Konya'dan dünyaya ittihad çağrısı
Konya'da düzenlenen 'Risale-i Nur'da İttihad-ı İslam' konulu kongrede İslam Birliği çağrısında bulunuldu
Risale-i Nur Enstitüsü Konya temsilciliğinin organize ettiği program öncesi, Konya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Mehteran Takımı, kültür merkezi bahçesinde gösteri yaptı. Gösterinin ardından vatandaşlar programın yapılacağı sema salonuna geçti.
Programa; Rotterdam, Selçuk, Sakarya üniversiteleri başta üzere 6 üniversiteden yaklaşık 30 akademisyen, Bediüzzaman Said Nursi'nin talebeleri ve yaklaşık bin kişi katıldı.
Programın açılış konuşmasını Yeni Asya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutlular yaptı. Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra tüm İslam aleminin zalimlerin zulmü altında kaldığını belirten Kutlular, kurtuluşun Said Nursi Hazretleri'nin yolundan geçtiğini ifade etti.
Bediüzzaman'ın "Dini cemaatler maksatta ittihat etmelidir" sözünü hatırlatan Kutlular, Müslümanların değerlerinin aynı olduğunu belirterek, birliktelik çağrısında bulundu.
Konya Sivil Toplum Kuruluşları Başkanı Latif Selvi ise insanlığın zaman zaman karanlıklar içerisinde kaldığını belirterek, böyle bir durumda Allah'ın insanların karşısına bir önder çıkardığını söyledi.
Fitne tohumlarının Müslümanların arasını açtığı zaman çıkan önderlerin halkı topladığına değinin Latif Selvi, Bediüzzaman'ın da bu yüzyılın önderi olduğunu ifade etti.
Selvi, Said Nursi'nin, insanları etkileyen kin ve nefreti sevgiyle, muhabbetle yok ettiğini vurgulayarak, bütün insanlara ışık saçtığını aktardı.
Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Abdulkadir Badıllı da Risale-i Nur eserlerinin İttihad-ı İslam için merkez hükmünde olduğunu söyledi.
Hazreti Mevlana'nın da yaptığı çalışmaların İslam birliği açısından önemli olduğunu vurgulayan Badıllı, "Hazreti Mevlana kendi öğrencilerine bile üstad gözüyle bakmıştı. Onlardan en iyi şekilde istifade etmiş, karşılıklı istişarelerde bulunmuştur. Bediüzzaman da aynı şekilde Mevlana gibi öğrencilerine değer vermiştir. Said Nursi, zekât İslamiyet'in köprüsüdür demiştir. Müslümanlar kardeştir. Müslüman kardeşine zekat vererek o köprüden geçer. Doğru yola da bu şekilde ulaşır." dedi.
Panel Yöneticisi Prof. Dr. Hakkı Polat da Bediüzzaman'ın 'Hazreti Mevlana döneminde yaşasaydım ben Mesnevi'yi yazardım. Mevlana benim dönemimde yaşasaydı Risale-i Nur'u yazardı." sözünü hatırlatarak, insanlığın Said Nursi'nin yolunda aydınlanacağını dile getirdi.
Rotterdam Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bünyamin Duran ise İslam birliği kavramını istilah-ı olarak sosyolojik ve politik bir içerik taşıdığına işaret etti.
İslam'ın zaten bir ve tek olduğunu belirten Duran, "Bir olmayan, onun çeşitli kültürler ve mezhepler tarafından farklı ve gerginlik doğrucu şekilde algılanması, Müslümanların birbirlerine yabancılaşmasıdır. Bu anlamda ittihadı-İslam; Müslümanların teferruatta ihtilaf etseler de bunun temelinde muhabbet ve ittihada engel olmadığı kavramaları ve anı nihai hedefe yönelmelidir. İttihadı- İslam olgusunun kişinin nefsiyle, ekonomik ve kültürel gelişmişlik düzeyiyle, sosyal-politik yapısıyla, uluslararası konjonktürle yakın ilişkisi olan bir şey olduğunu Bediüzzaman'dan öğreniyoruz. Bu fenomenler zaman zaman uyuşmasa da bazen çelişebilirler. Nitekim Bediüzzaman, daha önceki ve teoriter-laiklik dönemlerinde gereksiz, hatta zararlı görmüş, bütün enerjinin imanın ve ahlakın iyileşmesine tahsis edilmesi gerektiğini söylemiştir." şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından akademisyenler tarafından düzenlenen 'toplum, siyaset ve yönetim, ilahiyat ve tarih' konulu çalışmaların sonuçları okundu. (Cihan)
İttihd-ı İslam kongresinden fotoğraflar için TIKLAYINIZ