Hamilelikte kilo korkusuyla az yemeyin, çocuğunuz özürlü olabilir

Hamilelikte kilo korkusuyla az yemeyin, çocuğunuz özürlü olabilir

Anne adayları gebelik süresince aldıkları kiloları nasıl vereceklerini düşünür ve hamilelik sırasında az yemeye ve diyet yap-maya çalışır

İlhan Basmacı'nın haberi

Prof. Dr. Nilgün Turhan, bebek bekleyen anne adaylarını uyararak, gebeliğin diyet yapılacak, kalori kısıtlamasına gidilecek zaman olmadığını söyledi. Çünkü yanlış beslenme, özürlü doğumlara sebep olabiliyor.

Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilgün Turhan, hamilelikte fazla kilo alma endişesi ile dengesiz ve yanlış beslenmenin bedensel ve zihinsel özürlü doğumlara neden olabileceğini söyledi.

Hamilelik boyunca doğru beslenmenin anne ve bebek sağlığı açısından büyük önemi bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Nilgün Turhan, hamilelik başlangıcında annenin beslenme alışkanlıklarını gözden geçirerek, gebelik için uygun beslenme biçimi geliştirmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Turhan, "Bebek, annenin besin depolarından kendisi için gerekeni seçip alarak beslenir ve büyür. Bu nedenle hamilelik, doğum sonrası eski görünüme kolayca ulaşmak için az yemek yenilecek, diyet yapılacak bir dönem değildir." dedi. Turhan, ayrıca gebelik sürecinde çok kilolu bir gebenin zayıflamak için uğraşmaması, kilosunu korumaya çalışması ve özellikle dördüncü aydan sonra kalori kısıtlamasına gidilmemesi gerektiğini ifade etti. Turhan şunları söyledi: "Çok zayıf gebelerle birlikte, yetersiz ve dengesiz beslenen annelerde; ölü doğum, erken doğum, düşük ağırlıklı doğum, bedensel ve zihinsel özürlü doğumlar gibi tehlikelerle karşılaşılabilir. Annenin kendisinde de kansızlık, tansiyon problemleri, vücutta su tutulması, yorgunluk, diş ve kemik problemleri görülebilir."

AŞIRI DA BESLENMEYİN

Prof. Dr. Turhan, bebeğin, ihtiyacı kadar olan besini anneden kullandığını, ihtiyaç fazlası kalorinin ise kilo olarak anneye geri döndüğünü, bu nedenle hamilelik döneminde bebek iyi beslensin diye normalin çok üstünde yemek yenilmesinin de anne ve bebekte giderilemeyecek hasarlara yol açabileceğini ifade etti. Turhan, "Aşırı beslenme annede; şeker hastalığı, hipertansiyon, gebelik zehirlenmesi olarak bilinen preeklampsi, zor doğum nedeni ile sezaryen ile doğum sıklığında artış gibi sorunlara neden olur. Bebekte ise iri bebek nedeni ile bebek ölümü, normal doğum sırasında omuz takılması gibi travmatik doğum hasarlarına yol açabilir." diye konuştu.

YAZIN GÜNDE EN AZ 10 BARDAK SU İÇİN

Hamilelik döneminde annenin protein, vitamin ve mineral ihtiyacının arttığını aktaran Prof. Dr. Turhan şöyle konuştu: "Bol su tüketimi idrar yolu enfeksiyonu, oligohidramnios (bebeğin amnion sıvısının normalden az oluşu), erken doğum eylemi, solunum yolu enfeksiyonları, kabızlık, ishal gibi pek çok durumda koruyucu veya tedavi edici olabilir. Günde en az 8-10 bardak su içilmelidir." şeklinde konuştu.

Gebelik sırasında nasıl beslenilmeli?

Prof. Dr. Nilgün Turhan, hamilelikte midenin aşırı dolmasıyla birlikte, kan şekeri oynamalarını önlemek için 3 ana ve 3 ara öğün şeklinde beslenilmesini tavsiye etti. Bu şekilde beslenmenin erken gebelikte bulantı şikâyetlerini engelleyeceğini, gebeliğin geç dönemlerinde de mide yanması ve şişkinlik şikâyetlerini azaltacağını belirterek şu örneği verdi:

SABAH: 1 bardak süt, 4 adet kuru kayısı, 2 adet ceviz, 2 dilim peynir (1 dilimi yerine 1 adet yumurta yenebilir), 1 dilim ekmek, 1 domates, 1 salatalık, maydanoz, yeşil biber, dereotu.

ARA ÖĞÜN: 1 meyve, 1 bardak ayran veya süt, 1 ince dilim ekmek.

ÖĞLE: 1 porsiyon etli kuru baklagil yemeği, 1 porsiyon pilav veya makarna, 1 bardak ayran, 1 porsiyon salata, 1 orta dilim ekmek, 1 adet meyve.

ARA ÖĞÜN: 1 dilim ekmek, 1 dilim peynir, domates ve salatalık, 1 meyve.

AKŞAM: 1 porsiyon et, balık, tavuk (sebzeli), 1 porsiyon zeytinyağlı sebze yemeği, 1 bardak ayran, 1 porsiyon salata, 1 orta dilim ekmek.

GECE: 1 su bardağı süt veya 1 porsiyon sütlü tatlı, 1 porsiyon meyve.
Zaman