Maide Suresi'ndeki 'kafir olur' ifadesine Bediüzzaman yorumu

Maide Suresi'ndeki 'kafir olur' ifadesine Bediüzzaman yorumu

Aynı konu yıllar önce Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin de gündemine gelmişti

Ahmet Bilgi'nin haberi:

RİSALEHABER-Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Maide Suresi'nde geçen "Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir" Ayet-i Kerime'sini Ebu Mansur Mâtürîdî ile Kurtubî'den alıntıladığı açıklamalar ile yorumladı. Aynı konu yıllar önce Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin de gündemine gelmişti. 

Şeriatı uygulamayanların onu inkâr edip önemsiz saması halinde dinden çıktıklarını, inkar ve hafife alma sözkonusu olmaksızın şeriatı uygulamayarak günah işleyenlerin ise zalim ve fasık olup kâfir olmadıklarını belirten Karaman, Yeni Şafak'taki yazısında şu bilgileri verdi:

"İmam Mâtürîdî bu âyetlerin tefsirinde özetle şöyle diyor:
“Uygulamayanların kâfir olduklarını” ifade eden âyet Allah'ın indirdiği hükümleri inkar eden ve bunları hak olarak görmeyen kimselerle ilgilidir. Bunlar aynı zamanda zalim ve fasıktırlar. Bu manada âyetlerin tamamı kâfirlerle ilgilidir. Yalnız fâsık ve zalim olduklarını ifade eden âyetler ise müminlere ait olup onlar inandıkları halde amel etmedikleri için zalim ve fâsık olmaktadırlar; çünkü zalim bir şeyi ait olduğu yere koymayan, fâsık ise Allah'ın emrinden sapan ve çıkan denektir.

Kurtubî:
Allah'ın gönderdiği hükümleri uygulamayanların kâfir, zalim ve fâsık olduklarını ifade eden ayetlerin üçü de kâfirlerle ilgilidir ve bu husus sahih hadisin açıklamasıyla malum olmuştur. Müslümanlara gelince bunlar, -âyetleri uygulamadıkları için- büyük günah işlemiş olsalar bile kâfir olmazlar.

Bu üç âyet'in yalnız kâfirlere değil, Müslümanlara da hitap ettiğini ileri süren müfessirlere göre de mana şöyledir: “Allah'ın gönderdiği âyetleri uygulamanın gerekli olmadığına inanan ve amel etmemenin caiz olduğunu söyleyenler kâfir olurlar, ama bunlarla amel etmenin gerekli olduğuna iman ettikleri halde amel etmeyenler ise haram işlemiş olurlar, bunlar Müslümanların fâsık olanlarıdır, bunların işi Allah'a kalmıştır, dilerse bağışlar, dilerse cezalandırır.

Sonuç:
Şeriata iman ettikleri halde çeşitli sebeplerle onu uygulamayanlar kâfir olmadıkları gibi bunların yaşadığı ülke de küfür ve harb ülkesi değildir.

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ NE DİYOR?

Aynı konu yıllar önce Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin de gündemine gelmişti. Bediüzzaman, "hükmetmeyenler" ifadesinin bilmana "kim tasdik etmzse" olduğunu belirmişti.

Bediüzzaman Hazretleri, Münazarat adlı eserinde, bazı kimselerin Kanun-u Esasiyi ve hürriyetin ilanından dolayı idarecileri tekfir ettiklerini belirtmekte ve onların "Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenler" ifadesinin "Allah'ın hükmünü tasdik etmeyenler" manasında olduğunu bilmediklerini şeklinde izah getirmişti:

“Maatteessüf sû-i tesadüf ile hükümete itiraz edenlerden ehl-i ifratın bir kısmı, Arapdan sonra İslâmiyetin kıvamı olan Etrak’i (Türkleri) tadlil ediyorlardı. Hattâ bir kısmı o denli tecavüz etti ki ehl-i kanunu tekfir ederdi. Otuz sene evvel olan kanun-u esasiyeyi ve hürriyetin ilânını tekfire delil gösterdi." 

وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا اَنْزَلَ اللهُ (“Her kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse (yani tasdik etmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendisidir.)” Mâide Sûresi, 5:44.) ilâ âhir hüccet ederdi. Biçare bilmezdi ki وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ (Her kim hükmetmezse) bilmânâ مَنْ لَمْ يُصَدِّقْ dır. (Her kim tasdik etmezse.)”

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum