Buyuruyor ki muhterem, “Dersim yetmez... Nazım Hikmet ve Sabahattin Ali arşivleri de açılsın...”

Olur, açılsın...

Başbakan imtina ediyor olabilir, biz açalım.

Hayır canım, korktuğu için değil... Sizi daha fazla üzmek istemediği için elini ağır tutuyordur.

Kemal Bey’in, durumunu dert ettiği Nazım Hikmet kimdir?

Çok önemli şairlerimizden biridir.

Mustafa Kemal hakkında en vıcık vıcık şiirleri o yazmıştır. Mustafa Kemal hakkında en ağır, en ölçüye gelmez şiirler yine onun kaleminden çıkmıştır.

Nazım yaşasaydı, Türkiye’yi kendisine dar edenlerden şekvacı olacak mıydı?

Bilmiyorum ama vaktiyle birinci sayfasından fotoğrafını basıp, “Bu resmi yüzüne tüküresiniz diye yayınlıyoruz” diyen Cumhuriyet gazetesi ve bir kısım CHP’liler, mutlaka onda bir “devrimci”, bir “aydınlanma neferi” vehmedecekti.

Nazım’ı, “donanmayı isyana teşvik” gerekçesiyle içeri tıktılar.

Tam 12 yıl yattı.

Onu sizinkiler içeri tıktı Kemal Bey...

Tarihinden onur duyduğunuz partiniz yaptı bunu. Bir “karşıdevrimci” olan Menderes de hapisten kurtardı.

Nazım’la ilgili arşivler açılsın mı?

Bunu gerçekten istiyor musunuz?

Siz dillendirmediniz ama Kemal Tahir’i de sizinkiler tıktı içeri. Suçu, Nazım’ın suç ortağı olmasıydı. 12 yıl hapis yattıktan sonra onu da Menderes kurtardı. 

Ne diyorsunuz, açalım mı arşivleri?

Nazım, “karalanan, suçlanan, kovuşturulan, başına gelmedik bırakılmayan, ancak bir süre sonra aklanan, baştacı edilen” değerlerin ilk örneği mi?

İşte Refii Cevat...

İşte Refik Halit...

Gıyabında 150’likler listesine dahil edilen Refik Halit Karay, kim ne derse desin, hâlâ Türkçenin “en önemli” üç-beş yazarından biridir.

İşte, İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy...

Ne dersiniz, Akif’le ilgili arşiv bilgilerine de bakalım mı?

Sırada Eşref Edip, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Emin Yalman, Necip Fazıl Kısakürek, Zekeriya Sertel, Arif Oruç var.

Bu isimlerle ilgili arşiv kayıtlarına hazır mısınız?

Efendim?

Parvus Efendi mi?

Böyle birini tanımıyoruz efendim.

İlk sizin ağzınızdan duyduk... Başbakan Erdoğan’a, “Niçin Parvus Efendi’yi değerlerimiz arasında zikretmedin?” diye çıkışmıştınız hani...

Sorduk soruşturduk, Alman ajanı ve savaş spekülatörü olduğu, silah sattığı, İttihatçılara akıl verirken suçüstü yakalandığı bilgisine ulaştık.

Sabahattin Ali’ye de bakalım.

Türkçenin en güzel şiirlerini yazmıştır, müthiş öykülere imza atmıştır, dünya durdukça yaşayacak “Kürt Mantolu Madonna”nın müellifidir ve maalesef tarihiyle onur duyduğunuz CHP döneminde ortadan kaldırılmıştır.

Daha doğrusu, kafası odunla parçalanarak öldürülmüştür.

Israrlı mısınız Sabahattin Ali’yle ilgili arşiv bilgilerinin açılmasında?

Kimin iğvasına kapılarak Bulgaristan’a kaçmak istemiştir?

Hangi güvenlik görevlisi tarafından sınıra götürülmüştür?

Yola çıkmadan önce hangi “kültür adamı”nın, pardon “kadınının” evinde gecelemiştir?

Sabahattin Ali’yi öldüren “vatansever” hangi partinin adamıdır?

Bilmek ister misiniz?

Bir de Tan gazetesini yıkıp yağmalama “teşebbüs-i vatanperveranesi” var ki, oralara hiç girmeyelim...

Peşinden Varlık Vergisi, Trakya olayları, İstiklal Mahkemeleri, Ali Şükrü Bey’in gaybubeti gibi, tamamen “CHP patentli” icraatlar gelecektir ki, partiniz adına bu defterlerin açılmasını hiç tavsiye etmem.

Star