Biri yer yüzündeki en hızlı yırtıcı, diğeri ise onun en sevdiği avı. Ancak Kenya’daki Masai Mara safari parkındaki çitalar yakaladıkları yavru antiloba farklı bir muamele yaptı.

Karınları pek aç olmayan 18’er aylık üç kardeş çita, aralarına aldıkları küçük antilobu koklayıp yaladıktan sonra serbest bıraktı. Doğa fotoğrafçısı Michel DenisHuot da çok ender rastlanabilecek bu görüntüleri kaçırmadı.
Bugün

Bediüzzaman diyor ki...

Bir nevi zîhayat ve rızka muhtaç olan meyvedar ağaçlar ve nebatlar, tevekkülvâri, kanaatkârâne yerlerinde durup hırs göstermediklerinden, rızıkları onlara koşup geliyor. Hayvanlardan pek fazla evlât besliyorlar. Hayvânat ise, hırsla rızıkları peşinde koştukları için, pek çok zahmet ve noksaniyetle rızıklarını elde edebiliyorlar.

Hem hayvânat dairesi içinde zaaf ve acz lisan-ı hâliyle tevekkül eden yavruların meşru ve mükemmel ve lâtif rızıkları hazine-i rahmetten verilmesi; ve hırsla rızıklarına saldıran canavarların gayr-ı meşru ve pek çok zahmetle kazandıkları nâhoş rızıkları gösteriyor ki, hırs sebeb-i mahrumiyettir; tevekkül ve kanaat ise vesile-i rahmettir. (Risale-i Nur, Mektubat, Yirmi İkinci Mektup)