Zeki Işık’ın yazısı 

18 Milyon öğrenci okula başladı. Bu vesile ile Çocuklara ve aileye bakış açımız nasıl olmalı. Aile hayatı toplumun temelini teşkil eder. Aile sağlamsa toplum da sağlam olur. Onun için İslam aileye çok önem vermiş ve aile ile ilgili bir çok kural prensip koymuştur. Çünkü toplumda söz sahibi olacak yer sahibi olacak insanları orduları devletleri milletleri idare edecek nesiller ailede yetişecek ve ailenin içinden çıkacaktır. Bu yönü ile aile bir mektep ve medrese olacak ve yarının toplumdaki söz sahibi şahsiyetleri bu ailelerden çıkacak olan çocuklar tarafından inşa edilecektir. İşte bu çocuklar aileden çıkacak ve ilk dersini de yine aileden alacaktır.

Çocuğun ailedeki yerinin önemine binaen dinimizde çocuk terbiyesi ve çocuğa bakış açısı da önem kazanmıştır. Bu yönü ile Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler ışığında çocuk nedir dense ve çocuğa dinimiz nasıl bakmış ve bakmamızı istemiştir dediğimizde karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır. Biz bu tabloyu on madde ile maddeleştirelim. Şöyle ki:

Birincisi: Çocuk ailenin meyvesidir. İnsan bir yere bir ağaç diker ve ona özenle bakarsa bu özen o ağacın hem kendisi hem de meyvesi içindir. İslam da aile ağaç konumunda ise çocuk da o ağacın meyvesi konumundadır. Ağacın meyvesi o ağaca ne kadar gerekli ise çocuk da aileye öylece gereklidir. Meyvenin sevilmesi ve insana verdiği fayda gibi çocuk da sevilir ve evin neşesi ve tatlı meyvesi olur.

İkincisi: Çocuk Anne ve Babanın imtihanıdır. Çocuğun Olması da olmaması da bizim için bir imtihan vesilesidir. Çocuk olduğu zaman aile onu yetiştirmekle büyütüp o çocuğu Allah kul Peygamberimize ümmet vatana ve ümmete hayırlı bir evlat olması için çalışmak gibi bir yükümlülük taşır. Buna uğraşır bunun için çalışır. Çocuğun olmaması durumunda bu sefer o aile sabırla tevekkül ve Allah’ın hükmüne teslim olmak ile imtihan olur. Bize düşen görev ise her iki halde de bunu bir imtihan vesilesi olduğunu bilip imtihanı vermenin gayret ve çabası içinde olmaktır.

Üçüncüsü: Çocuk aileye verilen emanettir. Emanet bize geçici olarak geri alınmak üzere teslim edilen şeye denir. Bu manaya göre çocuğun hakiki sahip ve Maliki Allah tır. Onu yaradan onu rızıklandıran onu bize teslim eden Odur. Öyle ise bize düşen görev çocuğu sahiplenmek değil de Rabbimizin hoş güzel ve şirin bir emaneti olarak görüp o çocuğu kendi istek ve heveslerimiz doğrultusunda yetiştirmek yerine o çocuğun Rabbi olan Allah’ın rızası doğrultusunda yetiştirip sahip çıkarak o emaneti sahibine tertemiz olarak geri tevdi etmektir.

Dördüncüsü: Çocuk aile için bir nimet-i İlahidir. Allah’ın bize verdiği nimetler çoktur. Neye baksanız neyi görseniz kısacası kainatı bizim için yaratmış ve bizim emir ve istifademize sunmuş. Bu nimetlerden biri de evlat sevgisi şefkatidir ki Rabbimiz bizlere ihsan ettiği o masum evlatlarla birçok nimeti tadıp hissetmemize onu vesile kılmış.

Beşincisi: Çocuk ailenin ve neslin devamının sebebi ve varisidir. Evet madem insanın nesli kendinden sonra gelecek olan evlatları ile devam edecek ve ediyor. Öyle ise bu yönü ile çocuklarımız bizim mensup olduğumuz aileyi sülaleyi milleti ve Ümmeti devam ettirecek varislerimizdir. Çocuk soy ağacının çekirdeği hükmündedir.

Altıncısı: Çocuk Anne ve Babanın kapanmayan amel defterleridir ve Sadaka-i carisidir. Bildiğiniz gibi Sadaka-i cari kişi öldüğü halde amel defteri kapanmayan kimseler için kullanılır. Üç sınıf insan ölse de amel defteri açık kalır. Bunlardan biri…Alim birinin bıraktığı eserlerdir. O eserler okundukça o kimsede ondan sevap kazanır. İkincisi…Han hamam hastane cami medrese yol çeşme gibi insanların faydalanacağı hayırlı eserler yaptıranlarında amel defteri kapanmıyor ve o yerlerden ne kadar insan faydalanıyorsa bir mislide o yerleri yapanın amel defterine yazılıyor. Üçüncüsü de Salih bir evlat bırakan anne ve babanın da amel defteri kapanmıyor ve o çocuğun işlediği hayırlı ve sevaplı iş ve amellerin bir mislide o anne ve babanın amal defterine yazılıyor.

Yedincisi: Çocuk Müminin Salih amelidir. İnsanlar ahrette amellerine göre muamele görecekler ve Salih amellerimiz bizim ahret yolculuğunda azığımız olacaktır. Salih amel nedir diye sorulacak olursa başta namaz olmak üzere Allah için yapılan ibadetler zikredilir. İşte o ibadetlerden biriside anne ve babanın yetiştirdiği evladı da onun Salih amellerinden biri olarak karşısına çıkacaktır.

Sekizincisi: Çocuk anne ve babası için dünyada duacı ahirette şefaatçidir. Bir çocuk 15 yaşından önce ölse masum olduğu için gideceği yer Cennet olur. Böyle çocukların ahirette anne ve babasına şefaatçi olacağını bizzat Peygamberimiz as haber vermiştir. Eğer anne ve baba önce vefat ederse bu sefer o çocuk anne ve babasına duacı olur ve her vesile ile onları dualar hayırlarla Yasinler ve hatimlerle yad eder.

Dokuzuncusu: Çocuk Cennette anne ve babasının derecesinin yükselmesine sebeptir. Allah çeşitli şeyleri vesile kılarak ahrette insanların manevi makamlarını yükseltecektir. İşte bu vesilelerden biriside çocuklarımızdır. Mesela çocuğunu hafız yetiştiren anne ve babalara iltifat olarak onlara taç takılacak ve yine 3 kızı olup onları İslam ahlakı üzere yetiştiren anne ve babalara cennette dereceleri yükseleceği müjdesi verilmiştir.

Onuncusu: Çocuk anne ve babaya en önemli muallimdir. Bazen yaramazlık bazen huysuzluğu ile bizlere sabrı öğretirler. Kendi işini kendi yapamadığı için yardımlaşmayı destek olmayı zayıfların elinden tutmayı öğretirler. Şirin tatlı halleriyle şefkat ve merhamet duygularını çağrıştırırlar. Bu ve buna benzer yönleriyle hayatın içinde bize birçok güzelliği görüp  yaşamamıza vesile olurlar.

Bizler madem ehli iman ve İslam’ız öyle ise çocuklarımıza bakış açımız böyle olmalı ve böylede bilmeliyiz. Onları birer İlahi nimet ve emanet olarak görmeli ve Onların hem dünyada hem de ahrette mutlu huzurlu ve Allah’ın sevdiği razı olduğu bir hayat yaşamalarına vesile olalım. Rabbim tüm çocuklarımızı bu manada yetiştirmeyi bizlere nasip eylesin. Onları da maddi ve manevi her türlü kötülüklerden ve kötülerden korusun. Amin.