Kapadokya Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Panele, Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan, Nevşehir Belediye Başkan Vekili Atilla Seçen, Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Tosun, Vali Yardımcıları Mustafa Ünaldı ve Halil Berk, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Kayseri İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, Nevşehir İl Müftüsü Yakup Öztürk, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hüseyin Şener, AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Yasin Altuncuoğlu, MHP İl Başkanı İlhan Kaya, İl Milli Eğitim Müdürü Osman Şimşek, İl Sağlık Müdürü Dr. Rahim Ünlübay, Nevşehir İl Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Muhammet Çömçe, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Okan Yılmaz, Ticaret İl Müdürü Ahmet Taygurt, ilçe Müftüleri, Daire Amirleri, Din görevlileri, Kur’an Kursu Öğreticileri, İmam Hatip Lisesi Öğrencileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Program öncesi İmam Hatip Lisesi İlahi grubu tarafından seslendirilen ilahiler dinleyenlerin takdirini kazandı.

İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda İl Müftüsü Yakup Öztürk, Misafirler hoş geldiniz, Kutlu Doğum Haftası hayırlı ve uğurlu olsun diyerek paneli başlattı ve moderatör olarak; “Bu seneki Kutlu Doğum Haftası’nın ana teması “Hz. Peygamber, Tevhid ve Vahdet” tir. Bütün Peygamberler gibi Hz. Muhammed (S.A.V.)’ in de birinci vazifesi, şirki ortadan kaldırmak, Tevhid’i hâkim kılmaktı. Bunu başardı. Zulmü ortadan kaldırmak, Hakkı hâkim kılmaktı ve bunu da başardı. Akif’in dediği gibi: “Bir nefhada kurtardı insanlığı o masum, Bir hamlede kayserleri, kisrâları yere serdi! Aczin ki, bütün hakkı ezilmekti dirildi; Zulmün ki, zeval aklına gelmezdi, geberdi!” Lâ İlâhe illallah “Allah’tan başka ilah yoktur” diyerek Allah’a zatında, sıfatlarında ve fiillerinde ortak olacak hiçbir şeyin olmayacağını, Yaratan’ın da, Yaşatanın da, yönetenin de Allah olduğunu gönüllere yerleştirdi. Onun’ la insanlık servet, şehvet ve şöhrete kulluktan kurtuldu. Onun’ la insanlık paraya pula ve kula kulluktan kurtuldu, gerçek özgürlüğe kavuştu. “İyyake na’budu ve iyyake neste’in” diyerek sadece Allah’a ibadet edeceğini ve ondan yardım isteyeceğini haykırdı. O (S.A.V.) böyle inananları kardeş ilan ederek toplumsal birliği sağladı. Tevhid sancağı altında Vahdeti sağladı. 15. Asırda Tevhid ve Vahdet konusunda zaaflar ve sıkıntılar baş gösterdi. Her gün görüp, dinleyip duruyoruz.

İşte bu gün bu toplantıda bunu masaya yatıracağız. Tevhit konusunu Kayseri İl Müftümüz Doç. Dr. Şahin Güven, Vahdet konusunu da İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş sunacaklar” dedi. Kayseri İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven; “Allah’u Teâla bütün Peygamberlerini, insanlığı şirkten kurtarıp, tevhide ulaştırmak ve vahdet toplumunu inşa etmek için göndermiştir. İnsan yaratılışı itibarıyla yüce bir varlığa inanmak zorundadır. Ancak bu inancı belirli dönemlerde, yaşadığı toplum veya kültür veyahut ta yaşadığı dünyanın içerisinde bir takım inançlar ve ideolojiler, onu hak dinden alıp batıl yollara doğru götürmüştür. İşte o tevhid dininin tebliğcileri olan ve vahdet toplumunun önderleri olan Peygamberler, insanları kullara kulluktan çıkarıp Allah’a, kulluğa davet etmişlerdir” dedi. Müftü Güven; “Diyanet İşleri Başkanlığımız bu yıl Tevhit ve Vahdet konusunu seçmiştir. Çünkü hiçbir konu tesadüfen seçilmiyor.

Şu anda başta ülkemiz olmak üzere İslam dünyasının birçok bölgesinde sıkıntılar var. Ülkemiz terör belasıyla boğuşuyor. Aynı şekilde sınırlarımızdaki komşularımızda birçok sorunlar var. İslam ülkeleri adını verdiğimiz Müslüman olan devletler, kendi içerisinde sıkıntılar ve karışıklıklar yaşıyor. Böyle bir zaman diliminde eğer biz bir vahdet toplumu oluşturmak istiyorsak önce tevhitten başlamalıyız. Bireylerin kendi dünyasında bir vahdet toplumu oluşturmak gerekiyor. Yani kendi zihin dünyamızda ve bireysel dünyamızda Tevhidi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Tevhit, Allah’ın varlığına ve birliğine inanmak demektir” dedi. Güven; “Ben kullarıma yakınım buyuruyor Allah’u Teâla. Baykara Suresi 186. Ayetinde ‘Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.’ buyuruyor. Onun için ne diyoruz, dua ibadetlerin özüdür. Kulluğun özüdür. Biz kulluğumuzun bilincinde olmalıyız. Bu sebeple gelin Tevhit dininin bireysel anlamda yansıması olan en önemli kulluğumuzun göstergesi olan namazlarımızı kılalım, namazla buluşalım.” dedi.

Vahdet konusuna değinen Prof. Zülfikar Durmuş; “Cenab-ı Allah bütün insanlığı bir kadın ve bir erkekten aynı özden yarattı ve bütün insanlık aslında bir tek ümmettir. Fakat Peygamberlere iman edenlerle etmeyenler bu noktada ayrışırlar. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bütün insanlığa gönderildiği için bütün insanlık ümmeti davettir. Her bir insan Peygamberin getirdiği bu kutlu davaya, tevhid inancına çağrılmaya hazırdır. Bu çağrılan insanlar Hz. Peygamberin çağrısına eğer gönülden iman etmiş iseler bunların adı da ümmeti icabettir” dedi. Durmuş; “Hucurat Suresi 10. Ayetinde Cenab-ı Allah, bütün mü’minlerin ancak ve yalnızca kardeş olduklarını ısrarla çizer. Allah’a, Peygamberine ve Ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız sizin alacağınız başka bir isim ve sıfat yoktur. Siz mü’minsiniz. Hac Suresi 78. Son ayetine göre de sizin tek bir adınız var oda Müslüman’dır. Cenab-ı Allah, Müslüman kelimesinden başka bir ismi bize vermedi. Hz. Âdem’den başlayan bu kutlu davadan Hz. Muhammed (S.A.V.)’ e kadar bütün inananların adı Müslümandır.

Biz bu gün maalesef farklı ideolojilere, şunlara, bunlara sahip olduğumuz için olabiliriz. Fakat unutmayalım ki bizim Allah katında tek geçerli kimlik ve kişiliğimiz İslam’dır, Müslümandır. Nerede bir Müslümanın derdi varsa onun derdi ile hemdert olmalıyız. Afrika kıtasında zenci bir Müslümanın ayağına diken batsa Nevşehir’deki Müslümanın kalbinde bir sızıntı yoksa o Müslüman imanını kontrol etmelidir” dedi. Konuşmaların ardından Vali Yardımcısı Mustafa Ünaldı, Kayseri İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven’e, Nevşehir Belediye Başkan Vekili Atilla Seçen İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş’a günün anısı olarak İl Müftülüğünce hazırlanan Anforaları takdim ettiler. Takdimlerin ardından, Şiir ve Kompozisyon Yarışması’nda birinci olan 2 öğrenciye 3’er Çeyrek Altın, ikinci olan iki öğrenciye 2’ şer Çeyrek Altın, üçüncü olan iki öğrenciye de 1’er Çeyrek Altın ve Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından Kitap Seti hediye edildi. Şiir ve Kompozisyon Yarışmasına eser göndererek mansiyon ödülü alan 8 öğrenciye de Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlarından Kitap Seti hediye edildi.

Haber50 - Nevşehir Haber