Hırka-i Şerif açıldı: Said Nursi'den önemli uyarı
Hırka-i Şerif ve Sakal-ı Şerif ziyaretleri başladı. Bediüzzaman Said Nursi'den önemli uyarı
İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (asm) vasiyeti üzerine Veysel Karani'ye bırakılan önemli kutsal emanetlerden Hırka-i Şerif, ramazan dolayısıyla Fatih'teki Hırka-i Şerif Camisi'nde ziyarete açıldı.
Her yıl büyük bir heyecanla beklenen Hırka-i Şerif ziyaretleri sırasında yoğun kalabalık oluşuyor.
Müslümanlar Hırka-i Şerif gibi Sakal-ı Şerif ziyaretlerinde oluşan manevi havadan etkileniyor.
Eleştirenler de var
Zaman zaman dünyevi gözle ziyaretleri eleştirenler de çıkmıyor değil. Anadolu'nun bir çok camisinde yer alan Sakal-ı Şerif'lerin gerçek olup olmadığı, Peygamberimiz (asm) döneminden bugüne nasıl ulaştığı, ziyaretlerin dinen caiz olup olmadığı soruluyor.
Said Nursi'den Sakal-ı Şerif eleştirilerine cevap
Bu tür eleştirilere benzer bir soruya yıllar önce muhatap olan Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, konuya ikna edici bir açıklama getiriyor. Sahabelerin, Peygamber Efendimizin (asm) kesilen saçlarını muhafaza ettiğini hatırlatan Bediüzzaman, Sakal-ı Şerif'lerin vesilelik yönüne de açıklama getiriyor.
Risale-i Nur Külliyatından Lem'alar kitabının "On Altıncı Lem'a"sında yer alan bölüm şöyle:
"Bugün Refet Beyin bir mektubunu aldım. Lihye-i Şerife (Peygamber Efendimize ait (asm) ait sakal) hakkındaki suali münasebetiyle diyorum ki:
Hadisçe sabittir ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın Lihye-i Saadetinden düşen saçların taneleri mahduttur (sınırlı). Otuz kırk tane veya elli altmış tane gibi az bir miktarda iken, binler yerde Lihye-i Saadetin saçları bulunması, beni bir zaman çok düşündürdü. O vakit hatırıma gelmiş ki, Lihye-i Saadet, yalnız Lihye-i Şerifin saçlarından ibaret değil.
Belki re’s-i mübarekinin (Peygamberimizin mübarek başı) tıraş oldukça hiçbir şeyini kaybetmeyen Sahabeler, o nurlu ve mübarek ve daimî yaşayacak saçları muhafaza etmişler. Onlar, binlerdir; şimdiki mevcuda müsâvi (eşit) gelebilirler.
Yine o vakit hatırıma geldi ki: Acaba her camide bulunan, sened-i sahih (mübarek baş) ile bu saç Hazret-i Risaletin (Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) saçı olduğu sabit midir ki, ona karşı ziyaret makbul olabilsin?
Birden hatıra geldi ki, o saçların ziyareti vesiledir. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma karşı salâvat getirmeye sebep ve bir hürmet ve muhabbete medardır (sebeptir).
Vesilelik ciheti o şeyin zâtına bakmaz, vesilelik cihetine bakar. Onun için, eğer bir saç hakikî olarak Lihye-i Saadetten olmazsa, madem zâhir hale göre öyle telâkki edilmiş ve o vesilelik vazifesini yapıyor ve hürmete ve teveccühe ve salâvata vesile oluyor; kat’î senetle o saçın zâtını teşhis ve tayin lâzım değildir. Yalnız, aksine kat’î delil olmasın, yeter. Çünkü telâkkiyât-ı âmme ve kabul-ü ümmet, bir nevi hüccet hükmüne geçer.
Bazı ehl-i takvâ, böyle işlerde, ya takvâ veya ihtiyat veya azîmet noktasında ilişseler de, hususî ilişirler. Bid’a da deseler, bid’a-i hasene (Hz. Muhammed’den (asm) sonra ortaya çıkan, fakat Kur’ân ve Sünnete aykırı olmayan yenilikler) nev’inde dahildir. Çünkü vesile-i salâvattır.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.