Maddi menfaatteki rekabet ihlası kırar

Maddi menfaatteki rekabet ihlası kırar

Günlük Risale-i Nur dersi...

Bismillahirrahmanirrahim

İhlas Kampanyası vesilesiyle;

İhlâsı kıran ve riyâya sevk eden pek çok esbabdan iki üçünü muhtasaran beyan edeceğiz.

BİRİNCİSİ: Menfaat-i maddiye cihetinden gelen rekabet, yavaş yavaş ihlâsı kırar. Hem netice-i hizmeti de zedeler. Hem o maddî menfaati de kaçırır.

Evet, hakikat ve âhiret için çalışanlara karşı bu millet bir hürmet ve bir muavenet fikrini daima beslemiş. Ve bilfiil onların hakikat-i ihlâslarına ve sadıkane olan hizmetlerine bir cihette iştirak etmek niyetiyle, onların hâcât-ı maddiyelerinin tedarikiyle meşgul olup vakitlerini zayi etmemek için, sadaka ve hediye gibi maddî menfaatlerle yardım edip hürmet etmişler. Fakat bu muavenet ve menfaat istenilmez, belki verilir. Hem kalben arzu edip muntazır kalmakla, lisan-ı hal ile dahi istenilmez. Belki ummadığı bir halde verilir. Yoksa ihlâsı zedelenir. Hem  âyetinin nehyine yanaşır, ameli kısmen yanar.

İşte bu maddî menfaati arzu edip muntazır kalmak, sonra nefs-i emmâre, hodgâmlık cihetiyle, o menfaati başkasına kaptırmamak için, hakikî bir kardeşine ve o hususî hizmette arakadaşına karşı bir rekabet damarı uyandırır. İhlâsı zedelenir, hizmette kudsiyeti kaybeder, ehl-i hakikat nazarında sakîl bir vaziyet alır. Ve maddî menfaati de kaybeder.  (Lemalar, Yirmi Birinci Lem’a)

Bediüzzaman Said Nursi

SÖZLÜK:
RİYÂ : Özü sözü bir olmamak, inandığı gibi hareket etmeyiş, gösteriş, iki yüzlülük.
MUHTASARAN : Kısa olarak, özet tarzında.
HÂCÂT-I MADDİYE : Maddî ihtiyaçlar.
MUÂVENET : Yardımlaşma, yardım.
MUNTAZIR : Bekleyen.
NEHİY : Yasak etmek. Menetmek.
NEFS-İ EMMÂRE : Kötülüğü teşvik eden, emreden nefis.
HODGÂMLIK : Yalnızca kendini dert edinerek.
SAKÎL : Ağır, can sıkıcı, çirkin.