi, Türkiye’den oraya 15 yıl önce yerleşmiş.
Hurma meyvesinin nasıl yetiştirildiğini bizlere edebi bir şekilde anlatımını zevkle dinledik.
“Hurma ağacı kalın ve dik bir gövdeli ağaç olduğunu, 20 derece üstü sıcaklıkta ve sulak ortamda meyve verdiğini, gövdesinden çıkan filizlere (yavru) denildiğini, bir süre sonra gövdeden bu yavruların alındığını, hemen yanında bir yere dikildiğini, uzağa dikilir ise döllenme olmayacağından meyve vermeyeceğini, kendi elleri ile erkek hurma ağcından alınan polenler dişi ağacın tozlaşma alanına ekleyerek sarılıp döllenmeyi yaptırdıklarını, 40-100 kg arasında meyve verip, ömrünün ise insan ömrü gibi 60-70 sene, en fazla 130 sene olduğunu” ifade ediyordu.
Medine Hurması
Devam edecek
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.