Himmet UÇ
Kur’an'da kötü şahıslar
Kur’an'da kötü şahıslar gerilimi ki imtihanın sürekliliğini sağlar ve kişinin cevherini ortaya koyar. O zaman gerilimi üreten ve insanları ihtiyata sevkeden kötü adamlar gereklidir. Eğer kötü adamlar olmasaydı iyi insanların cevheri ortaya çıkmaz, iyi kötü mücadelesi olmazdı.
Haman
Eski Mısır’da başrahibe verilen isimdi.
Allah, Hz. Musa zamanında güçsüzlere yardım ediyor, maksadı da Firavun ve Haman’ı, ordularını korktuklarına uğratmaktır. 28/6
Hz. Musa çocukken nehirde bulundu ve Firavun ailesi onu yanına alarak büyüttü. Bu hadise ile ilgili Kur’an buyurur: "Firavun ailesi onu kendilerine ilerde bir düşman ve başlarına dert olması için ırmakta bulup yanlarına aldılar. Doğırusu Firavun da Haman da askerleri de yanılıyorlardı." 28/8
Firavun Haman’a emreder bir kule yapmasını, onunla gökyüzünü rasad edip Hz. Musa’nın dediği gibi bir ilahın olup olmadığına kanaat getirecekti. Kafaya bak.
"Firavun dedi ki “Ey benim danışmanlarım ve devlet adamlarım ben sizin benden başka ilahınız olduğunu bilmiyorum. Haman haydi benim için tuğla ocağını tutuştur, balçığı pişir, fazlaca tuğla imal ettirip benim için öyle yüksek bir kule yap ki belki de onun vasıtasıyla yükselip Musa’nın varlığını iddia ettiği Tanrısını görürüm. Aslında ben onun yalancının birisi olduğu görüşündeyim ya neyse.“ 28/38
İki anlatımda olayın aslı aynı ama ayrıntı farklı. Allah her anlatımda yeni ayrıntılar ilave eder olaya. Bu aynı şeyleri söylememek ve yeni şeylerle bahsi anlatmaktır ki canlı tutar anlatımı. Bunu başka bir surede farklı şekilde anlatır:
“Firavun, Haman benim için bir kule inşa et dedi. Umarım ki böylece yükselebilir, göklere yol bulur da Musa’nın Tanrısına ulaşırım. Gerçi ben onun yalancı olduğunu zannediyorum ya neyse. İşte böylece Firavun’un kötü gidişatı kendisine cazip göründü ve yoldan çıkarıldı. Sonuç itibariyle Firavun’un hilesi ve düzeni de tamamen boşa çıktı.“ 40/36-37
Peygamberler tarihinin bütün bu kötü adamları ve Haman da helak edilmiştir.
“Karun’u, Firavun’u ve Haman’ı da helak ettik. Musa kendilerine belgelerle, mucizelerle geldi ama onlar o ülkede kibirlendiler, büyüklük tasladılar fakat hükmümüzden kurtulamadılar. Onlardan her birini kendi suçu sebebiyle cezaya çarptırdık. Kiminin üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik, kimini korkunç bir gürültü bastırıverdi, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk. Allah onlara zulmetmedi onlar asıl kendi kendilerine zulmettiler.“ 39/39-40
Haman da Hz. Musa’nın öne sürdüklerini kabul etmez. “Gerçekten Biz Musa’yı ayetlerimiz, mucizelerimiz ve apaçık bir yetki ile Firavun’a, Haman’a ve Karun’a gönderdik de onlar “bu yalancı bir sihirbazdır” dediler." 40/23-24
Karun
Hz. Musa’nın ümmetinden şaşırmış bir insan.
“Yoldan sapanlardan biri Karun’du. Musa’nın ümmetinden olup, onlara karşı böbürlenerek zulmetmişti. Ona hazineler dolusu öyle bir servet vermiştik ki, o hazinelerin anahtarlarını bile güçlü kuvvetli bir bölük zor taşırdı. Halkı ona “servetine güvenip şaşırma, böbürlenme, zira Allah böbürlenenleri sevmez" demişti. Allah’ın sana ihsan ettiği bu servetle ebedi, ahiret yurdunu, mamur etmeye gayret göster ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi sen de insanlara iyilik et, sakın ülkede nizamı bozma peşinde olma çünkü Allah bozguncuları sevmez.
Karun, “Ben bu servete ilmim ve becerim sayesinde kavuştum” dedi. Peki şunu da bilmiyormuydu ki Allah daha önce kendisinden daha güçlü ve serveti daha fazla olan kimseleri helak etmişti? Artık suç işlemeyi meslek edinenlere artık suçları hakkında soru sorulmaz. Karun yine birgün bütün ihtişam ve şatafatıyla halkının karşısına çıktı. Dünya hayatına çok düşkün olanlar “Keşke bizim de Karun gibi servetimiz olsaydı, adamın amma da şansı varmış, keyfine diyecek yok“ dediler. Ahirete dair ilimden nasibi olanlar ise, “Yazıklar olsun size bu dünyalıkların peşine böyle düşmeye değer mi? Oysa iman edip güzel ve makbul işler yapanlara Allah’ın Cennette hazırlağı mükafat elbette daha hayırlıdır. Buna da ancak sabredenler nail olur. Derken biz onu da, sarayını da yerin dibine geçiriverdik. Ne yardımcıları Allah’a karşı kendisine yardım edip onu kurtarabildi, ne de kendi kendisini savunabildi. Daha önce onun yerinde olmaya can atanlar bu sabah şöyle dediler. “Vah bize meğer Allah dilediği kimsenin rızkını bol bol verir, dilediğinin rızkını kısarmış. Şayet Allah bize lütfedip korumasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vah vah demek gerçekten kafirler iflah olmazmış.” 28/76-82
Bütün kötüler helak edilmiştir.
"Karun’u, Firavun’u ve Haman’ı da helak ettik." 29/39
"Onlardan her birini kendi suçu nedeniyle cezaya çarptırdık. Kiminin üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik, kimini korkunç bir gürültü bastırıverdi. Kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boğduk, Allah onlara zulmetmedi, onlar kendi kendilerine zulmettiler." 29/40
"Karun da Musa’ya “Bu yalancı bir sihirbazdır” dedi. 40/23
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.