Abdulkadir MENEK
Hayat dersleri (IX)
Davasına inanan insanlar için ümitsizlik ve mağlubiyet olamaz. Çünkü dava adamları için sadakat ile davalarına her zaman ve şartta, netice ne olursa olsun hizmet etmek, esas ve öncelikli bir prensip olarak kabul edilir.
***
İslam âleminin ve Müslümanların huzur ve saadetine kast eden İslam düşmanları, gelişen teknolojinin de imkân ve araçlarını kullanarak, vazifelerini çok sinsi bir şekilde ve ustaca yapmaktadırlar. Bunlara karşı, her bir müminin çok dikkatli ve teyakkuz halinde bulunması, bu şartlarda tam bir zaruret halini almıştır. Yoksa telafisi mümkün olmayan zararlara uğramak işten bile olmayacaktır.
***
"Hiç bir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez" ayeti, hakiki adalete giden yolun temel taşıdır. İşlenen günahların ve irtikâp edilen adaletsizliklerin büyük bir ekseriyeti, bu ayet hükmünün dışında ve buna zıt olarak yapılan amel ve fiillerin neticesidir. Mümin, bu hükmün dışına çıkmamak için azami dikkat ve ihtiyat göstermek zorundadır.
***
Toplum hayatının en önemli esaslarından birisi, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışmaya önem vermektir. Çünkü insani vasıfların en önde gelenleri, şefkat ve merhamettir. Bu duygulardan mahrum olanları, insan olarak isimlendirmek mümkün değildir.
***
Mülkün ve bütün varlığın sahibi Allah'tır. Bizde emanet olarak duran ve sahibi olarak göründüklerimize, gereğinden fazla gönlümüzü kaptırmamalıyız. Sadece geçici bir sahiplenme ve şükür duyguları ile ve Rabbimizin izni dairesinde kullanırsak, zamanı geldiğinde gönül rahatlığı ile hakiki sahibine iade edebiliriz.
***
İman hakikatlerinin anlatıldığı insanların yüzünde meydana gelen tebessüm ve huzur alametleri, bir mümin için en büyük mükâfat ve sevinç kaynağıdır. Mümin başkaca bir takdir ve dünyevi ücret peşinde koşmaz ve talep etmez. Ahirete intikal edecek mükâfat ve ücretin bu fani dünyada heder edilmesine de gönlü razı olmaz.
***
İman hakikatlerinin en küçük bir meselesinin dahi çok büyük bir ehemmiyeti vardır. Kimin hangi vesile ve hangi vasıta ile hidayete ereceği veya kemal yolculuğuna başlayacağı bizce malum değildir. Bundan dolayıdır ki, bizler her yerde mutlaka bazı yollar bularak iman hakikatlerine ayna ve ma’kes olmaya gayret göstermeliyiz.
***
Yokluğa ve fenaya giden bir hayatın herhangi bir anlamı ve değeri olabilir mi? Hayata anlam katan ve güzelleştiren İMANDIR. İmanın kuvvetli olması nispetinde, hayat değer kazanır.
***
Biz dünyayı da, ahireti de, huzur, saadet ve sağlığı da her varlığın sahibi olan Allah'tan istemeliyiz. O’ndan başka hiç kimse, bir şey istemeye değmez. Rabbimiz bizlere neyi takdir ederse rıza ile boyun eğmemiz, kulluğumuzun bir gereğidir.
***
Dava adamı başarısızlık kelimesini lügatinden ve dünyasından silmelidir. Zihni bu kelime ile meşgul olan bir insanın, başarıya olan inancı konusunda ciddi anlamda tereddütleri olduğunu ifade edebiliriz.
***
İnsanın uğrunda mücadele edeceği ve gayret göstereceği bir idealinin olması gerekir. İdeal ve mefkûre sahibi olmak, insanları yüceltir. Yoksa sadece maddi ihtiyaçlar ile kuşatılmış bir hayat için yaşamaktan ibaret olarak kalacak bir dünya yolculuğunun, insanlara vereceği bir şey olabilir mi?
***
Kararlılık ve davada sebat etmenin neticeleri ve meyveleri, geç de olsa muhakkak alınmaya başlanır. Burada işin sırrı; azim ve gayret ile çalışmaya ve ilerlemeye devam etmektir. Bıkkınlık ve ümitsizlik ile tereddüt edenlerin başarılı olma şansı olamaz.
***
Sevgi, Rabbimizin biz insanlara bahşettiği en güzel nimetlerden birisidir. Bununla hayat güzelleşir, insanların bedeni ve ruhu yenilenir. Bu güzel nimeti, Rabbimizin yarattığı varlıklara meşru yolda, olabildiğince kullanmak gerekir.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.