Hangi göğüs ağrısı kalp krizi habercisidir?
Yetişkinlerdeki ani ölümlerin birinci sıradaki sebebi kalp hastalıkları ve kalp krizidir. Her 5 ölümün biri kalp krizinden dolayı gerçekleşmektedir.
Ülkemizde her yıl on binlerce insan kalp krizi sonucunda genç yaşlarda iken kaybedilmektedir. Bu sebeple kalp hastalığını haber veren belirtilerin erken fark edilmesi çok önemlidir. Bu ağrıların erken tanısı ve hastanın kardiyoloğa yönlendirilmesi birinci basamak sağlık hizmeti veren aile hekiminin en önemli görevlerindendir.
Günümüzde stres, hareketsiz hayat ritmi, fast food usulü dengesiz ve sağlıksız beslenme, sigara ve alkol kullanımı kalp hastalıklarına davetiye çıkarmaktadır. Bilindiği gibi sigara kullanımı, ailede kalp hastalarının olması, kanda kan yağlarının ve tansiyon yüksekliği, kilo, ileri yaş ve stres; kalp hastalıkları açısından risk faktörleri arasında sayılmaktadır. Özellikle bu risk faktörlerini taşıyanlar, iskemik göğüs ağrıları yönünden daha uyanık olmalıdır.
Kalp damarlarında daralma başlamasının yani iskemik kalp hastalıklarının hastadaki en erken belirtisi göğüs ağrılarıdır. Bu iskemik karakterdeki göğüs ağrılarının hasta tarafından erken fark edilmesi bazen hayat kurtarıcı olmaktadır. Kalp krizi geçiren birçok hasta geriye yönelik olarak sorgulandığında iskemik ağrıların daha öncelerden başladığı ama hastanın bunları önemsemediği anlaşılmaktadır. Bu hastalar daha önceden rahatça çıktıkları merdiven veya yokuşlarda göğüslerine bir ağırlık gelerek durmak zorunda kaldıklarını ancak biraz durunca bu ağrılarının geçtiğini ifade ederler. İki durma ile yokuşu tamamladıklarından hastalık iyice ilerleyene kadar bu ağrıyı önemsemezler.
Kalp damarlarındaki daralmaya bağlı göğüs ağrılarının en ayırıcı özelliği eforla gelmesi ve dinlenmekle geçmesidir. Ağrı hissedilen yer ise genelde zannedilenin aksine göğsün sol tarafı değil, halk arasında "iman tahtası" diye tarif edilen göğsün tam ortasına denk gelen bölgedir. Yani oturduğunuz yerde bir şikâyetiniz yok iken kalkıp yol yürümeye başladıktan sonra her zaman çıkmakta olduğunuz bir yokuşun veya apartman merdiveninin ortasında veya sonunda göğsünüze biri oturmuş gibi bir ağırlık geliyor da bu ağrı sizi durduruyorsa üstelik biraz durunca bu ağrı geçiyorsa bu belirti kalp hastalığı açısından çok önemlidir. Bu belirtiyi hiç ihmal etmeden mutlaka bir kalp hastalıkları uzmanına başvurmalısınız.
Kalp krizi belirti vermeden de gelebilir
Kalp krizinde damar aniden bir pıhtı ile tamamen tıkanır. Damarın beslemekte olduğu kalp kasında geriye dönüşsüz bir nekroz yani doku ölümü söz konusu olur. Kalp krizi gelişmeden önce iskemik ağrılar hasta tarafından önemsenmemiş olabilir. Bazen kişide sigara kullanımı, kan yağlarında yükseklik gibi risk faktörleri dışında hiçbir erken belirti olmadan aniden ilk belirti olarak kalp krizi gelişebilir.
Kalp krizi ağrısı genellikle çok şiddetli bir ağrıdır. Göğüs, sırt, alt çenede hissedilip sol kola vurabilir. Ağrı efor sırasında artar, istirahatle hafiflese de tamamen geçmez. Yarım saatten fazla devam eder. Terleme, bulantı, kusma, nefes darlığı, fenalık ve bayılma, ölüm korkusu ve endişe bu şiddetli ağrıya eşlik eder. Kalp krizi şeker hastalarında ağrısız veya hafif ağrı ile seyredebilir. Şeker hastalarında kalp krizinin ağrısız ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Hekime midesinde ülser ve ağrı şikâyeti ile başvuran hastaların ağrı karakteri mutlaka sorgulanarak, gerekli tetkiklerle bu ağrı kalp hastalığına dair iskemik ağrılardan ayırt edilmelidir.
Kas ağrıları ve psikolojik gerginlikler göğüste ağrı yapabilir
Her göğüs ağrısı kalp hastalığına işaret etmez. Ancak mutlaka gerekli değerlendirme ve incelemeler titizlikle uygulanarak kalp krizine ait olan iskemik ağrılardan ayırt edilmelidir. Eforla değil sinirsel ve psikolojik gerginlikler sırasında olan, göğsün sol tarafındaki ağrılar sizi endişelendirmesin. Özellikle yakınlarında kalp hastalığı sebebiyle ölüm veya kalp krizi yaşamış olanlarda göğüs ağrısı şikâyetine rastlanır. Bunlar genellikle sınav gibi dış faktörlere bağlı stresin arttığı durumlarda ve istirahat halinde gelen göğüs ağrılarıdır. Bu ağrılar bazen hastaları hastane hastane dolaştıracak kadar etkiler. Böyle durumlarda gerekirse psikiyatriden yardım alınmalıdır.
Göğüs ağrılarının en yaygın sebeplerinden bir diğeri de "myalji" dediğimiz, kas ağrılarıdır. Bunlar kol ve gövde hareketleri veya derin nefes alma sırasında meydana gelen, halk arasında batkı diye tarif edilen kısa süreli ağrılardır. Fiziksel aktivitelere, lokal kas zorlanmalarına bağlı olarak ortaya çıkan bu tür ağrılarda kalp hastalıkları yönünden anlam ifade etmezler. Beraberinde ateş, öksürük, balgam gibi belirtiler olan göğüs ağrıları öncelikle akciğer hastalığını düşündürmelidir. Zatürre ve bronşit gibi hastalıklarda nefes alıp verme sırasında sıklıkla göğsün yan taraflarında ağrı görülmektedir.
Hazım bozukluğu, şişkinlik, midede ekşime, yanma ile seyreden gastrit, ülser gibi hastalıklarda karın ve göğüste ağrı oluşabilir. Karın ve göğüste ezilme ve kazınma şeklinde hissedilen bu künt ağrılar kalp krizine bağlı ağrılardan mutlaka ayırt edilmelidir. Eski mide hastalarının kalpten kaynaklanan ağrıları bu eski rahatsızlıkları ile karıştırıp ihmal etmelerine maalesef sık rastlanılmaktadır.
Zaman