Resul Cengiz'in Haberi

Yalın, 2008-2009 eğitim öğretim yılı birinci dönemin bitmesine az bir süre kala velileri karne konusunda uyardı.
Dr. Yalın, "Dönem sonunda alınan karnenin, çocuğun yanısıra ailenin ve eğitim sisteminin de karnesi olduğu unutulmamalıdır. Aile içi ilişkilerin sağlıklı olduğu, çocuğun kişiliğine saygılı davranılan ve kendini geliştirmenin desteklendiği bir ailede başarının da o oranda yüksek olması beklenir. Notlar düşükse, genellikle öğrenci sorumlu tutulur. Oysa yapılması gereken, sebeplerin ana, baba ve çocuk üçgeninde değerlendirilmesidir." dedi. Şermin Yalın, karneyi gören anne ve babaların, kendilerine şu soruları sormasını istedi: "Acaba çocuğuma kitap okuma konusunda iyi bir model olabildim mi? Ona ders çalışma sorumluluğunu verebildim mi? Çocuğumuza aile içinde yoğun kavga ve çatışmaların olmadığı sağlıklı bir aile ortamı sağlayabildik mi? Ara sınavlardan düşük not aldığında eleştirip yargıladık mı? Özgüvenini kazanmasına yardımcı olabildik mi?" Aile-çocuk iletişimi iyiyse, çocuğun bu sonucun alınmasındaki rolünü görüp değerlendirerek gerekli sorumluluklarını alacağını ifade eden Yalın, "Unutulmaması gereken bir nokta da karne notlarının telafisinin her zaman mümkün olduğudur. Gelecek dönem yükseltebilir." şeklinde konuştu.

İlköğretim öğrencilerinin karneden değil, anne ve babaların tepkilerinden kaygı duyduğuna dikkat çeken Dr. Yalın, şunları kaydetti: "İlk kez alınan bir zayıf not, çocuğun sorun çözme becerilerini test edeceği, geliştireceği için faydalı bile olabilir. Ailenin, çözüm konusunda rehberlik etmesi faydalı olur. Çocuğun duygularını ifade etmesine olanak verip neler yaşadığını değerlendirmeleri gerekir. Aşırı koruyucu ve kollayıcı bir yaklaşım da sorunun yok farz edilmesine sebep olur. Kapasitesi sebebiyle daha fazlasını yapamayacağı düşünülüyorsa, anne baba sevgisinin karnedeki notlardan bağımsız olduğunun ifadesi çocuk için faydalı olur."