Kebap, şiş, pirzola ya sonrası...

Kebap, şiş, pirzola ya sonrası...

Et tüketiminin arttığı Kurban Bayramında beslenme düzenine dikkat edilmemesi sağlık sorunlarına neden olabilir. Peki eti nasıl pişirmeli, ne kadar tüketmeli?

Özellikle kalp-damar, diyabet, hipertansiyon ve böbrek hastaları risk altında. Seçilen etin cinsine, pişirilme yöntemine ve özellikle porsiyonlarına dikkat etmek önemli.

Aynı zamanda Amerikan Diyetisyenler Derneği Denizaşırı Ülkeler Türkiye Temsilcisi olan Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez, "Epidemiyolojik ve kanıta dayalı çalışmalar gösteriyor ki sıklıkla ve sağlıksız teknikle pişirilen kırmızı yağlı et, kanser riskini artırıyor, kolesterol ve ürik asit düzeyini artırıyor" diyor ve ekliyor:

"Bu nedenle kırmızı et tüketiminde sıklık azaltılmalı, haşlama öncelikli olmak kaydıyla, fırınlama ve ızgara yöntemleri kullanılarak pişirilmeli. Sıklık açısından haftada 2 kez tüketmek en sağlıklısı. Pişirme suyu atılmamalı, et az suda pişirilmeli."

Kurban bayramında taze kırmızı et, tatlı ve hamur işi tüketiminin arttığını, sağlık sorunları yaşamamak için bazı noktalara dikkat etmek gerektiğini söyleyen ve bulaşıcı hastalıklara dikkat çeken Dönmez'in önerileri:

EN SAĞLIKLI ET TÜKETİMİ İÇİN...
Kurbanlık hayvan kesiminde uygun hijyenik koşullar sağlanmaz, veteriner kontrolü olmazsa salmonella, şarbon gibi hastalıkların bulaşma riski artar. Etin bekletilmeksizin aynı gün pişirilmesi, rigor denen ölüm sertliğini beraberinde getireceği için hem etin pişmesinde hem de sindirimde sıkıntı yaratır. Özellikle mide ve barsak sorunu yaşayanlar buna dikkat etmeli.

HANGİ ETLER TERCİH EDİLMELİ?
Yağlı etin doymuş yağ ve kolesterol içeriğinin fazla olması nedeniyle az yağlı veya yağsız et tercih edilmeli. Bu tercih, kalp damar ve tansiyon hastalığı olanlar için de en sağlıklı seçim. Özellikle kurban bayramında sakatat ve kuyruk yağı tüketilmemesine özen gösterilmeli.

DOĞRU TEKNİKLE PİŞİR BESİN DEĞERİNİ KORU
Kırmızı et içerdiği demir, magnezyum, çinko, fosfor, folik asit, B6 ve B12 ile iyi kaliteli hayvansal bir proteindir. Ancak doğru pişirme yöntemi tercih edilmezse besin ögesi kayıpları olur. Haşlama, ızgara veya fırın en sağlıklı pişirme yöntemidir. Kızartma veya kavurmadan özellikle kaçınılmalıdır.

Et hazırlamada kullanılan kesme tahtaları sebze ve meyve hazırlamada kullanılandan farklı olmalı. Çünkü çiğ et kesme tahtasına bulaşabilecek bakteriler ve toksinler çiğ tüketilecek salatayla sindirim sistemine geçer.

Etin ateşe doğrudan temasını sağlayacak pişirme yöntemleri kansorejen ögelerin oluşumuna neden olurken folik asit, B6 ve B12 vitaminlerinde kayba yol açar. Etin içi ve dışı iyi pişmiş olmalı, çiğ kalması, hem sindirim sistemi parazitlerine hem de besin zehirlenmelerine neden olabilir. Etin gözle göremediğimiz yağ içeriğinin yüksek olması nedeniyle pişirirken ayrıca yağ eklenmemeli.

KUBRAN ETİ NASIL SAKLANMALI?
Et büyük parçalar halinde değil, tek pişirimlik ve küçük parçalar halinde, kuşbaşı veya kıymalık olacak şekilde temiz poşetlerde saklanmalı. Buzdolabının buzluk kısmı veya derin dondurucu saklama için uygundur. -4 derecede 2 hafta, -18 derecede daha uzun bir süre saklanabilir. Buzluktaki et pişirileceği zaman çözdürme işlemi kalorifer üzerinde, sıcak su altında değil, buzdolabının alt rafında yapılmalı. Çözdürülen et hemen kullanılmalı çünkü bekleyen veya tekrar dondurulan et zehirlenmelere neden olabilir.

ŞERBETLİ DEĞİL SÜTLÜ TATLILARI TERCİH EDİN
Bayramda kan şekerinde ani iniş ve çıkışlara neden olan tatlıların aşırı tüketiminden kaçınılmalı, şerbetli hamur tatlıları değil, sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmeli. Bayram günleri tükettiğimiz etin yanı sıra diğer yiyeceklere de dikkat etmeliyiz. Taze bir salata veya bir bardak taze portakal suyunun sofrada bulunması etteki demirin vücutta kullanılabilirliğini arttırır.

Et ile beraber makarna veya pilav gibi işlenmiş ürünler yerine bulgur, kepekli makarna tercih edilmeli. Kolalı gazlı içecekler yerine ise yoğurt, ayran tercih edilerek dengeli beslenme sağlanabilir.



BAYRAM SÜRESİNCE BUNLARA DİKKAT EDİN
Mutlaka 3 öğün yemek yiyin. İkramlardan küçük miktarlarda tüketin. Ziyaretlerde açık çay tercih edin ve günde 1 fincandan fazla kahve içmeyin. Şekerleme ve tatlılardan mümkün olduğunca uzak durun. Kebap, kuzu şiş, pirzolayı yavaş ve düşük ısıda pişirin. Mutlaka yanında çoban salata veya taze nane-maydanoz tüketin.

Kavurma ve kızartmadan uzak durun. Bol taze sebze ve kabuklu meyve tüketin. Günde 6–7 su bardağı ılık su tüketin. Tatili değerlendirerek bol fiziksel aktivite yapın.

EN SAĞLIKLI ET YEMEĞİ ÖRNEĞİ
Bayramda beslenme önerilerini böyle sıralayan Selahattin Dönmez, sağlıklı et yemeği için bir de tarif verdi. İşte Dönmez'in tercihi:

"İri kuşbaşı halinde doğranmış yağsız kırmızı eti iyice yıkadıktan sonra çelik tencereye koyun, kısık ateşte suyunun çekilmesini sağlayın. Kıyılmış kuru soğanı, az miktarda tuzu, ince dilimler halinde kesilmiş yeşil ve tatlı kırmızı biberi pişen etin üzerine ilave edin. Çok az karabiber, kimyon ve tuz ile iyice pişirin. İndirmeye yakın küpler halinde kesilmiş domatesle 2–3 dakika çevirin ve ince kıyılmış bol taze maydanoz ile servis edin."

SOFRANIZDA MUTLAKA BULUNMASI GEREKENLER
Bazı gıdaların sofralarda yer almasını özellikle öneren ve "Bayram süresince bunları beslenmenizde eksik etmeyin' uyarısında bulunan Dönmez, bu besinlerin neden önemli olduğunu ise şöyle anlatıyor.

Zeytinyağı: Tekli doymamış yağ asitlerinden zengin, çoklu doymamış yağ asitlerini ise az miktarda içerdiği için sağlıklı bir yağdır. Ayrıca ısıtıldığında diğer bütün bitkisel yağlardan daha az kanserojenik madde oluşturur. Bu özellikleri ile zeytinyağının kolesterolü düşürme ve antioksidan etkileri vardır. Bu nedenle yemeklerinize ve salatalara az miktarda zeytinyağı ekleyin.

Lahanagiller: Lahana, Brüksel lahanası, brokoli ve karnabahar bu grubun en önde gelen üyeleri. Bu sebzeler kanser, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur. Vücudun toksinlerden arındırma sistemini güçlendirirler. Etin yanına bu besinlerden oluşan garnitürler hazırlayabilir veya buharda pişirerek salatalarınıza ekleyebilirsiniz.

Soğangiller: Sülfürden zengin olan soğangiller ailesinde başlıca kuru soğan, taze soğan, kuru ve taze sarımsak ve pırasa bulunur. Vücudun toksinlerden arındırmasına yardımcı olurlar ve güçlü antioksidanlar içerirler. Yapılan son araştırmalar, özellikle sarımsağın kanser riskini azalttığını göstermiştir. Bu nedenle günde 2 diş çiğ sarımsak yemek sağlığımız için yararlıdır.

Domates: Domates, likopen yönünden zengindir. Likopenin antioksidan etkisi nedeniyle meme, sindirim sistemi, serviks, mesane, deri ve akciğer kanseri riskini azalttığı biliniyor. Bu nedenle yağsız ve tuzsuz olarak domates veya taze domates suyu tüketmelisiniz.

Tam tahıllı gıdalar: Kabuğu (kepeği) ve özü ayrılmamış tahıllardan yapılan gıdalara tam tahıllı denir. Bulgur, kepekli ekmek, çavdar ekmeği, kepekli undan yapılmış gıdalar, esmer pirinç, esmer makarna ve tam tahıllı kahvaltılık gevrekler bu gruptadır. Tam tahıllı gıdalar uzun süre tok tuttuğu için beslenmenizin ana parçası olmalı.

Kuru Baklagiller: Mercimek, kuru fasulye, nohut, soya fasulyesi ve iç bakla gibi kuru baklagilleri içeren yemekler, B12 dışındaki B vitaminlerinden, kalsiyum, çinko, magnezyum ve demirden zengin olup, bol miktarda lif içerirler. Kuru baklagiller tümör oluşumu ve gelişimini engeller, kolesterolü düşürür, kalp ve damar hastalıkları riskini azaltır ve kan şekerini düzenler. Bayram boyunca her gün 1 tabak tüketmek gerekir.
Ntvmsnbc