Abdulkadir SELVİ
Kudüs lokantası
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ürdün temaslarını büyük ölçüde tamamlamıştı. Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cude'nin vereceği öğle yemeği için otele geçildi.
Davutoğlu, "Ne alırsınız" diye soran görevliye, "Ben Ürdün yemekleri istiyorum" dedi.
Ürdün'ün başkenti Amman'daydık ve bundan daha doğal bir istek olamazdı.
"Ama efendim" karşılığını verdi görevli, "Burası İtalyan restoran"
Davutoğlu o sırada Nasır Cude'ye döndü. "Kudüs Restoran vardı, orada yediğim Ürdün yemeklerinin tadını unutamıyorum" dedi.
Karar o anda verildi. Davutoğlu'nun, "Kalkın Sultanahmet Köftecisine gidiyoruz" demesi ile yerimizden kalktık.
Araçlara binildi ve Amman, eski şehir merkezinin bulunduğu yere doğru hareket ettik.
Gittiğim ülkelerde, bulunduğum şehirlerde otellerin ya da lüks alışveriş merkezlerinin olduğu yerleri değil de şehrin kimliğini yansıtan mahalleleri merak ederim. O nedenle sıkışık trafikle cebelleşerek yol almaya çalışırken etrafı izleme fırsatı buldum.
Örneğin kurbanlıkların satıldığı bir yerden geçtik. Kurbanlıklar arasında çok sayıda deve vardı. Burası Ortadoğu dedirtiyordu insana...
Kalabalık bir caddeye geldik, Ahmet Davutoğlu aracından indi sokakta yürümeye başladı. Nasır Cude de kendisine ev sahipliği yapıyordu. Ürdünlüler önce şaşırdılar, sonra ilgi göstermeye başladılar.
Diplomasiye, ülkenin dış meselelere bakışına yepyeni bir boyut getirdi Ahmet Davutoğlu.
Diplomasi insana dokundu.
Türk hariciyesi sokakta yürümeyi, halkla selamlaşmayı,ona dokunmayı öğrendi.
Öyle hafif salaş ama tipik bir Ortadoğu lokantası olan Kudüs'e oturduğumuzda diğer masalardakiler, bizim bakanı tanıdı. Ahmet bey'in yüzünden eksik olmayan tebessüm onlara cesaret vermiş olmalı ki az sonra masasından kalkıp gelenler oldu. Fotoğraf çektirdi kimisi, kimi de Türkiye'ye olan sevgisini iletme gereği duydu.
Diplomasinin soğuk yüzü Kudüs Lokantası'nın sıcak ortamında eridi, ortaya çok hoş bir tablo çıktı.
Ürdün yemekleri birbiri ardına servis edildi, "Şunu da tadın" diye tabakları masaya dizen garsonların ikramları geri çevrilmedi.
O sırada İsrail'e yakın bir internet sitesine, "Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ürdün Dışişleri Bakanı Kudüs'te" diye bir haber düştüğü iletildi. Habere baktıktan sonra güldük.
Anlaşılan kuşlar haberi uçurmuştu ama Kudüs doğru ama yeri farklıydı.
Biz içerideyken fark etmedik ama dışarı çıkınca kapının önü kalabalıklaşmıştı.
Davutoğlu doğruca caddenin tam karşısında toplanan Ürdünlülerin yanına gitti.
Alkışlayanlar, tokalaşanlar, sarılanlar oldu. Balkondan sarkanlar, işyerlerinin penceresinden Türk Dışişleri Bakanını izleyenler vardı. O an sanki bir Anadolu kentindeydik.
Balkondan sarkan birisi, "Erdogan'a selam söyle" diye bağırdı, alkışlayıp, "Türkiye" diyenler ise çok oldu. Davutoğlu bunların hiçbirini karşılıksız bırakmadı.
Ürdün'de Kral Hüseyin Caddesi'nde değil de sanki bir Anadolu kentinin işlek bir caddesinde yürür gibiydi.
Amman'ın arka sokaklarında olduğu gibi New York'ta ya da Brüksel'de de var Türkiye.
Sadece Ortadoğu halklarında değil, uluslararası zeminlerde de karşılığı olan bir ülke Türkiye.
Ortadoğu'nun tarihinin yeniden yazılırken, bölgenin iki ülkesinin nabzını tutabilmek çok önemliydi.
Arap baharının operasyon üssü olan Katar için sadece şunu söyleyeyim, bizim bulunduğumuz kısa süre içinde 3 ayrı organizasyona ev sahipliği yaptı bu küçük ülke.
Ürdün ise Suriye'deki gelişmeleri tedirginlikle izleyenlerin başında geliyor.
Türkiye sadece Arap sokağında karşılığı olan bir ülke değil. Daha çok da yönetimler kulak veriyor. Katar'da 5 saat süre zarfında Balkanlardan Afrika'ya bir dizi görüşmede bulundu Dışişleri Bakanı Davutoğlu.
Tarihi dönüm noktasında bir çok ülke Türkiye'nin bakışını merak ediyor, bölgenin istikrarlı bir ülkesi olarak desteğimizi yanında görmek istiyor.
Ürdün'ün yaklaşımı da farklı değil.
Yeni Şafak
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.