Ömer ÇELEBİ
Kıbrıs'ta Hala Sultan manen yaşıyor
Kıbrıs, her köşesi tarih kalıntılarıyla bürünmüş ve tabii güzellikleri ile Akdeniz’in en büyük 3.adası…
Güney sahillerimizin selameti açısından Doğu Akdeniz’in en önemli stratejik konumuna sahip olan ve uğruna çok harblerin yapıldığı ve çok canların verildiği ada…
Her karış toprağı şehitlerin kanları ile sulanmış halkını kendimize kardeş edindiğimiz yavru vatan…
****
Bunlardan da ötesi var ki; Resul-i Ekrem Aleyhissalatu Vesselam, Kıbrıs’ın İslam orduları tarafından fethedileceğini önceden haber etmiş yani gayba dair mucizeleri ile tahakkuk etmiş. Tıpkı İstanbul’un fethedileceğini evvelden müjdeler gibi…
19. Mektup’un 6.nükteli işaretinde aynen şu ifade geçiyor: “… Hem Enes ibn-i Malik’in halası olan Ümmü Haram’ın hanesinde uykudan kalkmış, tebessüm edip ferman etmiş: “Re eytu ummeti yahzune fil bahri kelmuluki alel esirreti (Ümmetimi gemiler üzerinde gazaya gider gördüm).” Ümmü Haram niyaz etmiş: “Dua ediniz ben de onlarla beraber olayım”. Ferman etmiş: “Beraber olacaksın.” Kırk sene sonra, zevci olan Ubade ibn-i Samit refakatiyle Kıbrıs’ın fethine gitmiş; Kıbrıs’ta vefat edip, mezarı ziyaretgah olmuş. Haber verdiği gibi aynen zuhur etmiş…”
Evet, İslam orduları Hz. Osman devrinde Muaviye’nin komutasında Kıbrıs’a sefer düzenliyor ve Ümmü Haram’da 86 yaşında gönüllü katılarak Larnaka şehrinde şehit düşüyor. Bununla birlikte pek çok sahabenin de bu seferde Kıbrıs topraklarında şehit oldukları rivayet ediliyor.
****
Kıbrıs’ın böyle maneviyat yüklü topraklar olduğunu belki çoğumuz bihaberiz. Yıllardır gündemimizi hep meşgul eden ama tam olarak meseleyi bilmediğimiz Kıbrıs sorunu, Annan planı, enosis gibi kavramları az çok anlamak için Kıbrıs’ın tarihinden de kısaca bahsetmemde fayda var.
Kıbrıs’ın tarihi çok eskilere dayanıyor. Ada uzun yıllar Bizanslıların egemenliği altında (bugünkü güneyde yaşayan Rumlar, bu dönemde yerleştirilmiş) kalıyor. Daha sonraları sırası ile tapınak şövalyeleri, Venediklilerin eline geçerek 1571 yılında 2.Selim döneminde Osmanlı ordusu Lala Mustafa Paşa komutasında Kıbrıs’ı fethediyor. Bu savaşta seksen bin Osmanlı askeri şehit edildiği rivayet ediliyor. Fetihten sonra Karamanlılar adaya göç ettiriliyor. Yani bugünkü Kıbrıslı Türklerin soyu Karamanlılara dayanıyor.
(Gazimağusa Barla Apartmanı)
Osmanlı devleti gücünü kaybetmeye başlayınca Rusların baskısından kurtulmak için adayı 1870’li yıllarda İngilizlere kiralıyor ancak 1.cihan harbinden sonra İngilizler adayı tamamen hakimiyeti altına alarak Kıbrıs resmen Osmanlı devletinin himayesinden çıkıyor. Rumlar 1930’lu yıllardan sonra Kıbrıs’ı Yunanlılarla birleştirme hedefi olan “enosise” dayanarak isyanlara başladı ve 1960 yılında İngilizler adadan çekilerek yönetimi Rumlar ve Türklerden oluşan “Kıbrıs Cumhuriyeti” devleti kuruldu. Ancak kısa bir müddet sonra Rumlar, adadaki kardeşlerimizi sindirmek için yaşlı-çocuk demeden katliamlara başladı ve malumunuz Türkiye’nin 1974 yılındaki “Barış Harekatıyla” Türkler Kuzey’e, Rumlar Güney’e çekilerek “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” devleti kuruldu. Ancak KKTC’yi şu anda Türkiye dışında hiçbir ülke bağımsız bir devlet olarak görmüyor ve tanımıyor. Türkiye uçakları ve gemileri dışında buraya başka bir ülkenin uçak ve gemileri uğramıyor. Yıllardır devam eden Kıbrıs meselesi ve barış görüşmeleri hala sonuçsuz kalmış ve en son yapılan “Annan planı” referandumuyla barış görüşmeleri adeta tıkanmıştır.
****
İşte Kıbrıs bu… Ama ben bu yazımda Kıbrıs’ın maddi cihetinden çok maneviyatını nazara vermek istiyorum. Türkiye’de genelde Kıbrıs dendi mi herkesin aklına kumar ve sefahet geliyor. Orada kimsenin dinden imandan haberi yok, Allah bilmez, peygamber tanımaz, ezan okunmaz…
Hatta geçen sene çok değer verdiğim, büyüğüm, haber7 yazarı Mehmet Ali Bulut ağabeyi, kurucusu olduğum bir derneğin organizasyonuyla Kıbrıs’a davet etmiştim. Üç gün kaldıktan sonra döndüğünde Kıbrıs hakkında bir yazı kaleme almıştı, Kıbrıs’ın arafta bir ülke olduğunu, ne dinli ne dinsiz, ne Müslüman ne de Hristiyan olduğunu söylemişti.
Evet, doğru… Kıbrıs halkının maalesef dini yaşantısı ekseriyetçe zayıf. Kumarhaneler, sefahet merkezleri yerli halkı hakikatlerden epeyce uzaklaştırmış. Ancak bütünüyle Kıbrıslılar raydan çıkmıştır, Türkiye’yi sevmezler, artık bizden değiller gibi yaklaşımlar doğru değil. Zira yıllarca İngilizlerin himayesinde olup onların kültürleriyle yetişmeleri, soykırıma maruz kalmaları ve de barış harekatından sonraki yanlış istihdam politikaları, yerli halkı hem İslam’a karşı soğutmuş hem de Türkiye’ye cephe almalarına sebep olmuştur. Ben iddia ediyorum, Türkiye’yi yönetenler 1974’ten sonra oradaki kardeşlerimize maneviyat namına elle tutulur bir şey yapmamıştır; ekonomi, para, maddiyatı ön planda tutup halkın manevi kimliğini arka planda bırakarak Kıbrıs toplumunun bu hale gelmesinde en büyük müsebbibi olmuştur.
****
Ama bunca müşküllere rağmen, yıllarca hakaik-i imaniyeden mahrum kalmış, gençliği tefessüh etmiş bir toplumu tekrar şahlandırmak için canla başla hizmet eden nur hadimlerini de selamlıyorum ve onların varlığı ile müteessir oluyorum. Tabi diğer hizmet ehli kardeşlerimin çalışmalarını da takdir ediyorum.
Rahmetli Nazım ağabeyin gayret ve himmetleri ile başlayan hizmet-i nuriye bugün Kıbrıs’ın tüm şehirlerinde, kasabalarında ve köylerinde yayılmış durumda. Her sene paneller, konferanslar tertip ediliyor. Küllü hizmetler var. Kıbrıs gençliği, bizim can-ciğer kardeşlerimiz, adeta birbirimizle et ve kemikleştiğimiz Kıbrıs halkı artık Kur’an’nın feyziyle nurlanacaklar. Türkiye’de olduğu gibi, Kıbrıs’ta da Yusuflar, Tahirler, Ömerler, Feyzullahlar, Enverlerin attığı nur tohumları zeminde çiçek açacaktır. Bundan şüphem yok. Zira Bediüzzaman Hazretleri’ne “Kıbrıs’ın istikbali hakkında ne düşünüyorsunuz” sorusu sorulduğunda, Üstad, ümitvar bir şekilde “İnşallah Kıbrıs’ın tamamı bizim olacak” şeklinde müjde veriyor.
****
Hülasa Kıbrıs’ın her tarafı mana kokuyor, İstanbul için Ebu Eyyub El-Ensari, Fatih Sultan Mehmet, Ulubatlı Hasan ne kadar kıymetli ve önemli ise Kıbrıs için de Hala Sultan, Lala Mustafa Paşa, Piyale Paşa o derece kıymetli ve önemlidir.
Peygamberi bir müjdeyle Kıbrıs’a gelen Hala Sultan manen yaşıyor ve aramızda, gidin ve kendiniz görün.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.