Erdem AKÇA
Hz. Peygamber (asm) döneminde ekonomik hayat ve fiyatlar
Ekonomik hayat, ülkelerin bulunduğu iklim şartları, yer altı ve yer üstü kaynaklar, ticari ve sosyal ilişkiler, kalkınmışlık ve dinî algı gibi çeşitli sebeplere dayanarak şekillenir. Hemen her devletin insan ihtiyaçlarına, zevklerine, beklenti ve endişelerine göre şekillenen bir piyasası bulunuyor. İnsanlık bu manada ticaret, üretim, sosyal hayat ile değişim birimi olan paradan ayrı düşünülemez.
Bir servet göstergesi ve değişim aracı olarak altın, gümüş, bakır ve günümüzde kâğıt gibi nesneler insanlık dünyasında para olarak kullanılagelmiştir. Alış-verişlerde ise çeşitli ölçü, tartı ve değerlendirme birimleri kullanılmıştır. Kilogram, gram gibi… Ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye isimleri değişse de bu ölçü birimleri, uluslararası ticaret söz konusu olduğunda evrensel bir hal alırlar. Dinar ve dirhemin Yunan ve Roma ekonomisine ait olmasına rağmen Arap dünyasına ve Ortadoğu’ya yayılması ve dillerinde kendilerine yer bulmaları gibi… Öyle ki dinar, altın para; dirhem ise gümüş para şeklinde, servet ve birikimi ifade edecek ölçü birimleri olarak İlâhî kelam olan Kur’ana girmiştir.[1] Bu manada bazı ölçü birimlerinin günümüz ölçü birimleri ile karşılıklarını vererek, kaynaklarda belirtilen bazı fiyatlarla Hz. Peygamber (ASM) dönemi piyasa şartlarını, toplumun sosyal değer ve algı çerçevesini göstermek istiyorum:
1 Dinar: 4,25 gramlık bir ağırlık ve bu ağırlıktaki altın para demektir. (Hakikatte dinar, 10 dirhem gümüş para manasında başka ülkelerde kullanılsa da Arap toplumu altın parayı, dinar olarak isimlendirmiş ve bu şekilde kullanmışlardır.)
1 Dirhem: 2,975 gramlık gümüş para…
1 Kıntâr: 8400 dinar değerindeki kıymet ölçüsü… Yani 35,7 kilogram… (Bu ölçü Kur’anda altın ve gümüş birikimleri için ve evlilikteki mihir bedelini belirtmek için kullanılır. “Kanâtîri’l-mukantara ”[2] şeklinde…)
1 Vesk: 130,2 kg buğday veya 165 litre su alan hacim ölçüsü… (Katı nesneler bir kaba doldurulduğunda aralarında boşluklar kaldığı ve kabın birebir şeklini alamadığı için katı ve sıvı nesneler aynı kap ile tartılınca aralarında ağırlık farkı oluşur. Bu açıdan 1 vesk, katılarda 130,2 kg gelirken; sıvılarda 165 litre gelir. Yani 165 kg… 1 litre su, 1 kg ağırlığa sahiptir.)
1 Müdd: 542,86 gram buğday ve 0,6875 litre su alan hacim ölçüsü…
1 Sâ: 2,17 kg buğday veya 2,75 litre su alan hacim ölçüsü.
1 Zirâ: Yaklaşık 50 cm’lik uzunluk ölçüsü…
1 Ukiyye: 40 dirhemlik veya (40 x 2,975 gr =) 119 gramlık bir ağırlık ve kıymet ölçüsü…
1 Kırât: 0,2475 gramlık ölçü birimi… Genelde gümüşte kullanılmıştır.
Bu ölçüler dâhilinde Hz. Peygamber (ASM) döneminde ticari unsurların fiyatları şu şekilde gerçekleşmekteydi:
1 Deve: 4 dinar veya 10 koyun veya 22-480 dirhem veya 1-2 vesk hurma…
Dirhem ve vesk noktasında deve fiyatlarının farklılığının kaynağına dair başka hadis rivayeti bize şu bilgiyi verir: “ Deve fiyatları 40 dirhemden 80 dirheme yükseldi. ”[3] Demek enflasyon ile deve fiyatları Hz. Peygamber (ASM) döneminde 22-480 dirhem arasında dalgalanmıştır. Hz. Ebu Bekir döneminde ise deve fiyatları 120-200 dirhem arasında gerçekleşmiştir.
1 İyi Cins Dişi Deve (Necîbe): 300 dinar.
1 Koyun: 0,5-2 dinar veya 4-6 dirhem.
1 Sığır: 40-60 dinar. (Bu fiyatı İbn-i Mâce, diyetlerden bahseden bir hadiste nakleder.)
1 deve, 4 dinar ve 10 koyun fiyatında olması; 1 sığırın 40-60 dinar fiyatında olması gösterir ki, Hz. Peygamber (ASM) devrinde 1 sığır, 100-150 koyuna veya 10-15 deveye denk gelmektedir. Hz. Ebu Bekir (ASM) döneminde ise deve ve koyun fiyatları arz-talebe göre yükselmiş veya sığır bollaştığı için fiyatı düşmüş ve 1 deve, 2 sığır ve 10 koyuna tekabül edecek bir şekil almıştır.
1 deve Hz. Peygamber (ASM) döneminde 10 koyun ve 1-2 vesk hurmaya denk gelmekteydi. 1 veskin 130,2 kg buğdaya tekabül ettiğini yukarıda yazılmıştı. Katı cisimler büyüdükçe aralarındaki boşluk artacağı için aynı kaba doldurulduğunda ağırlığı düşeceğini hesap edersek tahminen 1 vesk hurma 120 kg civarında gelmektedir. Bu manada 1 devenin fiyatı, 120-240 kg hurmaya denk gelir. 1 deve fiyatı, 10 koyuna eşit olduğundan 1 koyunun fiyatı 12-24 kg hurma fiyatıdır. Günümüzde 1 kg ortala hurma fiyatı cinslerine göre değişmekle birlikte 40 TL’ye denk gelmektedir. Bu manada 1 koyunun fiyatı, 480-960 TL arasında bir fiyat olarak gerçekleşmektedir. Ki günümüz fiyatlarıyla hemen hemen aynıdır.
Zooloji bilimi ve hayvancılık erbabınca Türkiye iklim şartları, büyükbaş hayvandan ziyade koyun, keçi gibi küçükbaş hayvanlara daha uygundur. Keçi, dağlık bölgeyi ve koyun ise, kıraç ve düz araziyi sever. Sığır ve manda gibi büyükbaşlar ise, düz ve çayırlık sahalardan hoşlanır. Türkiye düz ovaları olmakla beraber daha çok dağlık ve kara iklimi hâkim bir ülkedir. Bu açıdan keçi ve koyun için idealdir. Büyükbaş hayvancılık için Avustralya, Yeni Zelanda, Brezilya gibi bol yağışlı ve düz arazi sahibi ülkeler uygundur. Arabistan iklim şartları aynen Türkiye gibi kıraç, kırsal ve çok az yağmurlu yapısıyla küçükbaş hayvanlar için uygundur. Bu manada şartlar aynılaşınca, zamanlar değişse de fiyatlar aynı şekilde gerçekleşmekte olduğunu görebiliyoruz.
Küçükbaş hayvancılığın yaygınlığına ve temel değer olmasına bir ölçü olarak Arap halkı, savaşta elde edilen menkul mal ve değerleri “ ganimet ” (keçi sahibi olma) diye isimlendirmişlerdir. Çünkü Arapça’da ganem, keçi demektir. Ganimet kelimesi, ganem ile aynı köktendir. Kabileler bir birlerine baskın yaptıklarında veya savaştıklarında birbirlerinin keçi sürülerini elde ediyorlardı.
1 At: 400-4.000 dirhem.
1 Tay: 100 sâ hurma…
1 sâ hurma, yukarıda yazıldığı gibi 2,17 kg buğdaya ve tahminen 2 kg hurmaya denk geldiğini hesap edersek 1 tay, 200 kg hurmaya denk gelmektedir. 1 koyun fiyatının 12-24 kg hurmaya eşit olduğu düşünüldüğünde 1 tayın, 10-15 koyuna tekabül ettiğini görebiliriz.
Hz. Peygamber (ASM) dönemi toplumunda binek ve yük hayvanı olarak eşek, katır, deve ve at kullanılmaktaydı. At, bunlar arasında en az bulunan; iktisadi manada arzı az fakat talebi en fazla olan binek hayvanı olmasıyla yüksek fiyata sahipti. Bedir savaşında İslam ordusunda 3 atlı bulunması ve 70 deve olması, Medine’deki ekonomik imkânlar hakkında kanaat verebilir. Aynı savaşta düşman tarafta ise en az 100 atlı bulunuyordu ve 700 deve vardı. Hz. Ömer (RA) döneminde imkanlar bollaştığının göstergesi olarak 8 eyaletin her birinde 40.000 at beslenmesini bir kriter olarak ele alabiliriz.[4]
1 Sâ Buğday: 6 sâ hurma… Yani 2,17 kg buğday ile yaklaşık 12 kg hurma alınmaktaydı.
Hububat ve hurma arasındaki bu tekabüliyet iklim şartlarının ürünlerin fiyatlarını belirleyiciliği konusunda çok çarpıcı bir örnektir.
5 Vesk Hububat: 200 dirhem… 1 vesk, 130,2 kg buğday olduğundan 5 vesk hububat, 631 kg hububat demektir. 631 kg hububat, 200 dirhem ettiğine göre, 1 kg buğday 0,317 dirhem etmekteydi. 1 dirhem ile 3 kg hububat alınabiliyordu. 1 kg hububat, 6 kg hurmaya eşit olduğundan yola çıkarsak Hz. Peygamber (ASM) döneminde 1 kg hurma 0,052 dirheme denk gelmekteydi. Hz. Peygamber (ASM) dönemi hurma ve koyun fiyatlarının günümüz fiyatları ile birebir örtüşmesinden yola çıkar ve 1 kg hububat 6 kg hurmaya denk olduğunu göz önüne alırsak diyebiliriz ki Hz. Peygamber (ASM) döneminde 1 kg hububat günümüzün 240 TL’si idi.
Hz. Peygamber (ASM) dönemindeki 1 dirhem gümüş para, 3 kg buğday ve 18 kg hurma satın alabildiğinden ve hurma fiyatları günümüz rakamına tekabül ettiğinden diyebiliriz ki, 1 dirhem gümüş para yaklaşık 720 TL’ye tekabül ediyordu.
1 Pişirimlik Et: 2 kırat altın veya 1 dirhem.
1 Miktar Ekmek: 0,5 dirhem.
1 kırat, 0,2475 grama tekabül ettiğinden 1 pişirimlik etin fiyatı 0,495 gram altın veya 1 dirhem gümüş olarak Hz. Peygamber (ASM) döneminde gerçekleşmiştir. Bu fiyat, arz-talep denkliğinden dolayı Hz. Ömer (RA) döneminde aynen devam etmiş; Hz. Ali (RA) döneminde ise 0,5-1 dirhem arasında dalgalanmıştır. 1 pişirimlik et dönem şartları da hesap edilirse yaklaşık 0,5 kg olarak ele alınırsa Hz. Peygamber (ASM) döneminde etin kg fiyatı 2 dirheme denk gelmektedir. Ekmek fiyatı ile arasında 1’e 2 şeklinde bir oran bulunmaktadır. Günümüz et ve ekmek fiyatları ile karşılaştırıldığında Hz. Peygamber (ASM) döneminde etin iklim şartlarından dolayı daha ucuz olduğunu söyleyebiliriz.
1 Şalvar: 3-4 dirhem.
1 Rida: 1.000-4.000 dirhem…[5]
Arapça’da bel altını örten elbiseye, “izar”; bel üstünü örten kıyafete ise, “rida” denilir. Ridâ, Türkçe’deki, gömleğe karşılık gelmekteydi. Rida fiyatındaki durum gösterir ki, Mekke ve Medine’de rida (gömlek) üretecek imkan ve sanatkârlık bulunmamakta, bundan dolayı İpek Yoluna giden ticaret kervanlarıyla ithal edilmektedir.
1 Hırka: 4-30 dirhem.
1 Elbise: 4-5 dirhem.
1 Sündüs Elbise: 200 dirhem.
1 Hulle (Kaftan): 50 dinar.
1 İpek Hulle: 20 erkek deve veya 27-30 dişi deve veya 29 ukıyye gümüş… (1 ukıyye 40 dirheme tekabül ettiğinden 29 ukıyye, 1.160 dirheme eşit olmaktadır.)
1 Altın İşlemeli Kaftan: 8.000 dirhem.
Sündüs elbise, hulle, ipek hulle ve altın işlemeli kaftan gibi lüks sayılabilecek malların fiyatlarındaki yükseklik her zamanda geçerli lüks mal-yüksek fiyat ilişkisini bir kanun olarak göstermektedir. Elbise fiyatları arz-talebe göre Hz. Ömer (RA) döneminde 8 dirheme yükselmiş; Hz. Osman (RA) döneminde şartlar rahatladığı için 4-5 dirhem olarak Hz. Peygamber (ASM) devri fiyatlarına rücu etmiştir. Hırka fiyatları Hz. Ömer (RA) döneminde 60 dirheme, Hz. Osman (RA) döneminde ise 100-200 dirheme hatta 100 dinara kadar yükselmiştir.
1 Köle (Yetişkin): 10 genç dişi deve veya 200-800 dirhem.
1 Çocuk Köle: 100 dinar.
1 dinar, yaklaşık 10 dirheme tekabül ettiğinden, 1 çocuk köle 1.000 dirhem değerindeydi. Yani köle ticareti konusunda çocuk köleler, yetişkinlerden daha makbuldü. Hz. Ömer (RA) döneminde erkek köle fiyatı, 700 dirhem olarak gerçekleşmiş; câriye (kadın köle fiyatı), 4.000 dirheme yükselmiş; buna mukabil çocuk köle fiyatı 500 dirheme düşmüştür.
1 Gerdanlık (Altın ve Boncuk Karışımı): 7-12 dinar.
1 Altın Gerdanlık: 1 Köle.
1 Gümüş Bilezik: 1,25 dirhem.
1 kölenin 200-800 dirhem olduğunu ele alırsak, 1 altın gerdanlık 200-800 dirheme tekabül eder. Boncuklar ve altından meydana gelen bir gerdanlık ise, 70-120 dirheme denk gelmektedir.
Su Taşıma Ücreti: 2 sâ Hurma.
Pazarda Hamallık Ücreti: 1 müd hurma. (1 müd, 542,86 grama denkti. Yani bir hamal, günde 10 kişinin yükünü taşısa, 5 kg buğday ve yukarıda gördüğümüz oranlar üzere 30 kg hurma kazanabiliyordu.)
Koyun Çobanlığı Ücreti: 1 kırat/koyun… (Yani koyun başına 0,2475 gr gümüş para… Bir dirhem 2,975 gram gümüş geldiğinden 12 kırat, 1 dirheme tekabül eder. Bu durumda 12 koyuna çobanlık yapan kişi 1 dirhem; 360 koyuna bakan bir çoban 30 dirhem çobanlık ücreti alıyordu.)
Kuyudan Su Çekme Ücreti: 1 tane hurma/kova.
Yün Eğirme Ücreti: 3 sâ arpa. (1 sa hububat, 2,17 kg denk geldiğinden 3 sâ arpa 6,5 kg arpa demektir.)
Şuaybe (Cidde)-Habeşistan Gemi Bileti: 0,5 dinar.
Medine-Hayber Arası Rehberlik Ücreti: 20 sâ hurma… (1 sa hurma yaklaşık 2 kg, olduğundan 40 kg hurmaya tekabül eder.)
Mekke Vâlisi Attab bin Esîd’in (RA) Aylığı: 30-133 dirhem…
Vâli aylığına ait rivayetler, ilk atama yapıldığı 630 yılından Hz. Peygamber’in (ASM) vefat yılı olan 632 yılına kadar 30-60-133 şeklinde ücretinin yıldan yıla değiştiğini gösterir. Bu ücret seyri devletin, memur maaşlarına dair uygulaması gereken ücret politikasını bildirmesi açısından çarpıcıdır. Bununla beraber Hz. Peygamber’in (RA) Mekke vâlisine tayin ettiği aylık ücretin aynı yılki, 360 koyuna bakan bir çobanın aylık ücreti ile eşit olması, idareci kesim ile halkın en alt kesiminin gelirleri arasında uçurum olmamasını sağlayacak bir kontrol mekanizmasını göstermesi açısından dikkate değer bir uygulamadır.[6] Hz. Attab’ın (RA), Mekke’ye vâli yapıldığında 20 yaşında olması, Hz. Peygamber’in (ASM) bir işe ehil ve liyakatli olan kişileri, yaşı genç dahi devletin üst kademelerinde istihdam ettiğini gösterir. Bu manada yıldan yıla aylığının katlanarak artırılması ise, iş tecrübesi yıldan yıla artan ehil birisinin ekonomik açısından tatmin edilmesine dair idarecilik noktasında nebevi stratejiyi ifade eder.
[1] Dinar, Âl-i imran suresi, 75. âyette; dirhem, Yusuf suresi, 20. âyette geçmektedir.
[2] Âl-i İmran sûresi, 14 ve Nisa sûresi, 20.
[3] İbn-i Mâce deve fiyatındaki dalgalanmayı, diyetler kısmında ifade eder. Bir insanın diyeti, Hz. Peygamber döneminde 100 deve şeklinde uygulanıyordu. Deve fiyatları değişse de, deve miktarı sabit olarak duruyordu.
[4] Taberî, IV, 51-52.
[5] Şalvar, hulle v.b. eşya fiyatlarıyla karşılaştırıldığında rida fiyatındaki astronomik seviye için birkaç ihtimal söyleyebiliriz: Ya rivayeti aktaran kaynak, 1-4 dirhem lafzını “ bin ” ekleyerek 1000-4000 olarak sehven aktardı. Veya metni istinsah eden kâtib sehiv yaptı. Eğer bu iki noktada kusur yoksa ya gömleğin kumaşı, istisnai bir kumaştan olduğu için arzının azlığı fiyatını tavan yaptırtmış veyahut gömlek normal bir kumaştandı fakat üretimi çok sınırlı ve belirli bir maharet isteyen bir ithal maldı diyerek bu yüksek rakamı ekonomi mantığı ve gözüyle okuyup sindirebiliriz.
[6] Bu makaledeki bütün fiyatlar Prof. Dr. Cengiz Kallek’in “ Asr-ı Saadet’te Yönetim-Piyasa İlişkisi ” kitabından alınmıştır. Cengiz Hoca, Asr-ı Saadet fiyatlarının kaynaklarını detaylıca gösterir. Kitap, talep üzerine “ Sosyal Servet ( İslam’da Yönetim-Piyasa İlişkisi ) ” şeklinde tekrar basılmıştır.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.